Son dakika - Şansal Büyüka: Yen Hatay'ı kap kupayı

ŞANSAL BÜYÜKA İLE DOBRA DOBRA

Süper Lig’de bitime 4 hafta kaldı. Beşiktaş önemli ölçüde avantajlı... Hatta bu akşam Hatayspor’u yenerse Fenerbahçe ile Galatasaray‘a geçmiş olsun, Beşiktaş şampiyon olur. Bir anlamda son aşamada formül belli: Yen Hatay‘ı, kap kupayı...
Şu unutulmasın: Beşiktaş bitime 4 hafta kala Fenerbahçe‘nin 5, Galatasaray‘ın 6 puan önünde... Ancak Beşiktaş‘ın konuşulmayan bir avantajı daha var. İkili averajı Fenerbahçe‘den daha iyi...
Bu durumda Beşiktaş kalan 4 maçta 6 puan kaybederse, yani 4 maçın 2’sinde yenilirse Fenerbahçe ancak o zaman şampiyon olabilir. O da Fenerbahçe‘nin kalan her maçını kazanması koşuluyla... Bu ihtimal mümkün mü? Elbette mümkün ama mucizeden öte...
Galatasaray‘ın şampiyon olması için Beşiktaş‘ın kalan 4 maçın 2 sini kaybetmesi gerekiyor. Duruma göre o bile yetmeyebilir. Beşiktaş ilk maçta Galatasaray‘ı iki farklı mağlup etti. Galatasaray‘ın önümüzdeki hafta ikili averajı eline geçirebilmesi için Beşiktaş‘ı üç farkla mağlup etmesi gerekiyor. Olur mu , olur. Ama kırk yılda bir olur...
Üstelik Beşiktaş, Aslantepe‘den bir puanla dönse bile Galatasaray‘a geçmiş olsun. Güçlü oyun Beşiktaş‘ta, büyük puan farkları Beşiktaş ‘ta, bütün yollar Beşiktaş’a çıkıyor.
Beşiktaş bu akşam Hatay‘ı yenerse şampiyonluğu kutlu olsun. Fenerbahçe ile Galatasaray‘a geçmiş olsun.

Kralların kapışması
Beşiktaş ile Hatayspor arasında bu akşam oynancak maç, bir başka açıdan da müthiş bir kapışmaya sahne olacak. Ligin en fazla gol atan 4 oyuncusu bu iki takımda... Beşiktaş’ta Aboubakar ile Larin, Hatayspor’da Boupendza ile Diouf...
Beşiktaş‘ta Aboubakar ile Larin‘in 15’er golü var... İki futbolcudan toplam 30 gol... Gerçi Aboubakar sakatlığı nedeniyle oynamaya ve gollere ara verdi ama Larin sahada...
Hatayspor’daki ikili, her takıma kısmet olmaz... Boupendza 21 , Diouf 18 golde... Bu akşam sadece Beşiktaş- Hatay maçı değil, kralların da kapışması var.

Lideri yenip sükse yapmak!
Beşiktaş‘ın hocası Sergen Yalçın, “Herkes bize karşı” dedi. Ben buna katılmıyorum. Aksine herkes Beşiktaş’ın güçlü oyununun yanında... İyi oynadığını, şampiyonluğu hak ettiğini düşünüyor. Fenerbahçeli, “Ben şampiyon olamayacaksam Beşiktaş olsun” diyor.  Galatasaray, “Ben şampiyon olamayacaksam Beşiktaş olsun” diyor.
Rakiplerin Beşiktaş‘a karşı hırslı oynamalarına gelince... Normal değil mi? Her takım lideri yenmek, sükse yapmak ister.

Yöneticilik budur transfer budur
Kulaktan dolma bilgi değil... Beşiktaş Kulübü’nden yetkili kişilere sorup bilgileri aldım. Bugün Süper Lig‘in tartışmasız en iyi sağ beki olarak kabul edilen Rosier‘in yıllık maaşı 800 bin euro...
Süper Lig‘in asist kralı ve sezonun en etkili oyuncusu Raşit Ghazzel‘in yıllık maaşı 1 milyon 200 bin euro...
Hem Rosier, hem Rachid Ghezzal kiralık... Ama kiralama bedeli sıfır... Kulüplerine tek kuruş yok.
Sezon başı Alanya‘dan alınan Weliton ile N’Sakala‘nın maaşları 750’şer bin euro... Alışlara para ödenmedi.
Sezon başında “Niye alındı?” denilen bu iki oyuncu şu anda Beşiktaş savunmasını ayakta tutuyorlar.
Yöneticilik budur, transfer budur.
Lafa bakmam, işe bakarım.

