FenerbahçeTayfun Bayındır'dan Fenerbahçe yorumu: Şampiyonluğa asla yetmez

Tayfun Bayındır'dan Fenerbahçe yorumu: Şampiyonluğa asla yetmez

06.01.2025 - 07:46 | Son Güncellenme:

Süper Lig'de Hatayspor'u 2-1 mağlup ederek lider Galatasaray'ı takibini sürdüren Fenerbahçe'nin oyununu spor yazarları değerlendirdi. Tayfun Bayındır'ın hakem ve Edin Dzeko değerlendirmesi dikkat çekti.

Tayfun Bayındırdan Fenerbahçe yorumu: Şampiyonluğa asla yetmez

Süper Lig'de Fenerbahçe, Hatayspor'u 2-1 mağlup ederek lider Galatasaray karşı takibini sürdürdü. Spor yazarları mücadeleyi köşelerinde değerlendirdi. Milliyet Gazetesi Spor müdürü Tayfun Bayındır, oyunla ilgili şampiyonluk yorumunda bulunurken Edin Dzko'nun kilit rol oynamasına dikkat çekti.

Haberin Devamı

 TAYFUN BAYINDIR: YA EDIN DZEKO OLMASAYDI? (MİLLİYET)
Ligin görece en zayıf takımı, 7 eksikle gelmiş Kadıköy’e... Abartılı olacak ama kağıt üstündeki Fenerbahçe, hocasıyla birlikte üflese neredeyse yıkacak bu Hatayspor’u... Ama gel gör ki, Kadıköy’deki hesap her zamanki gibi çarşıya uymadı... Tamam, taraftarla barış maçı, üç puan mutlak beklenti, 2-1’lik bir galibiyet var, “Allah’ından daha ne istiyorsun?” diyebilirler. Sarı-lacivertli taraftar, elbette sonuç istiyor ama o sonuçla birlikte, eldeki kadroya karşılık kaliteli futbol, üst düzey performans ve kaçan goller değil; arka arkaya atılanları istiyor.

Ben her zaman futbolun bir sonuç oyunu olduğunu söylerim. Bu değerlendirmeye paralel olarak da, “Kazanan haklıdır” derim. Hala bu savımın arkasındayım. Ancak Fenerbahçe taraftarının da haklılığını ve kazanılmış bir maçtaki protestosunu hak edilmiş bir tepki olarak görüyorum. Çünkü taraftar, dünkü oyundan mutlu değil... Çünkü taraftar biliyor ki, bu oyun sürekli kazanmaya, hele hele şampiyonluğa asla yetmez... En önemlisi ise taraftar, Fenerbahçeli futbolcuların bu ürkek, tedirgin edici ve kalitesiz oyunu alışkanlık haline getireceğinden korkuyor. Haksız da değiller.

Haberin Devamı

Tayfun Bayındırdan Fenerbahçe yorumu: Şampiyonluğa asla yetmez


Dün 39 yaşında olağanüstü bir Edin Dzeko izledik. “Bütün takım bir tarafa, Dzeko bir tarafa” dersem inanın kimseye haksızlık etmiş olmam. Mourinho, zayıf Hatay’a karşı 90 dakika 3-5-2 oynadı. Bu sistemde o beşlinin ortasında yaratıcı bir ayağa ihtiyacınız var. Çift santrfor ile oynarken bu yaratıcı ayağın Edin Dzeko olması, herhalde son ihtimaldir. Yine bu sistemde iki kanat oyuncusunun çok aktif olması, kanatlardan sürekli top getirip orta yapması beklenir. Dzeko onu da yaptı. Savunmadan top çıkarttı, pas istasyonu oldu, top dağıttı, asist yaptı, ha bir de penaltı kaçırdı. Tüm bunları tek başına 39 yaşındaki bir oyuncu yapar, diğerleri de oynuyormuş gibi davranırsa, kazandığınız bir maç sonrasında protesto edilmeniz son derece doğaldır.


En Nesyri’nin de hakkını teslim etmeliyim. Görevini yapan, -ki onun işi gol atmak- ender oyunculardan bir tanesiydi. Giderek üst düzey golcü seviyesine yaklaştığını da söylemem gerek.Gelelim maçın hakemine... Sadece bir pozisyon üzerinden nasıl bir maç yönettiğini anlamak mümkün. Amrabat’a çıkardığı sarı kart var. Rakibinin ayağına basıyor, son derece doğru bir kart. Ama 90 dakika içerisinde Hataysporluların, ikisi Fred’e olmak üzere dört tane neredeyse bire bir benzer pozisyonu var. Ne ilginçtir ki onlara kart çıkmadı. Sanırım boşuna standart arıyoruz.

