20.06.2023 - 07:25 | Son Güncellenme:
A Milli Futbol Takımı, EURO 2024 Elemeleri'nde Samsun'da Galler ile karşı karşıya geldi. Samsun Yeni 19 Mayıs Stadyumu'ndaki maçı A Milli Takım, 2-0'lık skorla kazandı.
A Milli Takım'a galibiyeti getiren golleri 72. dakikada Umut Nayir ve 80. dakikada Arda Güler attı. Her iki futbolcu da Milli Takım kariyerinde ilk gollerini attı.
A Milli Takım'ın 9. dakikada Mepham'ın kendi kalesine yaptığı ters vuruşla öne geçtiği gol VAR incelemesinin ardından ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. 68. dakikada Umut Nayir'in attığı gol ise elle oynama gerekçesiyle iptal edildi.
Galler'de Joseff Morrell, 41. dakikada Ferdi'ye yaptığı faulün ardından doğrudan kırmızı kart gördü.
Öte yandan Hakan Çalhanoğlu da, 64. dakikada kullandığı penaltıda kaleci Danny Ward'ı geçemedi.
Bu sonucun ardından A Milli gruptaki puanını 9'a yükseltti ve liderliğini sürdürdü. Galler ise 4 puanda kaldı.
A Milli Takım, gruptaki bir sonraki maçında Eylül ayında sahasında Ermenistan ile karşılaşacak. Galler ise Letonya ile karşılaşacak.
SPOR YAZARLARI DEĞERLENDİRDİ
Spor yazarları, A Milli Takım'ın Galler'i 2-0 mağlup ettiği karşılaşmayı değerlendirdi. Milliyet'in usta kalemlerinden Attila Gökçe, A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz'un radikal kararlar alması gerektiğini ifade etti.
Spor yazarlarının değerlendirmeleri şu şekilde...
ATTİA GÖKÇE: EVDE PANTOLON GİYMEK
Samsun bizim ulusal tarihimizin odak şehirlerinden biri... At üstündeki Atatürk Heykeli, Bandırma Vapuru’nun replikası, kuşaktan kuşağa aktarılan Kurtuluş Savaşı destanlarıyla bu kadim kent gündelik işleri için uğrayanlara da, gezmeye gelenlere de herhalde sporculara da büyük heyecan yaşatıyor. Hele Milli Takımımız, Yeni 19 Mayıs Stadı’nda Galler’e karşı liderlik unvanıyla mücadele ediyorsa ulusal heyacan katlanıyor. Bütün bunlar güzel de bu heyecan rakip üzerinde değil bizim çocukların üzerinde bir baskı ve heyecan oluşturmuş gibi... Galler’in Ermenistan karşısında kendi evinde uğradığı 4-2’lik şokun yarattığı öfke ile canını dişine takarak oynadığını gördük. Milli Takım organizasyon bozukluğuyla şutsuz, etkisiz, talihsiz bir gece yaşadı. İlk yarıda adamların kendi kalesine attığı gol öncesi Zeki’nin ofsaytı nedeniyle gol sevincimiz kursağımızda kaldı. Ardından ikinci yarıda kazanılan penaltıya Hakan, öyle statik öyle garip bir duruşla hazırlandı ki, biz gazeteci taifesi kendi aramızda kaçma olasılıklarını tartışmaya başladık. Nitekim öyle de oldu. Kaptanın ayağına yakışmayan bir vuruşu Galler’in kalecisi Ward sağ tarafa yaylanarak kesti. Hale bakar mısınız! Adamlar 41. dakikada Morrell’in gördüğü kırmızı kartla 10 kişi oynuyorlar, VAR sayesinde golden kurtuluyorlar, elbette doğru kararlar bunlar ama bizim de yüreğimiz yanıyor yani!..
Bu oyunda arızalar var. Kerem ligdeki Kerem değil. Elbette yorgun çıktıkları sezonun ağırlığını taşıyorlar omuzlarında... Barış Alper çok istekli ama zoraki santrfor olarak şut atamadan tamamlıyor maçı... Cengiz, kaptan Hakan bir garip tutukluk içinde... Stefan Kuntz’un önemli radikal kararlar alması gerek. 60’tan itibaren Umut’u, Arda’yı, Eren’i İrfan Can’ı oyuna sokuyor. Galler karşısında sıkıntılı ve kısmetsiz gece birden eğlenceye dönüyor. Önce Umut Nayir’ın kafa golü. Sonrasında genç Arda’nın muhteşem soluyla Galler kalesinin sol üst köşesinden çaktığı ikinci gol geliyor.
Milli Takım bir çok tartışmanın odağındaki teknik direktöründen, oynadığı oyuna, etkisizliği ve verimsizliğine rağmen maçı yine de kazanıp şansını, liderlik unvanını ve kararlılığını dayatıyor rakibine... Harika bir şey bu. Oynayamadığımız gün bile zor maçı çevirdiysek ne mutlu bize.
Gallilerin güzel bir sözü vardır: “Evde pantolonu ben giyerim”... Bu evde sözü geçen otoritenin kim olduğunu anlatan bir deyim. Dün herkes öğrendi ki, evde pantolonu giyen biziz. Tedirgin bekleyiş, neşeli sonuç...
Teşekkürler Samsun...
