08.04.2024 - 07:47 | Son Güncellenme:
Süper Kupa'nın finalinde Galatasaray ile Fenerbahçe karşı karşıya geldi. Şanlıurfa 11 Nisan Stadyumu'ndaki müsabakanın 2'nci dakikasında Fenerbahçeli futbolcular sahadan çekildi. Spor yazarları durumu köşelerinde değerlendirdi.
TOLGA ERSARI: SÜPER KUPA, SÜPER FUTBOL / SKORER
Uzun zamandır içime hâkim olan umutsuzluk ve hüzünle izledim Şanlıurfa’da yaşananları... Ve yine aynı duygularla oturdum klavyenin başına...
Zorlanıyorum yazarken...
Esasen uzun zamandır zor geliyor yazmak...
Yorgunum... Çünkü ülke futbolu bu kadar saha dışına taşmışken, futbolumuzun geleceğine kapkara bir karamsarlık hâkimken ve üstelik en küçük bir ümit de gözükmüyorken bu kara bulutları dağıtmak adına, ısrarla ve inatla sahanın içinde kalmaya çalışmak yoruyor insanı...
Futbolumuzun geldiği nokta çok vahim! Kavga ve şiddet sarmış futbolumuzu... Ve futbolumuzu yönetenler başta olmak üzere bu oyunla ilgili neredeyse tüm paydaşların suçu var geldiğimiz bu süreçte!
Yaklaşık bir yıldır bir Süper Kupa maçını oynatamayacak ve 7 Nisan da dâhil olmak üzere hep kötü tarihleri seçecek kadar beceriden yoksun ve futbolu yönetemeyen bir federasyon, milyonları arkalarına aldıklarını iddia eden kulüp başkanlarının her gün dozajı artan kavgaları, ortamı daha da kızıştıran sözde yorumcular, ...
Sonuç; eyleme dönüşen şiddet, somutlaşan bir kaos!
Ankara’da bir hakemin canına kastedilmesi, Trabzon’da yaşanan futbol terörü, yapılan ve yapılmayan sevkler, verilen ve verilmeyen cezalar ve son merhalede Süper Kupa’da yaşananlar...
Sahada olmalı her şey, sahada kalmalı. Pırıl pırıl gençler ortaya atılmamalı... Cumhuriyetimizin yüzüncü yılının Süper Kupası, tarihe bu şekilde geçmemeli...
NE ZAMAN BİTECEK BU KAVGA?
Ne zaman bitecek bu kavga? Ne zaman anlaşılacak rekabetin kavga demek olmadığı?
Manchester United ile Liverpool arasında oynanan ve 2-2 biten müthiş bir mücadelenin akşamına denk geldi Süper Kupa olayı... Bir yanda tamamen saha içerisinde cereyan eden nefes kesici bir mücadele ve şampiyonluk yarışı diğer yanda kavga ve kaos! Böyle bir ortamda kimse Türk futbolunun kalitesinden ve marka değerinden bahsedemez! Böyle bir karmaşayı hiç kimseye izletemezsiniz. Hele gençlere asla! Avrupa’nın beş büyük ligi başta olmak üzere dünya futbolu insanların bu kadar elinin altındayken sizin hiçbir şansınız olamaz!
Maalesef geldiğimiz nokta bu. Ve bu noktada avazım çıktığı kadar bağırıyorum, YETER! ARTIK YETER!
Kavga istemiyoruz, düşmanlık istemiyoruz, şiddet istemiyoruz, kendisi gibi düşünmeyen herkesin taraf olmakla itham edildiği sığ bir futbol felsefesi istemiyoruz. Rekabetin centilmence yapılmasını ve sahanın içinde kalmasını, bu güzel oyunun tüm güzelliklerinin hazzını yaşamayı istiyoruz. Çok şey mi istiyoruz?
ERCAN GÜVEN: URFA'DAKİ MİLAT'TAN TARİHE NOTLAR / MİLLİYET
Tarihi bir Süper Kupa’ydı insanlık tarihini aydınlatan Urfa şehrindeki!.. Milattı. Sadece maç yoktu, her şey vardı. Sahaya çıktığında küfür yiyen U19 gençleri başta olmak üzere herkesin yıprandığı, sadece çimenlerin sağlam çıktığı finalde, Fenerbahçe sahaya karakter koydu… “Oyunun” hakkını verdi, “icabını” yaptı, Kupa’yı kaybetti. Galatasaray ise yöneticisinden topçusuna “üstün” performansıyla çoktan hak etmişti zaten o “kolay” kupayı.*
Lakin kupadan önemlisi, “eylemin” saati gelip çatmadan “getirisinin” ortaya çıkmasıydı!.. TFF seçim kararı aldı!.. 18 Temmuz geçtir. Başta Fenerbahçe, futboldan şikayeti olanlar yakaladıkları ipin ucunu bırakmamalı tarihi öne çekmelidir. Sayın Büyükekşi de bir an önce kurtulsun bu eziyetten, Fenerbahçe de Fenerbahçe’den nefret edenler de!
Peki Fenerbahçe’nin eylemi dört dörtlük müydü?.. Hayır! Utangaç protestoydu bir kere… Çekingendi. Düşük yoğunlukluydu. Üstelik, uğradığı “sportif gaspla” baş etmek için desteği “abi-amca-dayıdan” değil “küçük kardeşten” talep etmek gibi bir garabet içindeydi. Asıl önemlisi, üç gün önceden Urfa’ya “mitil atıp” algı mühendisliğine soyunan “sevgi pıtırcıkları” karşısında meydanı boş bırakmıştı… Lakin, özne Fenerbahçe ise bu kadarı bile yetti futbol karanlığı içinde çoban ateşi yakmaya.
Şimdi yeni bir aşamadayız… TFF’yi uğurlama görevi en başta “memleket ve futbol sevdaları yüzünden” Fenerbahçe’yi eyleminden caydırmaya uğraşanlara düşmektedir. Çünkü, ifadelerine göre en yüce futbol aşkı onlarda!.. O zaman, bıraksınlar manifestosunu yazıp geri dönmemek üzere yola çıkmış Fenerbahçe’yi, dönsünler Fenerbahçe’nin karşısındakilere ve “adil olun yoksa gidiş kötü” desinler.
Sorsunlar; hani nerede 3 Temmuz’un maddi manevi tazminatı? Niye suikast girişiminin faili bile bulunamadı bunca yıldır? Niye Riyad faturasını Fenerbahçe’ye çıkardı TFF? Linç girişiminden sonra geçmiş olsun demek o kadar zor muydu? Niye Süper Kupa’yı ertelemedi? Neden maça çıkmayana kadar bekledi de seçim kararı aldı Federasyon? Önemli olan futbolun “bekası” değil mi kartvizitinde “futbol sevdalısı” yazanlar için? Biraz da onlara sorsunlar hesabını!