Pınar Cup’ın ardından
İzmir’de 3 gün boyunca basketbol için çok keyifli bir ortamda Pınar Cup maçlarını takip ettik. En baştan söyleyelim, turnuvanın açılış maçında Fenerbahçe Beko’yu konuk eden Pınar Karşıyaka’nın yaklaşık 5 bin taraftarını arkasına alıp oynaması, hazırlık maçı bile olsa tribünlerin tıklım tıklım dolması sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da da çok rastlayacağımız bir durum değil…
Tıpkı ana sponsor Pınar’ın yaptığı gibi. Tam 60 yıldır Karşıyaka Kulübü’ne destek verip, 24 yıldır da isim sponsorluğu yapan ve artık ‘Pınar Karşıyaka’ ismini herkesin aklına kazıyan Yaşar Holding ve Pınar A.Ş. de eşi benzeri olmayan bir birlikteliğe imza atıyor, kendilerini spora ve basketbola destekleri için kutlamak gerekiyor.
Kaf Kaf’a zaman lazım
Takımların durumuna gelince; ev sahibi Pınar Karşıyaka’dan başlayalım… Hem Fenerbahçe hem de Prometey’e yenildi İzmir ekibi ama iki maçta da geriye düşmesine, farkın rakipler lehine açılmasına rağmen geri dönmeyi ve karşılaşmaları kazanma noktasına getirmeyi başardı. Ufuk Sarıca ve ekibinin bütçelerine göre çok iyi bir takım kurduğunu söyleyebiliriz, ancak zamana çok ihtiyaçları olacağı da çok önemli bir ayrıntı. Turnuvadan önce yeni takımı ile 3 antrenmana çıkabilen Delgado, Fenerbahçe Beko ile oynanan ilk maç sırasında İzmir’e gelen Kuzminskas, 12 yeni transfer ve geç kurulan bir kadro bu zaman gereksinimini zorunlu kılıyor.
Ancak takımın genel yapısının da taraftarı heyecanlandıracağı gözden kaçmıyor. Hepimizin çok yakından tanıdığı Eric McCollum ile Jalen Smith, takımın skor yükünü çekecek gibi gözüküyor. Oynatma konusunda çok becerili olan ve takıma kaptanlık da yapan Kenan Sipahi de yerli oyuncu katkısını kısa rotasyonda karşılıyor. Ufuk Sarıca’nın hep piyasaya sürdüğü uzunlar vardı; Delgado da çok daha yukarısına göz kırpıyor. Belki şut konusunda sıkıntıları var, çok faul kaçırıyor ama potaya yakın yerde topla buluştuğunda müthiş bir güç haline geliyor. Ribaunt özelliği ile zaten o alanda topa sahip olurken, savunma tarafında da sertliği ile fark yaratıyor. Pınar Karşıyaka taraftarının çok seveceği tarzda bir isim, bence şimdiden heyecan yaratıyor. Son transfer Kuzminskas ilk kez Prometey maçında forma giydi, henüz takıma çok yabancı ama onun ne kadar yetenekli ve tecrübeli olduğunu düşününce, hedef yükselten bir transfer olarak göze çarpıyor. İlk maçın sessiz ismi Vittorio Brown da Prometey maçındaki performansıyla Sarıca’nın ona olan güveninin boş olmadığını gösterdi. Deniz Kılıçlı, Birkan Durmaz gibi yerlilerden de istediğini alabilirse, Pınar Karşıyaka’nın uzun rotasyonunu da sorunsuz geçeceği belli oluyor. Kaf Kaf için şu andaki tek sıkıntı forvetten alacakları şut katkısı. En düşük bütçeli transferleri Skyler Flatten henüz ritmini bulabilmiş değil. Savunma kısmı ise hiç oturmamış durumda. Bu kadar yeni takımda şu görüntü tabii ki normal. Savunmanın bir alışkanlık olduğunu düşünürsek, hızla bunu toparlamalılar. Hatta Jaylon Brown ile Eric McCollum’un birlikte sahada kaldıkları anlarda fizik olarak zayıflayacakları için o handikapı gidermek için arka tarafı çok daha savunmacı yapmalılar.
Fenerbahçe Beko hücumu etkileyici
Fenerbahçe Beko’ya gelince, aslında sıkıntı aynı… Savunma alışkanlığı. Birçok yeni isim, yeni antrenör, antrenör bile birkaç gün önce takıma katılmışken hemen her şeyin olmasını beklemek tabii ki mantıklı değil. Özellikle hücumda çok büyük yetenek olduğunu gösteren Edwards’ın uyum sorunu biraz zaman alacak gibi. Ancak Fenerbahçe camiası sabrederse, çok önemli bir silahları olur. Unutulmasın ki Larkin de Anadolu Efes’e geldiğinde 6 ay kadar form tutması beklenmiş, hatta o sırada farklı takas senaryoları denenmişti. Daha önce Avrupa’da oynamasına rağmen Larkin’in Efes’te yaşadığı uyum sıkıntısını hatırlayınca, Edwards için de mutlaka sabır gerekli diye düşünüyorum. Jekiri ve Bjelica henüz takımda bulunmadığı için uzun rotasyonu da soru işareti gibi gözüküyor. Ancak kısa sürede Motley’in kalitesini gösterdiği anlar var, mutlaka onun daha çok sahada kalması gerekiyor. Fenerbahçe’nin en hazır oyuncusu Dshawn Pierre gibi. Onun olduğu takıma Hayes transferinin yapılması hala aklımda soru işareti olsa da takımın tamamının adam değişme savunmasına uygun fizikte olması uyum sağlandığında savunma kısmının da biraz yukarıya çıkabileceğini gösteriyor. Fenerbahçe Beko için en olumlu nokta ise hücum çeşitliliği. Bazen Wilbekin ile Edward yan yana oluyor, hem şut hem delicilik artıyor. Calathes ile Guduric direksiyonda olduğunda ikili oyunlar rakip savunmayı aşıyor. Kenardan gelen Melih’in şutörlüğü, maçların büyük kısmında 1 numara gibi kullanılsa da Şehmus’un çok yönlü oyunu, Metecan’ın formunu yukarılara taşıması, yerli kadro konusunda ligin en iyilerinden olan Fenerbahçe Beko’ya güven veriyor. Pınar Karşıyaka karşısında dolu tribünlere karşı oynamaları da aslında sarı-lacivertli ekip için bir şans. Özellikle yeni oyuncuların, hafta içi Cumhurbaşkanlığı Kupası finalinde Efes’e karşı nasıl bir atmosferde oynayacaklarının provasını yaptığını düşünüyorum.
Teşekkürler Pınar
Takımlar hakkında gözlemlerimiz, izledikçe onlar birbirlerine alıştıkça daha net olacaktır. Bu turnuva da iki ekip için de bulunmaz bir fırsattı. Bu vesile ile turnuvanın ev sahibi Pınar Karşıyaka’ya da bu güzel basketbol ortamı için teşekkürlerimizi iletmeli. Kulüp adına Başkan Turgay Büyükkarcı, Genel Menajer Selim Çınar, Pınar adına da Yaşar Holding Mali İşler ve Bütçe Başkan Yardımcısı Levent Dağhan, Pınar Kurumsal İletişim Direktörü Mehmet Aykırı, Pınar Kurumsal İletişim Uzmanı Nurcan Ateş, organizasyonun kusursuz geçmesi için oldukça mesai harcadı. Emeklerine sağlık diyelim, bu özel turnuvanın çok daha iyi yerlere gelmesi, çok daha geniş kitleleri etkilemesi temennimizi bir kez daha iletelim.