THY Euroleague’de 20. hafta mücadelesinde Anadolu Efes, Bayern Münih’e 89-81 yenildi, 10. mağlubiyetini aldı.
Efes için Singleton’ın gelişini dönüm noktası olarak düşünmüştük, savunma kısmında birçok sorunu çözer diye umut ettik ama bu maçın ilk ve son çeyreğinde beklediğimizi hiç göremedik. İlk periyotta verilen hücum ribauntları canımızı çok yakmıştı, buna rağmen atarak oyunda kaldık. 2. periyotta Bryant üzerinden hücumlar üreterek kontrolü ele aldık ve devreyi önde kapadık.
3. çeyrekte her şey mükemmel başladı, savunmadaki baskı Bayern’e göz açtırmazken, Micic-Larkin ikilisinin hücumda devreye girişiyle fark 16 sayıya çıktı. Ancak fark kaç olursa olsun maçlar tamamlanmadan vazgeçmemek gerek. Efes işi biraz şova dökmeye başladı. Şutlar girdiğinde bu hareketler çok işe yarıyor, coşku artıyor ama savunmadaki gevşeme canları çok yakıyor. Bayern de bunu affetmedi. Son periyotta 7’de 6 üç sayı ile oynamak, bu isabetlerin önemli kısmını da Hunter ve Rubit gibi uzunlardan bulmak tabii ki normal değildi ama ne olursa olsun, en önemli kozu Lucic’den yoksun Bayern’e bir reaksiyon verebilmeliydi son iki yılın şampiyon ekibi ve antrenörü...
Efes için aslında geri dönen sadece Singleton değildi, Larkin de sezon başından bu yana süren sakatlığından yeni dönebildi. O gelince sezon başından bu yana takımı sırtlayan Clyburn’ün rolü de yeniden şekillendi. Beaubois, Bryant gibi isimleri de düşününce kısa rotasyon öyle bir hale geldi ki, hepsini aynı ayna memnun edebilmek çok kolay değil sanki!