Tam 14 yıldır Final Four’larda rakiplerimizi izlemenin, Efes’ten sonra bir Türk takımını seyredememenin acısını çok yaşadı bu yürekler. İşte bu hasreti bitirdiğin için sonsuz teşekkürler Fenerbahçe Ülker.
İki yıl önce Obradovic takımın başına getirildiğinde aslında bugünlerin sinyali verilmişti. Sonuçta, takımın emanet edildiği isim, bu alanda Avrupa’nın en iyisiydi. 4 ayrı takımı gittiği ilk sezonda şampiyonluğa taşımıştı Sırp çalıştırıcı, yani yapılabilecek en iyi seçimdi. Aslında ilk sezonunda da Final Four başarısını yaşatabilirdi bizlere ama geçtiğimiz sezon bir Zisis bulunamadı, hayal kırıklığıyla bitti.
Bu sezon başında da bulunamamıştı Zisis ama sezon ortasındaki transferinin “piyango” olduğu fikrimiz dün tescillendi.
Son şampiyon Maccabi ve ünü Avrupa’yı aşmış taraftarı önünde Madrid biletini 3-0 ile almak rüya gibiydi. O taraftarın önünde, ellerin titrediği anlarda sahne alan, ilk yarıdaki müthiş dönüşün mimarı olan Zisis, iyi bir oyun kurucunun böyle bir atmosferde ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Zaten ilk çeyrekte 9 farkla geriye düştüğümüzde Obradovic’in ipin ucu kaçmasın diyerek oyuna hemen müdahale etmesi, takımı iki usta el Zisis ile Preldzic’e bırakarak, maçın son bölümünde de ribauntlar ve boyalı alan savunmasında canını yanacağını bilse bile 4 kısada ısrar ederek, topu elinde tutacak isimlerle devam etmesi sakin kalmanın ne kadar önemli olduğunun göstergeleriydi.
Sonuçta hem zihin olarak, hem fizik olarak sağlam kaldı Fenerbahçe, en büyük kozu Bjelica faul problemine girdiği için ondan hiç faydalanamadı belki ama hücumdaki güven ile topu çok iyi paylaşarak, rakibin yardım getirdiği anlarda boştaki adamı bularak amacına ulaştı. Goudelock’ın maç kazandıran basketi ise, sezon boyunca bu takımın skoreri olan ABD’linin fazlasıyla hakkıydı.
Tebrikler Fenerbahçe, bize unuttuğumuz bir mutluluğu yeniden hatırlattı. Tebrikler Obradovic, kendisine güvenenleri yanıltmadı, tebrikler dev yürekli oyunculara, hepsi Maccabi’nin boğucu atmosferinde dimdik durmayı başardı. Bir tebrik de Ülker hak ediyor. Yıllardır bu takımı bütçe olarak Final-Four’a sokmuştu zaten, onların da bu sonuçtaki etkisi çok çok fazlaydı.
Bu bir tarihtir ama daha iş bitmedi. Fenerbahçe Ülker’in şimdiki hedefi Madrid. Şampiyonluk da artık hayal değil; bu takımın Avrupa’da yenmediği, dize getirmediği dev kalmadı ki!