Türk teknik adamların yurtdışı sınavı

Türk teknik direktörlerin yurtdışında çalıştırdığı takımların sayısı her geçen gün azalsa da yoluna devam eden teknik adamlar, aldığı başarılı sonuçlarla dikkati çekiyor.

Son olarak Oğuz Çetin'in Azerbaycan Premier Lig takımlarından Hazar Lenkeran'dan istifa etmesiyle yurtdışında görev alan Türk çalıştırıcı sayısında azalma yaşandı.

Türk teknik direktörlerin gurbetteki macerası mutlu sonla bitmese de istisnalar da yaşanıyor. Başarısını yurtdışına taşıyan teknik adamlar arasında performansıyla en dikkat çekeni ise futbolcu kökenli teknik adamlardan Tayfun Korkut.

Hannover, Tayfun'la çıkışa geçti

Futbolculuk kariyerinde Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi büyük kulüplerde forma giymesinin ardından Real Sociedad, Hoffenheim ve Stuttgart gibi Avrupa kulüplerinin altyapı takımlarını çalıştıran ve A Milli Takım'da yardımcı antrenörlük yapan Korkut, ilk teknik direktörlük sınavında başarılı bir performans sergiledi.

Bundesliga ekiplerinden Hannover ile geçen sezon devre arasında anlaşan Korkut, böylece bu ligde görev alan ikinci Türk teknik adam olarak öne çıktı. Göreve geldiğinde düşme potasında yer alan Hannover'in 2013-14 sezonunu 10. sırada tamamlamasını sağlayan Tayfun Korkut, bu sezon da Alman temsilcisinde başarılı bir performans sergileyerek ilk yarısı tamamlanan ligde takımını 24 puanla 8. yaptı ve Avrupa arenasındaki yarışın içine dahil etti.

Bundesliga'nın ilk Türk teknik adamı Arkoç

Bundesliga'da takım çalıştıran ilk Türk teknik adam ise 8 sezon Hamburg forması giyen Özcan Arkoç oldu. Arkoç, futbolculuğu döneminde Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta, 1967-1975 sezonlarında ise Hamburg'da forma giydi.

Almanya'da futbolculuğu döneminde gösterdiği performansla beğeni toplayan Arkoç, 8 yıl formasını giydiği Hamburg'un 1977-1978 sezonunda teknik direktörlüğünü yaparken, bu süreçte Kevin Keegan, Manfred Kaltz, Felix Magath gibi önemli futbolcularla da çalıştı.

Bülent Uygun Katar'da çıkış yakaladı

Tayfun'un dışında yabancı kulüplerde başarı gösteren diğer bir futbolcu kökenli teknik adam ise Bülent Uygun. Anadolu kulüplerinde uzun yıllar görev almasının ardından 2013 yılının aralık ayında Katar takımlarından Umm Salal'ın teknik direktörlük koltuğuna oturan Uygun, küme düşme potasında yer alan takımını ligin üst sıralarına taşıdı.

Geçen sezon göreve geldiğinde ligde ilk 12 haftada galibiyetsiz 5 puan toplayabilen ve son sırada yer alan Umm Salal'a üst üste maçlar kazandıran Uygun, takımının 34 puan toplayarak ligi 7. sırada tamamlamasında önemli rol oynadı.

Başarılı performansını bu sezon da sürdüren Bülent Uygun'lu Umm Salal, 15. haftası tamamlanan ligde 23 puan toplayarak ilk 5 takım arasına girmeyi başardı.

En ünlüleri Terim ile Denizli

Fatih Terim ve Mustafa Denizli gibi ünlü yerli teknik adamlar ise yurtdışında önemli takımları çalıştırmasına rağmen çeşitli nedenlerle bu görevlerine devam etmedi.

Galatasaray'ın 1999-2000 sezonunda UEFA Kupası'nı kaldırmasında önemli katkısı bulunan Fatih Terim, bu performansının ardından Avrupa'nın önde gelen takımlarının da dikkatini çekti. Söz konusu başarısının ardından İtalya'dan Fiorentina ile anlaşan Terim, takımını İtalya Kupası'nda finale taşıma başarısı gösterdi. Sonraki sezon Milan'ın başına geçen Fatih Terim, yeni kulübünde başarılı sonuçlar alamayınca Avrupa defterini erken kapatmak zorunda kaldı.

Mustafa Denizli ise 1988-89 sezonunda Galatasaray'ın Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda yarı finale taşımasının ardından ertesi sezon Almanya 2. Ligi ekiplerinden Alemannia Aachen ile anlaştı.

Avrupa'daki ilk macerasında Aachen'a ilk 6 haftada 5 galibiyet aldırarak dikkati çeken Denizli, sonraki haftalarda üst üste mağlubiyetlere engel olamadı ve ilk yurtdışı macerası kısa sürdü.

Denizli'nin gurbetteki ikinci yolculuğu İran'a oldu. Burada PAS ve Persepolis takımlarını çalıştıran tecrübeli teknik adam, 2004-2007 sezonları boyunca aynı ülkede görev aldı. Son olarak 2013-14'te Azerbaycan'ın Hazar Lenkeran takımını çalıştıran Denizli, kulüp başkanı Mais Mansimov ile takımın gelecek planlamalarında fikir ayrılığı yaşaması nedeniyle görevini bırakmış, yerine ise o dönemki yardımcısı Oğuz Çetin geçmişti.