Cristiano Ronaldo’nun Juventus’a transferinin açıklanmasıyla Dünya Kupası’ndaki Fransa- Belçika yarı final maçı bir anda ikinci plana düştü. Hatta bugün oynanacak olan Hırvatistan- İngiltere maçı için de aynı şeyi söyleyebiliriz.
Ronaldo’nun Real Madrid’de ve İspanya’da bir takım sıkıntıları olduğu biliniyordu. Özellikle vergi olayı, onu çok etkilemişti. Nitekim Dünya Kupası’nda Portekiz ile İspanya’nın karşılaşacağı gün İspanya mahkemesi, Cristiano Ronaldo ile ilgili 2 yıl ertelemeli hapis ve 18,8 milyon Euro para cezası kararını açıklamıştı. Hatta Ronaldo’nun o maçtaki hırsı ve yaptığı hat- trick, bazı çevrelerce bu karara bir cevap olarak nitelendirilmişti.
Esasen Neymar’ın PSG’ye transferinden sonra başlayan süreç, diğer etmenlerle birlikte bugünlere geldi. Şu aşamada kazananın Ronaldo ve Juventus olduğunu söyleyebiliriz. Juventus bu transferle birlikte Şampiyonlar Ligi’ni kazanma isteğini net bir şekilde ortaya koydu. Hem de Şampiyonlar Ligi’nde tartışmalı bir şekilde, ki bence o pozisyon tartışmaya gerek olmayacak bir şekilde penaltıydı, elendiği Real Madrid’in dünyaca ünlü yıldızını alarak. Üstelik geçen seneki o Şampiyonlar Ligi Çeyrek Final eşleşmesinde Ronaldo, Juventus’a iki maçta üç gol attığı gibi Madrid’deki rövanş maçında 90+7’de ağlara gönderdiği penaltı golüyle Juventus’u kupanın dışında bırakan isim olmuştu.
Juventus, dünyanın büyük kulüplerinden bir tanesi. Bu dev transferi de, kulübün sahibi Angelli ailesi gerçekleştirdi. Ancak bu transfer için ödenecek olan yüksek meblağın, kısa süre içerisinde kendisini karşılayacağına emin olabilirsiniz.
Juventus kadar Ronaldo da bu transferle yeni bir meydan okumaya girişti. 33 yaşındaki yıldız, rahatlıkla çok daha yüksek bir ücret karşılığında Çin’e ya da benzer liglere gidebilirdi. Ama o, Juventus’u seçerek yeni ve daha zorlu bir mücadelenin içerisinde olmayı tercih etti.
Geçen yazımda da belirttiğim gibi, Ronaldo her açıdan takdir edilmesi ve örnek alınması gereken bir futbolcu. Bu yaşına ve kazandığı bunca başarı ile şöhrete rağmen hala her maçta kendisini ispatlamaya çalışan genç bir futbolcu gibi oynuyor. Öte yandan kendisine çok iyi bakıyor ve tam bir profesyonel gibi yaşıyor. Bu nedenle özellikle genç futbolcuların Cristiano Ronaldo’dan çıkartacakları çok dersler var.
Real Madrid’e gelirsek, dünyanın en büyük kulübü konumundaki eflatun- beyazlıların Ronaldo’nun boşluğunu sansasyonel bir transferle doldurmaya çalışmaları kuvvetle muhtemel. Yani, yeni bir transfer bombasına daha şahit olabiliriz.
Özetle, endüstriyel futbolda hareketli günler bizleri bekliyor. Bu dev transferlerle birlikte büyük ligler ve Şampiyonlar Ligi mücadeleleri daha farklı anlamlar kazanacak.
Fransa- Belçika yarı finaline gelince, yukarıda da belirttiğim gibi Ronaldo transferinin açıklanmasından sonra bu karşılaşma gündemde ikinci plana düştü. Belçika, daha önceki maçlardaki performansından uzak kaldı. Lukaku’yu topla çok fazla buluşturamadılar. Bununla birlikte Fransızların da çok iyi olduklarını söyleyemeyiz. Bu kadronun, bundan daha iyisini yapması gerekir. Bakalım final maçında bunu görebilecek miyiz?