12.07.2016 - 11:35 | Son Güncellenme:
İSTANBUL (AA)
Gerek uzun yıllar kaptanlığını yaptığı Galatasaray gerekse adını altın harflerle tarihine yazdırdığı milli takım formasını gururla ve onurla terletti hep. Ölümünün ardından günümüzde birbirlerine selam dahi vermekten kaçınan rakip takımları aynı söylem altında birleştirmeyi başardı. "Taraflı tarafsız herkesin takdir ettiği" tanımlamasını sonuna kadar hak etti. Türk futbolundan gerçek bir yıldız kaydı. Türk futbolundan bir Turgay Şeren geçti. 2010 yılında verdiği bir röportajda, "Beni, parayı alıp bankaya koymak için değil, parayı sarf etmek ve etrafına sarf ettirmek için seven bir insandı diye hatırlamalarını isterim" demişti büyük kaptan. Günümüzün yıldızlarına, forma yerine parayı tercih eden endüstriyel futbolcularına nazire yaparcasına...
15 Mayıs 1932'de Ankara Keçiören'de, Mustafa Kemal Atatürk'ün özel kalem müdür muavinlerinden Sabit Şevki Şeren ile öğretmenlik yapan Münevver Şeren'in ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Her zaman gözleri dolarak bahsederdi. Zira, ismi bizzat Atatürk tarafından Türkay olarak konulmuştu. Ancak, Galatasaray Lisesi'nde öğretmenleri ve öğrenci arkadaşları Türkay ismini Turgay olarak telaffuz edince bu adı kullanmaya başlamıştı.
Galatasaray Lisesi'nden mezun olduktan sonra İstanbul Futbol Ligi'nde mücadele eden Galatasaray'da futbolculuk kariyerine başlayan Turgay Şeren, A takım formasıyla ilk kez 30 Ekim 1949'da Vefa ile oynadıkları ve 1-0 kazandıkları maça çıktı. 19 yıllık futbolculuk kariyerinin tamamını sarı-kırmızılı takımda geçirdi Turgay Şeren. Turgay Şeren, sarı-kırmızılı forma altında 55 maçta Fenerbahçe'ye karşı görev yaparak, derbi tarihinde en çok maça çıkan oyuncu oldu. Türkiye'nin ilk kez katıldığı 1954 FIFA Dünya Kupası'nda kaleyi koruyan Turgay Şeren, 5 kez 21 Yaş Altı, 46 kez de A Takım olmak üzere toplam 51 milli maça çıktı. Şeren, 35 maçla A Milli Takım'da sahaya en fazla kaptan çıkan futbolcu oldu.
2012 yılında verdiği bir röportajda Turgay Şeren, o yılları şöyle anlatıyordu: "Galatasaray Lisesi’ndeki Fransız hocalar Atatürk’ün koyduğu ismim Türkay’ı, Turgay diye telaffuz ediyordu. Okul arkadaşlarım da Turgay diyordu, adım öyle kaldı. Sınıf arkadaşım Coşkun Özarı ile okulda sırayla kaleye geçer, diğerimiz şut atardı. Pastasına yaptığımız bu maçları hep ben kazanırdım. Bir gün okula Galatasaray takımı antrenörü Mr. Molloy geldi. Bizi pencereden izlemiş. Yanımıza geldi, bana “Santrfor oynarsan üç sene sonra senden fazla gol atan biri yerini alır. Kaleci olursan en az 10 sene Galatasaray kalesinde oynarsın” dedi. 1948’de liseden birincilikle mezun oldum, o yıl girdiğim Galatasaray takımında 19 sene oynadım.
Yıl; 1953. Takımın en küçüğüyüm. Fenerbahçe maçı. İnönü Stadı’nda sahaya bir tünelden çıkılırdı. Maça çıkarken takım kaptanımız Gündüz Kılıç ağabey döndü, 'Ben kaptanlığa devam edersem iki sene daha yapabilirim. Turgay’ı kaptan yaparsak en az 10 sene kaptanımız olur' dedi. Herkes beni kucakladı, sahaya omuzlarında çıkardılar. Maçın hakemi Faik Gökay şaşırdı, 'Sen daha çok gençsin' dedi. Maçı 2-0 kazandık. 1966’da futbolu bırakıncaya kadar Galatasaray’ın kaptanlığını yaptım. 21 yaşında da milli takım kaptanıydım. Her maça çıkarken duygulanıp ağlardım." Ve ona asıl şöhreti kazandıran maç: 17 Haziran 1951. Türkiye A Milli Takımı deplasmanda Batı Almanya ile karşılaşıyor ve rakibini 2-1 mağlup etme başarısı gösteriyor. O gün Türkiye bir efsaneyle tanışıyor; "Berlin Panteri". Ertesi gün, Alman dergisi Kicker, Turgay'ı, "Bir insan nasıl olur da bu kadar yükseğe sıçrayabilir?" başlığıyla kapağına taşır, işte o gün Turgay, "Berlin Panteri" olur: "1951’de Berlin’de Türkiye- Almanya maçını 2-1 kazandık. Topu kurtarmak için Ali İhsan’ın başına kadar zıplamışım. İtalyan hakem Carpani beni tebrik etti; İtalya’ya dönünce 'Bir kalecinin nasıl maç kazandırdığını gördüm' diye brifing verdi. Maçın ertesi günü önemli bir Alman dergisi beni kapak yaptı, 'Bir insan bu kadar nasıl zıplayabilir?' diye yazdı. O maçtan sonra adım ‘Berlin Panteri’ kaldı."
