Ölçü Olmaz

İsviçre Ligi sonuncusu Young Boys’a iki maçta da yenilerek Şampiyonlar Ligi’ne veda eden Galatasaray, Adana Demirspor karşısında 5-1 gibi farklı bir skorla üç puana ulaştı.

Alınan bu görkemli (!) galibiyet, milli ara öncesi sarı- kırmızılılara ilaç olur mu? Tabii ki hayır!

Okan Buruk ve yönetim biraz rahatlar, nefes alır, bazı problemlerin belki bir süre üstü örtülür o kadar! Adana Demirspor deplasmanında alınan skor ihtişamlı olabilir ama oynanan futbol kesinlikle öyle değil. Geçen sezondan beri küçülmeye giden, birçok oyuncusu ayrılmış, transfer tahtası kapalı, kadro yapısı Türkiye Süper Ligi’nin altında ve kalesinde on beş yaşında bir çocuk ile mücadele eden Adana Demirspor; hatalı oyun ve defans anlayışı da eklenince doğal olarak Galatasaray’a rakip olamadı. Sarı- kırmızılılar; Young Boys maçından kaldıkları net bir biçimde belli halde kötü başladıkları karşılaşmada, Adana Demirsporlu iki oyuncunun iki hatasıyla 18 dakikada 2-0'ı buldular.

Gerçekten de önce kaleci Deniz’in sonra da Semih’in hatası ve bunun sonucunda kendi kalesine attığı gol, Galatasaray’ı iyi başlamadığı mücadelede çok avantajlı bir konuma getirdi. Rakip ise tüm dezavantajlarına bir de moral çöküntüsü ekledi. Hatalı oyun anlayışı ve defans arkasında bırakılan büyük boşluklar da devam edince skor, 38 dakikada 4-0'a geldi.

60’da skorun 5-0 olmasından sonra dakikalar ilerledikçe karşılaşma, bir antrenman maçı havasına döndü Galatasaray için. Her iki kalede görülen pozisyonlar, penaltılar, ... Üç penaltıdan ikisinin kaçırılması da maçın havasını anlatıyor sanırım. Elbette kalecilerin de hakkını yememek lazım ama vuruşların çok da güzel olmadıkları da bir gerçek. Diğer taraftan Galatasaray’ın lehine verilen penaltı pozisyonunda adeta adam öldürmeye tam teşebbüslük hareketi ilk başta sarı kartla cezalandıran hakemi de futbolseverlerin takdirine bırakıyorum...

Özetle bu ihtişamlı skor kimseyi yanıltmamalı. Bu maç Galatasaray adına kesinlikle ölçü olmaz. Sarı- kırmızılıların futbol olarak gerçek durumlarını gösteren bir karşılaşma değil bu. Bunun için daha eli ayağı düzgün rakipler gerekiyor.

Tabii şu anda Galatasaray’ın da her şeyi düzgün değil. Eylül ayının ilk gününe girdiğimiz şu anlarda hâlâ gelenler, gidenler, bitirilemeyen transferler, Adana’ya getirilip maç günü sözleşmesi feshedilen Leo Dubois, ...

Daha da arttırabiliriz aslında bu maddeleri. Bu sezon, teknik direktöründen yönetimine ve başkanına kadar çok formsuz Galatasaray. Doğru bir kadro yapılanması ve ciddi bir toparlanmaya ihtiyacı var sarı- kırmızılıların. Milli ara bu anlamda işe yarayabilir.

Bazı iyi yanları da oldu Adana Demirspor maçının Galatasaray için. Örneğin stoperde Metehan Baltacı. Yanındaki abisi Abdülkerim Bardakcı’ya göre çok daha fazla güven veren bir duruş sergiledi genç futbolcu. İlk maçında akıl dolu bir asiste de imza attı. Her ne kadar rakip ölçü olmasa da bence Galatasaray adına gecenin kazancı Metehan Baltacı oldu.

Efe Akman ve Yusuf Demir’in süre almaları da önemliydi. Jelert, sol bekte çok ofansif katkı sağlayamadı ama defansif anlamda olumlu sinyaller verdi. Zaten Galatasaray’ın sol bek pozisyonundaki zaafı ofansif değil defansif yönden.

Abdülkerim Bardakcı, yine güven vermedi. Attığı golde, Adana Demirspor savunmasının bariz hatası vardı. Abdülkerim; antrenmanda bile bu kadar boş bırakılmamış, bu kadar rahat kafa vurmamıştır. Bakalım bu gol, kendisinin toparlanmasına pozitif etki edecek mi?

Tabii doğal olarak Galatasaraylıların tüm dikkatleri çeken konu Icardi’nin sakatlığı oldu. Milli ara, onun iyileşip takıma dönmesi yönünden de iyi olacaktır diye düşünüyorum.

15 yaşındaki Adana Demirspor kalecisi Deniz Eren Dönmezer, Galatasaray’ın ilk golünde büyük bir hata yapmış olabilir. Bu çok doğal. Nice tecrübeli kaleciler ne büyük hatalar yapıyorlar. 15 yaşında Süper Lig’de Adana Demirspor kalesini korumak kolay bir şey değil. Aldığı sorumluluk, yaşının çok üzerinde. Sırf bu bile büyük bir tebriği hak ediyor. Bu genç kardeşimiz çok iyi bir kaleci olacak. Kendisine başarılar diliyorum. Yolu ve bahtı açık olsun...

Bu yazıyı yazarken aldım Adanaspor Teknik Direktörü Sol Bamba’nın hayatını kaybettiği haberini, yüreğimden beynime giden biri sızı ve sancı ile. Üzüntümü anlatacak kelime bulmakta zorlanıyorum. Ailesine, sevenlerine, Adanaspor camiasına ve tüm futbol dünyasına baş sağlığı ve sabır diliyorum. Tarifi zor bir acı. Zor, çok zor…