Ligin ilk yarısını en az hasarla atlatmayı düşünen Galatasaray için, devrenin son maçı olan Demir Grup Sivasspor karşılaşmasından alınacak üç puan çok önemliydi. Nitekim ecel terleri dökülen ilk yarının ardından gelen 4-2’lik galibiyet, sarı- kırmızılı camiaya ligin ikinci yarısı için umut verdi.
Umut veren başka bir olay da, özellikle ikinci yarıda oynanan futboldu. Gerçekten de Galatasaray, uzun bir süre sonra neredeyse tam kadro olarak sahaya çıkmasına rağmen ilk yarıda sıkıntılar yaşadı. Diri Sivasspor karşısında orta sahada oyun kuramayan sarı- kırmızılılar, defansta da önemli hatalar yaptılar. Bunun sonucu olarak da kalelerinde iki gol gördüler. Sivasspor’un ilk golünde çıkarken topu kaptıran Ndiaye göze batsa da, gerek bu golde gerekse de Sivasspor’un ikinci golünde Galatasaray defansının çok ciddi bir yerleşim hatası söz konusuydu. Üstelik Galatasaraylı futbolcular, bu gollerin dışında da top kayıpları ve pozisyon hataları yaptılar. Sivasspor’un yıldızı Robinho, ilk yarıda neredeyse her topu aldı ve aldığı her topa vurmayı başardı. Bunlardan ikisi de gol oldu. Diğer taraftan Douglas da, çok etkili bir oyun ortaya koydu.
Galatasaray’ın ilk yarıdaki şansı, yediği golden kısa bir süre sonra önce beraberliği yakalaması, ardından da öne geçmesi oldu. Ancak yukarıda belirttiğim nedenlerden ötürü Sivasspor bir gol daha attı ve devre beraberlikle sonuçlandı.
İkinci yarıda üç kırılma noktası yaşandı. Birincisi, devrenin başlamasından kısa bir süre sonra Onyekuru ile gelen gol. İkincisi, bu golden kısa bir süre sonra Muslera’nın Sivassporlu Hakan Arslan ile karşı karşıya kaldığı pozisyonu kurtarması. Üçüncüsü de, bu pozisyonun hemen ardından Galatasaray’ın yine Onyekuru ile dördüncü golü bulması.
4-2’den sonra oyunun bütün inisiyatifi Galatasaray’a geçti ve sarı- kırmızılılar, taraftarlarını mutlu eden bu ikinci yarı performansıyla ligin ilk yarısını bitirdiler.
Bana göre maçın adamı Onyekuru idi. Başarılı futbolcu, attığı iki golün dışında penaltı pozisyonunda da topu taşıyıp ceza sahasındaki Belhanda’ya gönderen isimdi. Belhanda da uzun sakatlık döneminden sonra iyi bir dönüş yaptı. Belhanda, iyi futbolunun dışında dördüncü golde de pası veren isim oldu.
Feghouli son maçlardaki başarılı performansının bir sonucu olarak, Sivasspor karşılaşmasında Rodrigues’in yerine ilk on birde başladı. Feghouli son maçlardaki performansından biraz uzak kalsa da, yine de iyi bir maç çıkarttı. Attığı golde, topu alışı ve vuruşu çok güzeldi.
Sonuçta tam kadro diyebileceğimiz Galatasaray, ikinci yarıdaki futboluyla taraftarlarına umut verdi. Bu takıma daha Emre Akbaba girecek. Lakin ilk yarıda iki gole neden olan, ikinci yarıda da dördüncü gole kadar devam eden defans hataları iyi analiz edilmeli. Öte yandan bu takıma takviye şart.
Evet, asıl önemli nokta da burası. Galatasaray’da bütün gözler devre arasında yapılacak transferlere çevrilmişti. Sarı- kırmızılıların başta santrafor olmak üzere birkaç takviyeye ihtiyaçları var. Ancak kulübün ekonomik durumu da ortada. Bu ekonomik şartlarda bu transferler yapılabilecek mi? Bu anlamda sarı- kırmızılı taraftarlar, kulüpte devre arasında yaşanacak gelişmeleri heyecanla bekliyorlar.
Bence maçın en önemli ve en güzel olaylarından biri de, 16 yaşındaki Mustafa Kapı'nın son dakikada da olsa oyuna girmesiydi. Sarı- kırmızılı formayı giyen en genç futbolcu ünvanını elde eden Mustafa Kapı'ya uzun, sağlıklı ve başarılı bir futbol hayatı diliyorum. Yolun açık olsun genç adam...