Arjantin rüyası başlamadan bitti
Turgay Şeren, 1959 yılında Arjantin'in River Plate takımı ile anlaşmasına rağmen Galatasaray'ın yüksek bonservis bedeli istemesi nedeniyle bu transfer gerçekleşemedi.
River Plate forması altında üç hazırlık maçına çıkan ve Güney Amerika'da futbol oynayan ilk Türk oyuncu olan Şeren, Galatasaray'ın bonservisini vermemesi üzerine İstanbul'a döndü.
Metin Oktay sevgisi
Turgay Şeren, son dönemlerde etkinliklere üzerinde hep bir Galatasaray forması ile katılıyordu. Bir gün merak edip sorduğumuzda gözyaşları içinde formanın Metin Oktay'a ait olduğunu anlatınca kendisini dinleyenlerin tüylerini diken diken etmişti.
Şeren'in Metin Oktay sevgisi bir başkaydı. "Taçsız Kral" lakabıyla bilinen Galatasaray ve Türk futbolunun unutulmaz ismi Metin Oktay, Turgay Şeren'le gerek kulüp bazında gerekse milli takımlar düzeyinde çok sayıda maça çıkmıştır.
Metin Oktay'ın hayatını konu olan "Taçsız Kral" filminde Turgay Şeren kendini oynamıştır. Oktay'ın 13 Eylül 1991'de vefatından hemen önce Turgay Şeren'le yemektelerdi.
Metin Oktay'ın ölümü, Turgay Şeren'in hayatındaki önemli kilometre taşlarından biri olmuştu.
Kariyerinden bazı satır başları
Efsane kaleci, sarı-kırmızılı forma altında 369 lig, 18'er kupa ve Avrupa kupası maçı olmak üzere toplam 405 karşılaşmada görev yaptı.
Şeren, Galatasaray'da 3 İstanbul Profesyonel Lig, 2 Süper Lig ve 3 de Türkiye Kupası şampiyonluğu yaşadı.
Galatasaray'ın Avrupa arenasına ilk kez çıktığı, 1956-1957 sezonunda Şampiyon Kulüpler Kupası'nda Romanya'nın Dinamo Bükreş ekibiyle 26 Ağustos 1956'da oynadığı maçta kaleyi koruyan isim Turgay Şeren oldu.
Şeren, futbolculuk yaşantısındaki ilk ve tek kırmızı kartı 1962 yılında Beşiktaş ile oynadıkları ve 1-1 berabere biten derbi maçta gördü.
Kariyerindeki son resmi maçta, 11 Haziran 1967'de Karşıyaka ile oynanan müsabakada kaleyi koruyan Turgay Şeren, 2 Temmuz 1967'de ligde forma giyen oyuncuların oluşturulduğu karma bir takım ile Galatasaray arasında yapılan jübile maçıyla futbolculuğa veda etti. Turgay Şeren, sarı-kırmızılı forma altında 55 maçta Fenerbahçe'ye karşı görev yaparak, derbi tarihinde en çok maça çıkan oyuncu oldu.
Metin Oktayların, Lefterlerin, Süleyman Sebaların, Can Bartuların...
Turgay Şeren, 14 yıl aralıksız kaptanlığını yaptığı Galatasaray'a veda ettikten sonra futboldan kopamadı. Şeren, kısa süreli teknik direktörlük deneyimlerinden sonra uzun yıllar spor yorumculuğu, futbolcular derneği başkanlığı yaptı.
Futbolun toprak sahalarda oynandığı, tribünde şiddetin küfürlerin olmadığı, Metin Oktayların, Lefterlerin, Süleyman Sebaların, Can Bartuların gerçek birer yıldız olarak parladığı dönemlerde oynadı Turgay Şeren. Ve o dönemlerde Türk futbolunun temeline harç kardı, ilk tuğlaları koydu.
Günümüzde hala Türk futbolu adına umutla bahsediliyorsa hala "fair-play" ruhundan söz ediliyorsa bundan Turgay Şeren'in de büyük payı vardır...