Haberin Devamı

Tayfun Bayındırdan Fenerbahçe yorumu: Şampiyonluğa asla yetmez

BU FUTBOLU İZLEYECEKSEK MOURİNHO'YA GEREK VAR MI? / FAİK ÇETİNER – FANATİK
Mourinho, cin gibi adam. Rakibi, ‘Lokum gibi’ görünce oynatmadığı Levent Mercan’ı sol beke, önüne de Kostiç’i koymuştu. Yine rakibin gücünden (!) olacak Dzeko ve En Nesyri yan yana ilk 11’de idiler. Bu 11 haftaya oynar mı? Hiç sanmam. Maçtan önce moral motivasyonu olmayan, ligin sonlarına doğru demir atmış Hatayspor karşısında Fenerbahçe’nin rahat kazanacağını söylemiştik. İlk 15 dakika dolarken gelen En Nesyri golüylede maçta fark olur diye düşündük. Golden sonra topu alan Fenerbahçe sürekli yan paslar ile tempoyu yine artıramadı. Amrabat, Fred ve Tadiç’in oyuna olumlu katkıları olmadı. Sınırda olan Amrabat’ın gördüğü sarı kart ise amatörceydi. Osayi (Aklı transferde sanırım) sağ kanadı, Kostiç sol kanadı iyi kullanamadı. Kale sahasına istenilen ortalar gelmeyince de goller rakip defansın yaptığı acemiliklere kaldı. Kadıköy’de 1-1 yakalanan Fenerbahçe devre biterken En Nesyri ile şans golünü bulmasa, neler olacaktı neler. Sahadaki kötü görüntüye rağmen Mourinho ne hikmetse yine hamle yapmadı. İkinci bölümde de Fenerbahçe’nin evlere şenlik hali devam etti. Karşılarındaki rakibin indirci yumruklarının olmayışı en büyük şanslarıydı. Mourinho son 20 dakikada Osayi’nin yerine Mert Müldür’ü (hamleye gel) aldı.

Haberin Devamı

FENERBAHÇE KEYİF VERMİYOR
Bitime 15 dakikada kala Tadiç’i çıkartıp (Protesto edilsin diye mi?) Szymanski’yi sahaya sürdü. Kulübedeki İrfan Can ve Cenk’i ise düşünmeyişi anlamak zordu. Son bölümde tribünler cılız skordan hem sıkıntı çektiler, hem de yönetimi istifaya davet ettiler. Uzatma dakikasında gelen penaltıyı takımın en faydalı ismi Dzeko’nun dışarı atması onun adına şansızlıktı. Uzatmadan, Fenerbahçe’nin futbolu ne keyif veriyor ne de ümit. Bu futbolu izleyeceksek Mourinho’ya gerek var mı?

Haberin Devamı

ÇOKTAN ‘UÇMUŞ’ OLMALIYDI! / CEM DİZDAR – FANATİK
Bizim ligin mizanpajı düşünüldüğünde bu tip maçların sonunun baştan belli olacağı düşünülür. Oysa kapanmaktan ve kontra çıkmaktan başka yolu olmayan Hatay’a karşı ilk devre çok da etkili görünmedi Fenerbahçe. Daha çok Fred, Tadiç, Edin Dzeko hattını kullanarak En-Nesyri’ye ulaşmaya çalıştılar. Golleri de o attı ama iki gol de, Hatay’ın geriden çıkışlarındaki acemiliklerinden geldi. 33’te ender hücuma gelen Hatay, kaleci dahil 9 oyuncusuyla savunma düzenine geçmiş Fenerbahçe’ye topu gezdirerek bir de gol attı! Sıkıcı bir maçtı ki, tribündekilerin yüksek şiddetteki protestoları da buna yönelikti. Ülkede futbolu her düzeyde yönetenler kendi kendilerine böbürlenip bir yandan da birbirlerine girerken en çok izlediklerimiz de bu tip maçlar oluyor!

HAKSIZLAR MI?
Geçmişte Jorge Jesus, ‘’Bu ligin sportif değeri yok ’’, yakınlarda ise Jose Mourinho, ‘’Yurt dışında Türkiye Ligi’ni çok fazla insan izlemiyor. Zaten böyle bir ligi kim izler ki?’’ derken haksız mı sayılmalılar? Soruyu duyar gibiyim! ‘’Onlar lige değer katsın diye getirilmediler mi? ’’ Bu soru doğru olsa şimdiye dek getirilen hoca ve futbolcularla ülkenin çoktan ‘’uçmuş’’ olması gerekirdi, değil mi? Ve son bir soru... Golü yer yemez, ‘’Yönetim istifa’’ diye başlayıp maç sonu iyice yükselen protestolar henüz Jose Mourinho’ya yaklaşmış görünmüyor. Ne var ki böyle giderse fazla uzak da değil gibi... Bakalım Galatasaray’ın yüklediği stresle baş edebilecek mi Fenerbahçe takımı ve yönetimi?