Galatasaray, Malatya deplasmanına Emre Akbaba da dahil olmak üzere yedi sakat futbolcusundan yoksun olarak çıktı. Elbette bu eksiklikler sarı- kırmızılıları olumsuz etkiledi. Ancak Galatasaray’ın tek eksiği sakat olan futbolcuları değil. Sahadaki oyuncularda da bir takım eksiklikler söz konusu. Performans, kalite, mantalite ve en önemlisi ruh eksikliği!
Esasen Malatya’daki kötü oyun ve puan kaybında da bu eksiklikler çok etkili oldular. Evet, Galatasaray sahaya yedi önemli oyuncusundan yoksun olarak çıktı. Sarı- kırmızılılar, takım halinde topun arkasına geçip etkili bir savunma yapan ve hızlı çıkışlarla gol arayan rakibi karşısında alan bulmakta zorlandılar. Üzerine Belhanda da sakatlar kervanına katılarak oyunu terk etti ve yerini Ahmet Çalık’a bıraktı. Böylece maça stoper olarak başlayan Donk, orta sahaya geçerken Ahmet Çalık, Ozan Kabak’ın yanında stoper tandeminde yer aldı. Hemen ardından da Ahmet Çalık’ın hatasının başrole çıktığı bir gol yedi Galatasaray.
Kısacası, maç içerisinde de Galatasaray için işler iyi gitmedi. Lakin sarı- kırmızılılar, Malatya’nın golü öncesine de sonrasında da oyunda hiç etkili olamadılar. İlk yarıda hem oyun hem de skor olarak üstün olan Malatya, ikinci yarıda da istediklerini yapan taraftı.
Galatasaraylı futbolcular, ikinci yarıda skoru değiştirecek bir takım fırsatlar yakaladılar. Ama bunlar da, ilk paragrafta belirttiğim eksikliklerden dolayı gole dönüşmedi ve Cim Bom, bir deplasmandan daha eli boş döndü.
Konuyu birkaç örnekle açmak gerekirse Rodrigues’le başlamak doğru olacaktır. Rodrigues, Galatasaray’ın bir şeyler beklediği önemli bir futbolcu. Lakin Rodrigues, uzun süredir yokları oynuyor. Malatya maçında da savunmasına yardım etmediği gibi ilk yarıda çok etkisiz kaldı. İkinci yarıdaysa, önce 52.dakikada net bir gol fırsatını kötü bir vuruşla kaçırdı. Hemen ardından da 54.dakikada kötü top kontrolünden dolayı bir gol daha kaçtı.
Sinan Gümüş santrafor bölgesinde oynadığı dönemde, top alamamanın da tesiriyle etkisiz kaldı. Evet, Sinan Gümüş, santraforda etkili olamıyor. Ama o da biraz çaba göstermeli, daha etkili olmaya çalışmalı. Nitekim sağ kanada geçtiği bölümde, 72.dakikada kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda kötü bir vuruşla topu kaleciye nişanladı. Zaten bunun hemen ardından da Fatih Terim, onu kenara alarak genç Yunus’u oyuna dahil etti.
Düşünün, bu pozisyonlardan biri veya ikisi gol olsa durum çok daha farklı olacaktı. Ama oyuncuların eksiklikleri ya da yetersizlikleri buna engel oldu.
Peki Galatasaray’daki etkisizler sadece Rodrigues ve Sinan mıydı? Elbette hayır. Sarı- kırmızılılar takım olarak kötüydüler ve tel tel döküldüler. Çünkü yazımın başında belirttiğim eksiklikler, bu maçta oynayan pek çok futbolcu için geçerli. Mariano bu sene çok etkisiz. Nitekim bu maçta da iyi değildi. Fernando yoksa orta saha çalışmıyor. Forvet hattı, yukarıda belirttiğim gibi zayıf, etkisiz ve beceriksiz. Linnes bir şeyler yapmak için çabaladı. Ama şüphesiz Galatasaray’ın en iyisi genç Ozan Kabak’tı. Evet, Ozan yine bir penaltı yaptırdı ve ikinci gole neden oldu. Ama o penaltı pozisyonundaki hata en başta Mariano’ya, sonra Ahmet Çalık’a yazar. Maç boyunca kritik müdahaleler yapan, sadece kendisinin değil tandemimin de kademesine giren ve de ruhunu sahaya koyan Ozan, başkalarının hatalarından dolayı rakibiyle baş başa kaldığı pozisyonda zamanlama hatası yaptı ve penaltı oldu. Bence burada eleştirilecek son futbolcu Ozan Kabak. O daha çok genç ve öğreneceği çok şeyler var. Lakin bu genç adamdaki mücadele ruhu diğer futbolcularda da olsa sonuçlar böyle olmaz.
Kadro açısından eli kolu bağlı olan Fatih Terim, ilerideki futbolcular ortalara kafa vuramayınca Donk’u yine santrafora çekti. Daha sonra da yanına Muğdat’ı ekledi. Ama istediğini alamadı. Nitekim Donk da, maçın sonlarına doğru kötü top kontrolünden dolayı bir golü kaçırdı.
Bununla birlikte Fatih Terim, başka bir varyasyonu deneyebilir. Osmanlıspor’dayken ofansif özellikleriyle ön plana çıkan Ndiaye, Galatasaray’da orta sahada sol içte oynatılıyor. Ndiaye, biraz daha kaleye yakın oynarsa, daha ofansif bir rol verilirse çok daha etkili olur diye düşünüyorum. Bu da Galatasaray’ın bazı sorunlarını çözebilir.
Sonuç olarak, bu kadro çok yetersiz. Kulübün ekonomik durumu kötü. Ama yine de transferde daha doğru adımlar atılabilirdi. Galatasaray gibi bir kulübün tek santrafora sahip olması kabul edilemez. Nitekim o da, şu andaki gibi sakat olduğunda Sinan Gümüş’e kalıyorsunuz. Diğer taraftan, Yasin Öztekin’le sözleşme yenilemek yerine Muğdat Çelik’in alınmasını da pek doğru bulmadığımı belirtmeliyim.
Bu kadro ilerisi için hiç umut vermiyor. Galatasaray’ın umudu, sakatların bir an önce takıma dönmeleri. Sarı- kırmızılılar, bu şekilde ligin ilk devresini en az hasarla kapatmaya çalışacaklar. Devre arasında takıma takviye şart. Ama kulübün ekonomik durumu buna izin verecek mi? Bekleyip göreceğiz…