ERKAN AYRAÇ: BEKLE BİZİ ALMANYA
EURO 2024 elemeleri D Grubu’nda A Milli Futbol Takımımız bir penaltı kaçırıp, iki kez VAR’a takılsa da Galler engelini 2-0’lık skorla geçti, ilk iki için büyük avantaj elde etti.
Teknik Direktör Kuntz adeta önceki günkü basın toplantısında maçın resmini çekmişti. Arda’yı yedeğe çeken Alman çalıştırıcı, 4-2-3-1’den daha defansif bir kadroya, 4-3-2-1’e döndü. Evet rakibin golcüsü Moore cezalıydı, ancak bizde de durum farklı değildi. Cenk ve Enes’in sakatlığının ardından Letonya maçında Umut Nayir’in de burnunun kırılması planları bozarken Barış Alper ileri uçta şans buldu.
Her şeye rağmen tribünlerin coşkusuyla maça hızlı başlayan millilerimiz 9. dakikada golü buldu. Zeki’nin içeriye çevirdiği top Mepham’ın ters vuruşuyla gol oldu, ancak hakem Fabio Maresca, VAR incelemesi sonucu golü vermedi. Geride kalan dakikalarda iki takım da kontrollü oyunu seçince pozisyon yönünden zayıf bir ilk yarı vardı. İkinci devre öncesi en önemli detay Morrell’in kırmızı kart görmesinin ardından Galler’in 10 kişi kalmasıydı.
İkinci yarı ise Mert’in müthiş kurtarışıyla başladı. Pozisyon yönünden sıkıntı değişikliklere rağmen devam ederken milliler 64’te penaltı kazandı. Hakan topu Ward’a nişanladı. 69’da bu kez de Umut Nayir ağları havlandırdı, ancak yine VAR’a takıldık. Her şeye rağmen milliler pes etmedi, 72’de Umut ile golü buldu: 1-0. 60’ta oyuna giren ve takıma enerji getiren Arda Güler 80’de attığı şık golle Türkiye’ye nefes aldırdı: 2-0.
CEM DİZDAR: YOLUN YARISINI GEÇTİK (FANATİK)
Topla oynama konusunda Galler fazla ısrarcı etmeyince - isteseler yapabilir miydiler o da ayrı konu ya – top milli takım oyuncularında kaldı. Lakin oyunu ele almak mümkün olamadı! Çünkü… Düzeni kuracak Hakan Çalhanoğlu’na bir türlü bağlanamadılar. Bunda elbette rakibin kurgusu etkiliydi ancak başta Cengiz, Kerem, Orkun ve Barış Alper’in sahada bir türlü yer bulamaması da aynı oranda sorundu. Örneğin, şampiyon takımın oyuncusu Kerem neredeyse her pozisyonda topu ya yanlış aldı ya ona yanlış temas etti. Görülüyordu ki, bu maç ‘’düzen/organizasyon oyunu’’ndan çok çoğu zaman olduğu yine ‘’bireysel beceri’’yle kazanılacaktı. Rakibin 10 oyuncuyla kalması işleri iyice zorlaştırdı. Geride birbirlerine iyice yapıştılar. Beri yandan Kuntz, bir gün önce rakibin ‘’duran top’’ tehlikesine dikkat çekmişti. Gelin görün ki, ilk devre kritik bölgelerde iki üç gereksiz faulle rakibi heveslendirenler yine milli takım oyuncularıydı!..
İkinci devre topu sahada, özellikle Arda Güler oyuna girdikten sonra enine gezdirme konusunda daha titiz ve dikkatli olunca ‘’topla oynama istatistiği’’ de anlam kazanmaya başladı. Kaçan penaltı, elle oynama nedeniyle iptal edilen gol çabası ve nihayet Umut Nayir golü… Ardından hakim olunan oyunda Arda Güler golü ve maçın bitişi… Bir önceki maçında kendi sahasında 4 golle mağlup olan Galler’i geçerek önemli bir eşiği aştı milli takım. Şimdi… Hırvatistan malum. Ancak sanki durduk yere Ermenistan denkleme dahil oldu. Yine de yolun yarısından fazlasını geçtik gibi. Ve görülen o ki, ülkenin yarısından çok fazlası hoşnut olmasa da bir süre daha Stefan Kuntz’a katlanacak futbol kamuoyu!
DENİZ ÇOBAN: GOL İPTALİNDE UYGULAMA HATASI (FANATİK)
Maçın başlarında Milli Takımımız'ın golünün ofsayt gerekçesiyle iptalinde önemli bir uygulama hatası yapıldı. Yeterince bariz olmayan bir pozisyon hakeme izlettirilerek, golümüz iptal edildi. Bu gibi teknik arıza durumlarında, açık bir hata yoksa, sahadaki hakem kararı geçerli sayılmalıdır. Devre arasında ekrana gelen görüntü madem vardı, hakeme neden monitörde gösterilmedi? 41'de Galler’in 10 kişi kaldığı pozisyonda kırmızı doğruydu. 63'te Ramsey’in kolu açıktı. Bu penaltıyı hakem değil, yardımcısı gördü ve doğru karar verildi.
68'de Umut Nayir’ın golünün VAR müdahalesi ile iptali doğruydu. Maçın 75. dakikasında sarı kartı olan Galler'den Roberts, oyunun durduğu bir sırada yerde bulunan kaptanımız Hakan Çalhanoğlu’nun üzerine topu vurarak, sportmence olmayan şekilde davrandı. Burada Roberts’in ikinci sarı karttan oyundan atılması gerekirdi.