25.10.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
ÖZEL RÖPORTAJ - ONUR DİNÇER
İstanbul’da üçüncü ve son kez düzenlenen TEB BNP Paribas WTA Championship tüm hızıyla sürerken, Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Osman Tural, turnuvanın düzenlendiği Sinan Erdem Spor Salonu’nda Milliyet’in sorularını yanıtladı.
Geçmiş yıllardaki gibi başarılı bir organizasyon yaptıklarını belirten Tural, “İlk iki senesi başarılı geçmiş bir organizasyonun üçüncü yılını gerçekleştiriyoruz. Bu sene de geçmiş yıllarda olduğu gibi başarılı bir şampiyona yaşanıyor. Türkiye adına bu organizasyonu başarıyla tamamlamak önemliydi. İlk iki sene yakalanan başarının ardından bu sene bunu biraz daha yukarı taşıma anlamında çabamız vardı” dedi.
İstanbul yanıltmadı
Başkan Osman Tural şöyle devam etti: “İlk iki günün rakamlarına baktığımızda geçen seneyi geride bıraktığımızı gösteriyor. Bu sene bir seyirci rekoru hedefi de koyduk 100 bin kişilik. Bulur muyuz bulmaz mıyız bilmiyorum ama o hedefe doğru gitmek önemli. Onun ötesinde böyle bir organizasyonu Türkiye’nin yüzünün akıyla tamamlaması bizler için daha önemli. Zaten seyirci rekoru İstanbul’a aitti.”
Türkiye’nin yaptığı ev sahipliğinin herkesi tatmin ettiğini söyleyen Tural, “Biz bu organizasyonu Türkiye’ye kazandırmak için WTA ile pazarlık aşamasındayken İstanbul’un farklı olduğunu söylemiştik. WTA CEO’su geçtiğimiz günlerdeki kura çekiminde yaptığı konuşmada bu konuya dikkat çekti ve İstanbul’un çok farklı olduğunu kendilerini yanıltmadığını dile getirdi” diye konuştu.
Serena örneği
WTA Championship’in Türkiye’deki çocukları tenise yönlendirdiğini söyleyen Tural, “Bu sporcular dışardan baktığınızda ulaşılmaz, insan üstü varlıklarmış gibi görünüyor. Turnuvanın bir faydası da bizim sporcularımıza buralara ulaşmanın imkansız bir şey olmadığını göstermesi oldu. Serena Williams geçenlerde söylemiş: Los Angeles’tan fakir siyahi bir kız gelip şampiyon olabiliyorsa neden Türkiye’den bir kız olmasın?” dedi.
Hedef ilk 100
Organizasyonun ülke tanıtımına katkı sağladığını belirten Osman Tural, “Turnuva tenisin Türkiye’de tanınır, bilinir ve konuşulur bir spor haline gelmesini sağladı. Yaklaşık 400 saaatin üzerinde doğrudan yayınla milyonlarca kişi izledi. Türkiye’nin dünya ölçeğinde tanınmasında pay sahibi oldu. Son 3 yılda teniste lisanslı oyuncu sayımız arttı. Bu turnuvaları düzenlemek sadece organizasyonu düzenleyerek kalmak değil, bunların meyvalarını toplayacak mekanizmaları devreye sokmaktır. Zaman içersinde bunlar nasıl yürütülür ona bakmak gerekir. 2016’ya kadar en az 2 erkek, 2 bayan sporcumuzun ilk 100’ün içinde olmasını hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.