Taziyeler
Turgay Şeren'in vefatının ardından birçok kişi ve kurum taziye mesajları yayımladılar. İşte onlardan bazıları: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: "Türk futbolunun saygıdeğer isimlerinden Turgay Şeren’in vefatını derin bir teessürle öğrendim. Futbolcu, spor yazarı ve televizyon yorumcusu olarak vatandaşlarımızın gönlünde müstesna bir yer edinen Şeren, her zaman sevgi ve saygıyla yad edilecektir. Merhum Turgay Şeren’e Allah’tan rahmet niyaz ediyor, ailesine, sevenlerine ve spor dünyamıza başsağlığı diliyorum."
Başbakan Binali Yıldırım: "Turgay Şeren, Türk futbolunun en yüksek seviyede temsili için uzun yıllar emek vermiş, sahip olduğu spor ahlakıyla bütün futbolseverlerin saygısını sevgisini kazanarak genç sporculara örnek olmuş bir futbolcumuzdu. Spor dünyamız kıymetli bir mensubunu kaybetmiştir. Milli takımımızın ve Galatasaray’ın unutulmaz kalecisi Turgay Şeren’e Allah’tan rahmet, ailesine ve bütün spor camiasına başsağlığı diliyorum." Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç: "Milli takımımızın unutulmaz kalecisi ve kaptanı, sahip olduğu spor ahlakıyla tüm spor camiasının sevgisini ve saygısını kazanmış örnek spor adamı, Türk futbolunun efsane isimlerinden Turgay Şeren'in hayatını kaybettiğini büyük bir üzüntü içinde öğrendim. Kariyeri boyunca birçok önemli başarıya imza atan unutulmaz milli kaleci merhum Turgay Şeren'e Allah'tan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına, sevenlerine, Galatasaray Kulübüne ve tüm spor camiasına başsağlığı dilerim." Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören: "Milli takımımızın kaptanlarından, büyük sporcu ve centilmenlik timsali Turgay Şeren'in vefatı nedeniyle büyük üzüntü yaşıyorum. Futbolumuzun her nesline örnek olan ve olmaya devam edecek efsanelerimizden Turgay Şeren'e Allah'tan rahmet, kederli ailesi, sevenleri ve tüm futbol camiasına başsağlığı dilerim." Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim: "Türk futbolunun ve Galatasaray'ın en büyük değerlerinden biri olan, kıymetli Turgay ağabeyime Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve Türk futbol camiasına başsağlığı dilerim."
Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek: "Turgay ağabey sadece iyi bir sporcu değildi. Duruşuyla, sözleriyle örnek bir kişilikti. Bir milletin kendisine rol model aldığı bir kişilikti. Aklıma Aziz Sancar geliyor. Mardin'in küçük bir köyünde doğup Nobel Ödülü'ne ulaşan Sayın Aziz Sancar, verdiği ilk röportajda, en büyük arzusunun imzalı bir Turgay Şeren forması olduğunu söylemişti. Bu kolay kolay kimseye nasip olmayacak bir büyüklüktür, bu Turgay Şeren efsanesinin ta kendisidir. Tabii efsane olmak kolay değil. Yaşlı gözlerle 'Ben Galatasaray'ın Aslanıyım' diyordu. Hiçbir Galatasaraylı, Türk futbolunu seven herkes onu unutmayacak. Turgay ağabeyin duruşu her zaman camiamıza yol göstermeye, Galatasaraylıları kenetleyip bir hedef uğrunda birleştirmeye devam edecek." Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım: "Değerli dostum ve büyüğüm, adını Türk futbol tarihine yazdırmış örnek spor adamı ve gerçek bir beyefendi Sayın Turgay Şeren’i kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyorum. Kendisi daima Türk sporuna bıraktığı iz ve verdiği katkılar ile anılacaktır. Merhum Turgay Şeren'e Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine, Galatasaray Spor Kulübü'ne ve tüm spor camiasına başsağlığı diliyorum." Gençlerbirliği
Kulübü Başkanı İlhan Cavcav: "Türk futboluna büyük emekleri olan çok değerli bir insandı. Allah mekanını cennet etsin. Allah rahmet eylesin. Geride kalan yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum."
Beşiktaş Kulübü: "1951’de Berlin’de oynanan Almanya-Türkiye maçındaki kurtarışlarıyla bütün sporseverlerin hafızasında ‘Berlin Panteri’ lakabını almış, sahip olduğu spor ahlakıyla tüm futbolseverlerin sevgisini, saygısını kazanmış, Türk futbolunun efsane isimlerinden Turgay Şeren’in vefatını büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Milli takımımız ve Galatasaray’ın unutulmaz kalecisi Turgay Şeren’e Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına, sevenlerine ve Türk spor camiasına başsağlığı dileriz."
Fenerbahçe Kulübü: "Türk sporunun efsane isimlerinden, bir döneme damgasını vurmuş, tüm sporseverlerin sevgisini ve saygısını kazanmış 'Berlin Panteri' lakaplı Sayın Turgay Şeren'in vefatını derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Unutulmaz kaleci merhum Turgay Şeren'e Allah’tan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına, sevenlerine, Galatasaray Spor Kulübü'ne ve tüm spor camiasına başsağlığı dileriz."