19.04.2022 - 14:33 | Son Güncellenme:
Süper Lig'de 33. hafta sona erdi. Trabzonspor şampiyonluğun en büyük favorisi olarak 1. sırada yer alırken en yakın rakibi Fenerbahçe 62. puanla ikinci sırada yer alıyor. Süper Lig'de ayrıca Yeni Malatyaspor'da küme düşmeyi garantileyen ilk takım oldu. Milliyet Gazetesi'nden Levent Kalkan, matematiksel olarak hala ligde kalma şansı olan ve küme düşme potasında yer alan takımlardaki fark yaratan oyuncuları değerlendirdi. İşte Kalkan'ın o yazısı;
'HANGİ OYUNCULAR LİGDEN DÜŞMEMELİ'
Yeni Malatyaspor resmen düştü. Göztepe, Çaykur Rizespor ve Altay'ın ligde kalması da bu saatten sonra mümkün görünmüyor. Olan oldu, geleceğe bakmak, yeni şarkılar söylemek gerekiyor... Kulüpleri küme düşse de Süper Lig'de kalması gereken birçok futbolcu olduğunu düşünüyorum. Onların bireysel anlamda bu ligden düşmeyi hak etmediğine inanıyorum...
Mustafa Eskihellaç (Malatyaspor): 30 resmi maçta 3 gol, 3 asiste imza atan Mustafa enerjisi ve tehditkar oyun karakteriyle hep dikkat çekti. Henüz 24 yaşında ve ligde kalmayı kesinlikle hak ediyor.
Eric Björkander (Altay): Tıpkı Mateusz Lis gibi işini iyi yapmaya çalıştı. 25 yaşındaki İsveçli stoperin, Süper Lig'de kalması halinde daha iyi bir performans sergileyeceğini düşünüyorum.
Thaciano (Altay): Gremio'dan kiralık gelen Brezilyalı ön libero, Süper Lig için ideal bir oyun karakterine sahip. Sert, dayanıklılığı yüksek, enerjisi üst seviyede. Ülkesine dönmeyip Süper Lig'de kalırsa yeni kulübünde farkını daha iyi gösterebilir.
Mateusz Lis (Altay): Polonyalı kaleci, Altay'ın 10. haftadan sonraki paraşütsüz düşüşüne rağmen ayakta kalmaya çalıştı. Yaşı (25) ve boyuyla da (1.92) ideal bir profil çizdi. Seneye Süper Lig'de yer alacak birçok kulüpte banko oynayacak kaliteye sahip.
Kazımcan Karataş (Altay): Sol bekten sol kanada evrilen Kazımcan henüz 19 yaşında. Müthiş hızlı, enerjisi yüksek, tekniği gelişmeye oldukça müsait. Bana göre Süper Lig'in en parıltılı oyuncularından biri. Mutlaka kalmalı, alan pişman olmaz.
Joel Pohjanpalo (Çaykur Rizespor): Finli forvet 28 lig maçında 14 gol atarak kalitesini gösterdi. Çaykur Rize'den yüzde 99 ihtimalle ayrılacaktır. Kiralık geldiği Leverkusen'e dönmesi zor görünüyor. Çaykur Rize'nin kötü sezonunda ciddi bir gol rakamına ulaşan Pohjanpalo, Süper Lig'de kalırsa çok daha fazla sayıda gol atabilecek potansiyelde bir oyuncu. Fenerbahçe, Galatasaray veya Beşiktaş kadrosunda yer alsaydı 20 golü çok rahat geçerdi.
Halil Akbunar (Göztepe): Biliyorum onu Göztepe'den koparıp almak hiç kolay değil. Üstelik 2026'ya kadar sözleşmesi de var. Ancak Halil gibi bir milli oyuncunun yeniden alt ligde top koşturması herkese kaybettirebilir. Halil bir şekilde ait olduğu yerde devam etmeli.
Sami Uğurlu'ya saygılar
Kasımpaşa'yı bu sezon "Sami Uğurlu'dan önce" ve "Sami Uğurlu'dan sonra" diye iki bölümde okumak lazım. Sivasspor'a 3-1 mağlup olduğu Süper Lig'in 17. haftasını 11 puanla son sırada kapatmıştı lacivert-beyazlı takım. Doğal olarak Hakan Kutlu ile yollar ayrıldı. Ancak Kasımpaşa Yönetimi kenarda bekleyen Süper Lig'in eski kurtlarına rağmen sürpriz şekilde teknik direktörlük görevine 43 yaşındaki yardımcı antrenör Sami Uğurlu'yu getirdi.
Kasımpaşa'nın dirilişi işte böyle başladı...
Antalyaspor deplasmanında alınan bir puanla işbaşı yapan Sami Uğurlu sonraki 5 maçı da kazandı. 11 puanla son sırada olan Kasımpaşa, 23. haftayı 27 puanla 13. basamakta kapattı. Lacivert-beyazlı takım 4 haftalık çalkantılı dönemin ardından vites artırdı ve 4 maçlık görkemli bir galibiyet serisi daha yakaladı. Son maçta Adana Demirspor'u farklı mağlup eden Kasımpaşa "düşer" gözüyle bakılan sezonu artık mutluluk ve özgüven içinde sürdürüyor. Başta Muleka olmak üzere devre arasında yapılan isabetli transferlerin ve CEO Serkan Reçber'in başarıdaki payı çok yüksek. Ancak bana göre bu gurur tablosunda aslan payı Sami Uğurlu'ya ait. Sami hoca çok uğurlu geldi Kasımpaşa'ya ve yeni bir yol açtı. Paşa artık cesur futbol oynuyor, geri adım atmıyor ve kimseden çekinmiyor. Kim bilir, belki de "Semtlerin Efendisi" yeniden doğuyor...