Tayfun Bayındır

Tayfun Bayındır

tayfun.bayindir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Galatasaray evinde kazanma becerisiyle, becerinin de ötesinde artık alışkanlık haline gelen yapısıyla zoru biraz da Abdullah Avcı’nın tercihleriyle kolaya çevirdi... Ve belki de şampiyonluk hedefinde %50’lik barajı aştı.
Başakşehir, doksan dakika boyunca bildiğimiz Başakşehir gibi hiç oynamadı. Karşılaşmanın neredeyse tamamında Galatasaray’ın baskılı, tempolu, ağırlıklı olarak kanatlardan oynamasına çözüm üretemedi. Oyunu tutmak, topun daha çok Galatasaray’da kalmasına izin vermek ve sonuçta Ali Sami Yen’den beraberlikle ayrılmak ana planı gibi görünse de Başakşehir bu planını da uygulayamadı.
İki teknik adamın da ilginç, ilginç olduğu kadar kesinlikle maçın sonucunu etkileyen tercihleri vardı. Fatih Terim, haftalar sonra Denayer’i sahaya sürerek bir ölçüde kumar oynadı. Geçmişten herkes iyi bilir ki Terim kumarı da iyi oynar. Blöf yapmaz, ama beş benzemezle rest de çeker. Dün de Denayer ile Donk tercihleri Terim’in restiydi ve o rest Galatasaray’ın masadan kazanarak kalkmasını sağladı.

Oyunu yavaşlattı
Abdullah Avcı’nın sürpriz olmayan ama bu maç için doğru tercih olmadığı tartışılan Arda Turanlı oyunu ise işe yaramadı. Eski Barcelonalı futbolu unutmuş gibi. Hızlı pas yapmasıyla tanıdığımız ve hızlı da hücuma çıkmasıyla bildiğimiz Başakşehir’i yavaşlatan bir numaralı oyuncuydu. Tribünlerin etkisi altında kaldığı da kesin. Abdullah hoca da tribünlerin etkisinde kalmış olacak ki bu futbolcuya normalden daha fazla tahammül etti.
Maçın neredeyse tamamında sahanın hakimi olarak Galatasaray, istediği pozisyonları ikinci yarıda ancak bulabildi. Mariano’nun olağanüstü golüne kadar bal yapmayan arı misali Başakşehir kalesine kadar gelip son hamlede topu Volkan Babacan’a teslim eden sarı-kırmızılılar o muhteşem golle özgüvenlerine kavuşup, üretim noktasında da etkili olmaya başladılar. Her ne kadar faul olsa da ikinci gol işte böyle bir üretimin sonucuydu. Mariano, Adebayor’u çok iyi tutan Denayer, Nagatomo, Galatasaray’da bir hayli öne çıkan oyunculardı. Selçuk’un da yerine tercih edilen Donk’un da hakkını vermek lazım. Ama elbette alkışın büyüğü Terim’e...
Hakem Halil Umut Meler ise gerçekten iyi ‘idare etti’... 11. dakikada Donk’un önce Arda’nın ayağına bastığı, sonra da Emre’yi biçtiği pozisyonda kart çıkarmayan Meler, nasıl bir maç yöneteceğini o dakikada herkese göstermişti.