Galatasaray, Salı akşamı Şampiyonlar Ligi’nde Lokomotiv Moskova karşısına yüksek bir konsantrasyonla çıktı. Nitekim sarı- kırmızılılar bunun neticesinde harika bir futbol ortaya koydular ve sahadan 3-0 gibi farklı bir skorla ayrılmayı başardılar.
Lakin Akhisarspor maçında görüldü ki, Galatasaraylı futbolcular Şampiyonlar Ligi’ndeki muhteşem zaferin ardından Akhisar karşılaşmasına konsantre olamamışlar. Bunun sonucunda da sarı- kırmızılılar, Akhisarspor karşısında kelimenin tam anlamıyla dağıldılar. Oyun anlamındaki bu dağılma skora da yansıdı ve ortaya 3-0’lık farklı bir sonuç çıktı.
Oysa ligde henüz galibiyeti bulunmayan Akhisarspor’un Galatasaray karşılaşmasını bir kurtuluş maçı olarak göreceği belliydi. Nitekim de öyle oldu. Yeşil- siyahlıların, hafta içerisinde UEFA Avrupa Ligi karşılaşması oynamalarına rağmen Galatasaray maçına çok iyi konsantre oldukları ve iyi hazırlandıkları görüldü. Oyun planlarına da sonuna kadar bağlı kalıp oyun disiplinini elden bırakmayan Akhisarsporlu futbolcular haklı bir galibiyet elde ettiler.
Galatasaray’da ise Fatih Terim, farklı kurgulanmış bir on biri sahaya sürdü. Bu kurguda santrafor mevkiinde Eren Derdiyok’un yerine Henry Onyekuru yer aldı. Esasen Fatih Terim’in bu tercihi yanlış değildi. Çünkü sarı- kırmızılıların Eren Derdiyok’a takım içerisinden bir alternatif yaratmaları gerekiyordu. Bu isim de Henry Onyekuru idi. Üstelik kamuoyunda da bu yönde bir talep vardı.
Gelgelelim bu deneme çok da başarılı olmadı. Henry Onyekuru, santrafor olarak oynadığı bölümde etkili olamadı. Ancak ikinci yarıda Eren Derdiyok’un oyuna girmesinin ardından geçtiği sağ kanatta nispeten daha iyi bir görüntü sergiledi.
‘’ Nispeten ‘’ diyorum çünkü Akhisarspor karşısındaki Galatasaray’da iyi oynayan futbolcu yoktu. Bir tek genç Ozan elinden geldiğince bir şeyler yapmaya çalıştı. Bunun dışında tüm hatlarıyla tel tel dökülen, bloklar arasında bağlantının olmadığı, isteksiz, hırstan yoksun ve iştahsız bir Galatasaray vardı. Buna rağmen Cim Bom, maçı lehine çevirme şansını yakaladı. Sarı- kırmızılılar, ofsayttan dolayı attıkları golün iptal edilmesiyle gardı düşen rakipleri karşısında penaltı kazandılar. Gerçekten de, sayılmayan gol nedeniyle Akhisarsporlu futbolcuların moral kaybı yaşadıkları bu bölümde Galatasaray oyunda etkinlik kazanmıştı. Bu zaman diliminde gelen penaltı, sarı- kırmızılılar için büyük bir şanstı. Ancak Rodrigues, oldukça kötü ve laubali bir vuruşla penaltıyı kaçırdı. Bu sorumsuz vuruş, maçın kaderini de tümden değiştirdi.
Elbette Trabzonspor deplasmanından sonra bu deplasmanda da oynanan kötü oyun ve alınan farklı yenilgi dikkat çekmeli. Henüz ligin başı. Bu nedenle gereken dersler çıkartılırsa bu kayıplar telafi edilebilir.
Skorun 1-0 olmasından sonra Fatih Terim’in ilk etapta Feghouli’yi değil de Muğdat’ı tercih etmesinin dikkat çektiği karşılaşmada, Muslera da neden olduğu penaltı sonrasında ikinci sarı kartı görüp oyun dışı kalmalıydı.
Fatih Terim’in, oldukça kötü bir futbol sonrasında alınan bu farklı yenilginin ardından takıma sert bir müdahale yapacağı kesin. Çünkü sarı- kırmızılı futbolcuların, üzerlerine ölü toprağı atılmış gibi olan bu halleri kabul edilemez. Hafta içerisinde antrenmanlarda yapılacak müdahalelerin ardından Erzurum karşısında daha farklı bir oyun ortaya konacaktır. Ancak asıl önemli olan, Porto ve ardından Antalyaspor deplasmanlarında oynanacak futbol ve alınacak sonuçlar. Fatih Terim’in deplasmanlardaki durgunluğa ve Şampiyonlar Ligi maçları dönüşlerindeki konsantrasyon kaybına çözüm bulması gerekiyor. Elbette tecrübeli teknik direktörün elinde geniş ve derinlikli bir kadro yok. Bu da sarı- kırmızılılar açısından büyük bir handikap. Ancak Lokomotiv Moskova karşısında izlediğimiz Galatasaray kadrosunun tüm taraftarlarını umutlandırdığı gerçeği de unutulmamalı. İş futbolcularda bitiyor. Giydikleri formanın önemini kavrayıp, Lokomotiv Moskova maçında olduğu gibi her şeylerini sahaya verdiklerinde işler daha farklı olacaktır.