Fenerbahçe, iyi olduğu iddia edilen oyunculardan kurulu (ama bence bir elin parmakları kadar iyi futbolcusu yok) kötü bir takım. Ziraat Türkiye Kupası, bir zamanlar Ali Koç’un da içinde yer aldığı Fenerbahçeli yöneticiler tarafından angarya kabul edilirdi, o angarya kupa dünkü maça kadar sezonun amortisiydi, Koç’un takımı amortiyi bile kazanamadı. Gerçekçi konuşmak gerekirse zaten bu sezon Kadıköy’de Fenerbahçe’yi mağlup etmeyeni sıradan takım ilan ediyorlar. Çünkü sahadaki Fenerbahçe de altını çizerek söylüyorum sıradan bir takım.
Bir özgüven ölçen sistem olsa Fenerbahçe takımının değeri sıfırın altında çıkar. Transfer sitelerindeki değerlerine bakılınca ‘vay be’ denilen oyuncuların çoğuna şimdilerde ‘yuh be’ diyorlar. Hem de Fenerbahçe’nin kendi gerçek taraftarı söylüyor bunu. Haksızlar mı? Kesinlikle değiller. Haksız olanlar taraftarın aylardır yüksek sesle dile getirdiği ortak talebine kulak tıkayanlar. Bir durum tespiti yaptım. Bu durum tespitine dünkü maç sadece tuz biber oldu. Olağanüstü rakamlar harcanarak toparlanan bu takım sezonu kapadı. Hiçbir hedefleri yok. Ayrıca umutları da yok ve en önemlisi ruhları da yok. Dünkü maçın özelinde Mert Hakan Yandaş ve Ferdi Kadıoğlu’na gerçekten yazık oldu. Kenarda İsmail Kartal... Futbolculuğu da, teknik adamlığı da saygın ve değerli geçmiştir. Fenerbahçe teknik direktörlüğünü yapabilecek kapasiteye de sahiptir, tecrübeye de. Lakin bu takımın en gencinden, en tecrübelisine kadar hiçbirisinin üzerinde ne etkisi var ne de otoritesi. Çünkü sezon bitmeden başkan tarafından geçici olduğu ilan edilmiş bir teknik adam kendisi. Gelecek sezon yok. Bir sonraki dönemde takımın başında olmayacak bir hocaya saygı gösterip, değer verip, onun hocalık meziyetlerine inanan oyuncu grubu da ne yazık ki Fenerbahçe’de yok. Kâbus gibi geçen üç yıllık Ali Koç dönemiyle ilgili çözüm üreten, futbol aklı bu ülkede var. Hem de çok sayıda var. Ama bu önerileri dinleyecek ve uygulamaya geçecek bir başkan, onunla birlikte etkili bir yönetim kurulu var mı sizce?
Haftalardır ‘Yarından tezi yok’ diye başlayan, on binlerce ağızdan çıkan ‘istifa’ talepleri var. Bu talepler giderek Fenerbahçe camiasında dikkate değer hale gelmiştir. Kulak tıkanmayacak kadar gür gelen bir ses bu. Ali Koç’un artık bu sesi dikkate alması gerekir. Hem Ali Koç’un, hem de Fenerbahçe’nin geleceği yüksek oktavla çıkan sese kulak vermekten geçmektedir.