Haberin Devamı

Tur geçmek, Şampiyonlar Ligi hedefine doğru ilk adımı atmak elbette çok önemli... Hem moral yükledi Fenerbahçe hem de çok ama çok net biçimde defolarını gördü. Lugono ile iki maç oynadı sarı-lacivertliler... Bu iki maçın da ortak özelliği tek devrelik oyunlarla sonuca gitmesiydi. Şok goller, baskılı ve sert oyuna karşı çaresiz kalmak ve de en önemlisi düşük tempolu oyun geride kalan iki maçın ilk yarılarının özetiydi.
Jose Mourinho, Fenerbahçe ile anlaştığı gün ve sonraki hemen hemen her demecinde ısrarla hızlı oyunun altını çizdi. Geçen sezonki Fenerbahçe’nin durağan oynadığını, bu sezon bu durağan oyunu tempolu oyuna çevirmeleri gerektiğini vurgulayıp durdu. Ne var ki, iki Lugano maçında da Fenebahçe’nin Mourinho beklentisinden çok uzakta olduğunu gördük. Dün belki Fred’in sakatlanıp oyundan çıkması, Krunic’in son derece isteksiz oyunu, ki (ilk maçta 90 dakika oynamasına karşın o zaman da isteksiz ve temposuzdu) Fenerbahçe’nin beklenen görüntüsünden uzak olmasının temel nedenleriydi. Bu arada unutmayalım, Fenerbahçe hala geçen yılki kadrosuyla oynuyor. Yeni kimse yok. Ama yeni setler, yeni savunma düzeni ve Mourinho tedirginliği var. Görünen o ki Mourinho üçlü savunmada ısrar edecek. Çağlar, Djiku ve Oosterwolde üçlüsü dün için sadece geçer not aldılar. Hani lise yıllarımızda vardır ya, “5’ten şaşma 6’yı aşma” derdik. Aynen öyle... Biraz tempo, biraz fiziksel üstünlük ve biraz da geçmişi unutmak Fenerbahçe’yi çabucak yeni formatına sokacaktır. Avrupa Şampiyonası’ndan dönenler fiziksel olarak hazır hale gelmişler. Sonradan oyuna giren Mert Müldür ile İrfan Can Kahveci kısacık sürelerde 11’i zorlayacaklarını net bir şekilde gösterdiler. Bir başka milli, Ferdi sahanın en iyisiydi. Lugano savunması onu ancak tekme-tokat durdurabildi. Bir de İsmail var... Sanırım tüm Fenerbahçeliler anlamakta zorluk çekmişlerdir. “İsmail varken Krunic nasıl oynuyor” diye birbirlerine sormuşlardır. Devrede oyuncu değiştirmeyi çok sevmeyen Mourinho bence Krunic’in biletini kesti. Elbette Fred’e bir yardımcı gerekiyor. Ya adı geçen oyunculardan birini Lille maçına kadar transfer edeceksiniz, ya da o bölgenin hazır ismi İsmail’e formasını vereceksiniz.
Unutmayalım, Lille bu Lugano’dan en az iki gömlek daha iyi bir takım.