Ümit Avcı

Ümit Avcı

umit.avci@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

THY Euroleague’deki 21. maçında Zenit St.Petersburg’a konuk olan Anadolu Efes, 76-67’lik skorla mağlup oldu.
Son haftalarda özellikle 3 sayı çizgisinden büyük sorun yaşayan, Zenit karşısında da aynı sıkıntıyı fazlasıyla karşı karşıya kaldı. Larkin’in sakatlığı nedeniyle oynamayışı hücumda bir tedirginlik yaratmıştı ama başta Beaubois olmak üzere bu alanda öne çıkmasını beklediğimiz isimlerin bomboş şutlarda bile isabeti bulamaması, bu sıkıntıyı çok daha artırdı.
Ergin Ataman’ın maça Pleiss ile başlaması, Alman uzun daha çok dışarıya çıktığı için boyalı alan etkisinin azalması, Dunston girdiğinde dış şut tehditinin olmayışı ve kısaların formsuzluğu nedeniyle saha yerleşiminin tam oturmaması, dakikalar geçtikçe canımızı daha çok sıktı. Maç başında potaya çok güçlü gidemese de 2. çeyrekte daha kararlı ataklarıyla Micic takımını oyunda tutsa da sadece onunla Zenit’e kafa tutmak imkansızdı. Koskoca 3. çeyrekte yine boş şutları sokamayıp sadece 6 sayıda kalan Efes bu bölümde iki 4 numara Singleton ile Moerman’ı da aynı anda tutarak çözüm aradı ama ne yazık ki onlar da standartlarının çok aşağısındaydı.
Son çeyrekte bir hücum hamlesi geldi Efes’ten, birebirlerle Micic-Simon üretmeye çalıştı, art arda aldıkları basketfauller 17 sayıya çıkan farkı tek hanelere indirdi ama 25’te 4 üçlük atıp Zenit deplasmanında kazanmak bir hayaldi!
Efes’i kısalarının şut sokamadığı, uzunların bir türlü maça ağırlığını koyamadığı bir günde hiç süre almayan ya da sahaya gir-çık yapan isimlerin fazlalığı bence en büyük soru işareti. Yani sahadakiler iyi de olsa kötü de olsa süreleri Euroleague’de garanti gibi. Belki de bu kriz anında takım içi rekabeti biraz yükseltmeyi düşünmeli.