09.07.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
ALP USTAOĞLU
Tenis dünyasının en büyük sahnesi Wimbledon İngilizlerin gözbebeği. Modern ruhunu kaybetmeden kort bölgesinden oyun kurallarına, kıyafetten yeme içmeye kadar turnuva sporculara ve izleyicilere her şeyi olabilecek en iyi şekilde hissettiriliyor.
Dünya üzerinde gelenek ve moderniteyi en iyi sentezleyen ülke İngiltere... Bir yandan alabildiğine gelişime açık, diğer yandan da geleneklerini koruyan, belki de dünyanın en muhafazakar ülkesi. Dünya üzerinde gelenek ve moderniteyi en iyi sentezleyen ülke İngiltere... Bir yandan alabildiğine gelişime açık, diğer yandan da geleneklerini koruyan, belki de dünyanın en muhafazakar ülkesi. Tenis dünyasının en büyük sahnesi Wimbledon 1877’lere giden tarihi ile gelenek tutkunu İngilizlerin gözbebeği. Turnuva tam anlamıyla eski ve yeninin bir karışımı, modern ruhunu kaybetmeden kort bölgesinden oyun kurallarına, kıyafetten yeme içmeye kadar, o geleneksel ve tarihi Wimbledon ruhu sporculara ve izleyicilere olabilecek en iyi şekilde hissettiriliyor.
Pandeminin gölgesinde
Bu sene organizasyon pandeminin gölgesinde başladı. Belki dünya daha iyi durumda, maçlar seyircili oynanıyor ama dikkatli bakıldığı zaman pandeminin etkisinin ne kadar belirleyici olduğu hala görülebiliyor. Bir haftalık aranın bile sporcular üzerinde olumsuz etkisi olan teniste, 2020’de verilen iki aylık ara, arkasından sıkışan takvim ve mecburen ekimde buz gibi havada oynanan Roland Garros, 2021 başlangıcında Avustralya Açık’ta iki haftalık oda karantinası, Roland Garros’un bir hafta ertelenmesi, bu şekilde Wimbledon ile arasının kısalması ve oyunculara toprak-çim zemin adaptasyonu için yeterli zamanın kalmaması gibi olumsuzluklara neden oldu. Örneğin Nadal toprak-çim zemin adaptasyonu için zaman olmadığını belirterek Londra’ya gelmedi. Başta Serena olmak üzere sürpriz sakatlıklar da Wimbledon’a damga vurdu. Farklı sebeplerden dolayı Londra’ya gelemeyen favori oyuncuları da listeye eklediğimizde aslında bu sene organizasyon alt seviyedeki oyuncular için gizli fırsatlar saklıyordu.
Djokovic Saltanatı
Wimbledon bu yıl erkeklerde de yeni yüzlerin çıkmasını sağladı. Genç oyuncular fırsatları iyi değerlendirdiler ve yarı final eşleşmeleri Djokovic-Shapovalov ve Berrettini-Hurkacz şeklinde gerçekleşti.
Djokovic tüm bu pandemi sürecinden etkilenmeyen belki de tek oyuncu. Sırp tenisçi her maçı en fazla 10-12 oyun vererek 3 sette güle oynaya kazanıyor, performansı şimdiden zirveye ulaşmış durumda. Djokovic için finalde tehlikeli olabilecek Medvedev ve Zverev’in de geçmiş turlarda elenmiş olması şampiyonluk yolunda Sırp tenisçinin işini fazlasıyla kolaylaştırdı.
Yeni nesil oyuncular Shapovalov, Hurkacz ve Berrettini için Wimbledon’da yarı final görebilmek zaten fazlasıyla tatmin edici bir sonuç. Özellikle çeyrek finalde Federer’i yenerek yarı finale çıkan Polonyalı Hubert Hurkacz zaten şimdiden turnuvaya damga vurmuş durumda.
Djokovic’e de ters gelebilecek bazı özellikleri bulunan Polonyalı tenisçinin ‘gizli bir şampiyonluk şansı’ da bulunuyor ama önce yarı finalde sert İtalyan Berrettini’yi geçmesi gerekecek.
Kadınlarda yeni yüzler
Gelenekleri ile grand slamler arasında en ilgi çekici yere sahip olan Wimbledon Tenis Turnuvası’nda özellikle kadınlarda Roland Garros’ta yaşananların bir benzeri Wimbledon’da yaşandı.
Halep ve Osaka turnuvaya katılmadı. Daha ilk turlarda; Bencic, Andreescu, Serena, Kvitova, Muguruza, Sakkari, Svitolina, Mertens gibi oyuncular devre dışı kalınca sürpriz sonuç ihtimali arttı.
Bu avantajlı durumu iyi performansları ile birleştiren Tomljanovic, Samsonova, Golubic, Raducanu gibi oyuncular turnuvada 4. tur ve çeyrek final görerek kariyer zirvelerini yaptılar. Hatta 18 yaşındaki İngiliz oyuncu Raducanu açık dönemde 4. tura yükselen en genç İngiliz oyuncu olarak tarihe geçti. Tunuslu Jabeur ise her sene performansının üzerine koyarak ilerliyor. Jabeur geçen seneki Avustralya Açık’tan sonra bu sene Wimbledon’da da çeyrek final yaparak en üst seviyelere yaklaşmış oldu.
Wimbledon’da bu senenin sürpriz kategorisine yazabileceğimiz iki ismi ise Kerber ve Sabalenka. Kerber özellikle 2016-19 arasında muazzam bir tenis oynayarak 3 grand slam şampiyonluğu kazandı. 3 senedir pek ortalarda görünmeyen 33 yaşındaki Alman raket en iyi dönemlerdeki tenisini oynadı. Sabalenka 3 senede WTA seviyesinde pek çok şampiyonluk kazandı.
Her şeye rağmen dün finale çıkanlar belli oldu. Barty, Kerber’i 2-0, Pliskova ise Sabalenka’yı 2-1 eleyerek finale çıkmayı başardı.