26.03.2022 - 13:23 | Son Güncellenme:
"Türk futbol tarihinin en “acımasız” hakem operasyonunun üzerinden 20 gün geçti.
Bazıları “operasyon” sözcüğünü beğenmiyormuş. Doğrusu “gençleştirme ve performans değerlendirmesi” imiş.
Kararı Federasyon ve bazı kulüpler değil, bizzat Merkez Hakem Kurulu vermiş. İnanan beri gelsin. Herkes her şeyi biliyor. Hatta daha fazlasını!
Gerekçesi dürüstçe açıklanmadığı için en katı vicdanları dahi rahatsız eden bu uygulamaya karşın, adı geçen hakem ve gözlemciler Tahkim Kurulu’na başvurdu. Çoğunun avukatı aynı, birlikte hareket ediyorlar. Tahkim’de yüz yüze duruşma istiyorlar.
Aman haa... Kimse virüsü bahane etmesin. Statlarda on binlerce insanın tıkış tıkış, maskesiz maç izlemesine izin verenler, duruşma odasında 3-5 kişinin biraraya gelmesinden rahatsız olmamalı.
Kimler hatırlanacak?
Üstelik yüzleşmek iyidir, korkmayın. “Hakim” konumundaki kurul başkanı ve üyeleri, önlerine konan kağıda bağlı kalmak yerine, o insanların gözlerinin içine bakabilmeli. Hissettiklerini, mağduriyetlerini anlamaya çalışmalı.
Bugüne kadar yaptıkları hizmetlerden dolayı “plaket” bile veremeyecekleri hakemlerin son sözlerini dinlemeli! Tabii gerçekten adalet dağıttıklarını düşünüyorlar ise...
Fikrimi sorarsanız; Tahkim Kurulu dar alanda top çevirip, zaman kazanmaya çalışacak. Bu hem TFF, hem MHK’nin işine gelecektir.
Federasyon başkanı her ne kadar “Tahkim’in vereceği karara saygı duymalıyız” dese de, kastettiği “davacı” taraf olmalı! “Atanmış bir kurulun” en tepeden onay alınmış bir operasyonda rüzgarı ters çevirmesi, sürpriz olur.
Bugün futbolun çeşitli kademelerinde bulunan, kulüp başkanlığı yapan veya siyaseti futbolda güç aracı olarak kullananlar, yarın unutulup gidecekler. İsimleri dahi hatırlanmayacak.
Ama bir Cüneyt Çakır, bir Fırat Aydınus, bir Ali Palabıyık, bir Hüseyin Göçek ve diğerleri öyle değil.
Birileri rahatsızlık duysa da; onları camianın içinde, uluslararası alanda görmeye devam edeceğimizden emin olun!
Siz attınız ama Çakır ve diğerleri UEFA’da!
TFF, MHK ve “diğer unsurların” marifeti ile FİFA kokartlı hakemlerimiz Cüneyt Çakır, Ali Palabıyık, Abdülkadir Bitigen, VAR hakemi Mete Kalkavan dahil 13 kişiyi “aforoz” etmiştik!
Peki bu isimlerin dördü niçin hâlâ UEFA’nın “fame sisteminde” aktif görünüyor? Şifresi ve yetkisi olanlar girip bakabilir!
Anımsayın FİFA kokartlı Halis Özkahya hakemliği bıraktığı günün ertesinde listeden silinmişti. Çünkü MHK anında bildirim yapmıştı.
Şimdi bizim yetkililer resmi tebligatı unuttu desek komik olur. Collina ve Rosetti’nin bile “neler oluyor orada?” diye sorguladığı operasyon tüm Avrupa’da ses getirirken, bu isimler nasıl UEFA sisteminde kalabilir?
Yanıtı basit; ya TFF Tahkim Kurulu onları haklı bulursa? Ya unvanları iade edilirse? Nasıl anlatırız elin oğluna kaygısı ile.
Yine elimize yüzümüze bulaştırdık değil mi?..