Öncelikle, büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete intikal edişinin 80. yılında sevgi, saygı ve şükranla anıyorum. Sadece Türk değil, Dünya tarihini de değiştiren bu eşsiz liderin ilke ve inkılapları her zaman yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir.
Sakat oyuncularının çokluğundan dolayı yaşadığı sıkıntıların üzerine, önce Fenerbahçe derbisinde hem puan hem de Fatih Terim ile Donk, Ndiaye ve Rodrigues’i kaybeden, ardından da hafta içerisinde Şampiyonlar Ligi’nde Schalke’ye mağlup olarak gruptan çıkma şansını büyük ölçüde kaybeden Galatasaray, Kayseri deplasmanında aldığı 3-0’lık galibiyetle yara sardı.
Oldukça fazla eksik futbolcuya sahip olan Galatasaray, sahaya 3-5-2 şeklinde bir dizilişle çıktı. Ozan Kabak, Maicon ve Serdar Aziz’den oluşan geri üçlü, rakip ataklarında kanatlardaki Mariano ve Ömer Bayram’ın da geri çekilmeleriyle beşliye dönüştü. Selçuk İnan, Belhanda ve Feghouli’nin orta sahada yer aldıkları İstanbul’un sarı- kırmızılı ekibinin santrafor hattı ise Onyekuru ile Sinan Gümüş’ten oluştu.
Galatasaraylı futbolcular, karşılaşma boyunca oyun planlarından ve oyun disiplininden bir an olsun kopmadılar. Bu da, galibiyette oldukça etkili oldu.
Nitekim maça da Galatasaray iyi başladı. Cim Bom, oldukça sıkıcı geçen ilk yarıda bulduğu golden sonra oyunu istediği gibi yönlendirdi. Bu golde, Feghouli’nin rakip defans arkasına koşu yaparak topu alması büyük rol oynadı. İşte Feghouli’nin yapması gereken bu. O, bu tür doğru koşuları yaptıkça takımının daha çok pozisyona girmesine yardımcı olur. Öte yandan Feghouli’nin vuruşunda kaleciden dönen topu ağlara gönderen Onyekuru’nun, gol öncesinde durduğu yer ve pozisyonu takibi de dikkat edilmesi gereken konular. Onyekuru, bir santraforun durması gereken yerde durdu ve pozisyonu çok iyi takip etti. Bu anlamda da Sinan Gümüş’le karşılaştırdığımızda doğru bir örnek oluşturdu.
Gerçekten de Sinan Gümüş, özellikle ilk yarıda çok etkisiz kaldı. Defansta çok açık veren Mariano, bir yanıp bir sönen Belhanda, sol kanadı çok etkili kullanamayan Ömer Bayram da vasatı aşamayanlar arasındaydılar.
Oyun planından ve disiplininden kopmayan, oyunu kontrolü altına alan ama çok efektif bir futbol ortaya koyamayan Galatasaray’ın en büyük şansı, Kayserispor’un inanılmaz kötü olmasıydı.
Ancak ikinci yarı daha farklı bir karşılaşmaya sahne oldu. Kayserispor, gol bulmak için biraz öne çıkınca, Galatasaray ileride boş alanlar buldu. Böyle olunca da Onyekuru, maharetlerini göstermek için aradığı ortamı buldu. Nitekim Nijeryalı futbolcu, maharetini göstererek attığı ikinci golle güzel futbolunu iyice süsledi.
Öte yandan Galatasaray’da ilk yarıda göz doldurmayan isimler de ikinci devrede ayağa kalktılar. Mariano hücumda çok etkili oldu. Nitekim Ömer Bayram ile gelen üçüncü golün ortası da Mariano’dan geldi.
Galatasaray’da sahanın en başarılı ismiyse yine Ozan Kabak’tı. Genç futbolcu yine çok kritik müdahaleler yaptı. Rakibini sadece bir kez kaçırır gibi oldu ve o pozisyonda da haksız bir sarı kart gördü.
Hazır yeri gelmişken biraz hakeme değinelim. Ozan’a hatalı bir sarı kart gösteren Ümit Öztürk, 80.dakikada Onyekuru’ya yaptığı müdahale sonrasında Kayserisporlu Sapunaru’ya sarı kart gösterdi. Oysa bu kartın rengi kırmızı olmalıydı. Aynı şekilde 83.dakikada Lopes’in de ikinci sarı kart yerine doğrudan kırmızı kart görmesi gerektiğini düşünüyorum.
Gecenin sadece Galatasaray için değil, Türk futbolu açısından da en sevindirici olayı ise maçın son bölümünde Ozan Kabak, Celil Yüksel, Yunus Akgün ve kaleci İsmail Çipe’nin aynı anda sahada olmalarıydı. Bu gençler Türk futbolunun geleceği. Sıkıntılar bazen fırsata dönüşürler. Umarım Galatasaray’ın yaşadığı ekonomik sıkıntılar da, bu gençler ve Türk futbolu için fırsata dönüşür. Tabii bu genç futbolcular konusunda Fatih Terim’in katkılarını da özellikle belirtmek gerekir.
Kayserispor’a gelirsek, ev sahibi takım sahada hiçbir varlık gösteremedi. Özellikle ilk yarıda felaket derecede kötüydüler. Onların da eksikleri vardı. Ama bu eksikler, hiçbir şekilde bu kötü oyunun nedeni değil. Belki milli maç arası, toparlanmaları için fırsat olur.
Bu sezon milli maç araları Galatasaray’a hiç iyi gelmediler. Bakalım bu milli maç arası farklı olacak mı? Cezalı oyunculardan dolayı sakatların iyileşmeleri daha çok önem kazandı. Bu milli ara, sakat futbolcuların takıma dönmeleri açısından olumlu olabilir.