Haftanın golleri
- İsmail Köybaşı (Rize)
- Felix (Sivas)
- Emrah (Erzurum)
- Diouf (Hatay/ 2.golü)
- Gökhan (Beşiktaş)
- Ghezzal (Beşiktaş)

Özil yedek bile olmaz
- Gökhan Gönül bu kadar tecrübe sahibiyken, yaptığı faulün bariz gol şansından kırmızı kart olacağını nasıl oluyor da bilmiyor...
-Gökhan‘ın önünde adım atmaya mecali olmayan Mesut Özil‘i oynatırsanız olacağı budur.
-Mesut Özil, bu sezon kalan maçlarda ancak tribünde iyi bir seyirci olur. Kulübede yedek oyuncu bile olmaz...
- Emre Belözoğlu, ilk onbirde Mesut tercihiyle hem Fenerbahçe‘ye, hem Mesut‘a yazık etti.
- Fenerbahçe savunması, özellikle beklerin arkalarına neden bu kadar rahat adam kaçırıyor? Her maç aynı şey olur mu? Niye bir önlem yok?
- Maçın bitimine 30 saniye kala Novak ile Tisserand’ın oyuna girmesinin anlamı ne? Galip oynuyorsunuz da, zaman mı geçiriyorsunuz?
- Sahanın her yerinde dolaşan, çalışan Mert Hakan çıkıyor, Mesut Özil oyunda kalıyor. İsim mi oynuyor, iyi olan mı?

Direklerle el ele!
Fenerbahçe kalecisi Harun geride kalan iki maçta, iki ölümcül hatası nedeniyle çok eleştirilmişti. Aynı Harun, Alanya maçında takımını ayakta tutan futbolcuların başında geldi. Direklerle el ele verdi, bazen kendi kurtardı, bazen direkler kurtardı, birlikte Fenerbahçe’yi ayakta tuttular.

Kuşkularım var!
Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, daha şimdiden küme düşmenin kalkması için kulisler yapıldığını belirtmiş ve “Bu mümkün değil” demiş. Süper, dilerim öyle olur.
Ancak kuşkularım var. Geçen yıl da aynı şeyler söylenmiş, ancak siyasi irade “küme düşme kalksın” deyince TFF hazır ola geçmiş ve uygulamıştı.
Bu sene aynısı olur mu? Sanmam. Olursa da TFF, devlet otoritesine saygılı biçimde, “küme düşmenin kalkmasının neden olmayacağını” anlatmalı, ikna etmeli...
-Kovidin ne olacağı belli değilken...
- Takımlar haftada üç maç oynarken...
-Futbolcuların ömrü uçaklarda ve otel odalarında geçerken...
- Kışın sahalar en az iki ay çamur deryası olurken...
- Çok takımla ligin kalitesi süper düşerken...
- Milli maç takvimi bu kadar doluyken...
- Her gün maç izlemekten seyirci bıkarken...
- Takımların aldıkları yayın gelirleri azalırken...
- Sakatlıktan ve hastalıktan ortalık kırılırken...
Süper Lig asla 21 takımla oynanamaz. Takım sayısı arttırılıp iki ayrı grup yapılamaz. Süper Lig asla 18 takımdan fazlasını kaldırmaz. Türkiye‘nin bu gerçeği bilmesi, görmesi ve kabullenmesi gerekiyor.

Çarmıklı keşke ‘evet’ dese...
Galatasaray Başkanlığı için çok beğedim bir isim var: Oğuz Çarmıklı...
- Saygı görüyor, itibar görüyor.
- Girdiği her yerde çekim merkezi oluyor.
- Galatasaray Divan kurulu üyesi...
- Fatih Terim‘in kadim dostu...
- Büyük hatırlar için iki defa TFF‘de başkan vekilliği yaptı.
- Geçmiş yıllarda Galatasaray başkanlığı için teklif aldığını biliyorum.
- Uzun zamandır, görmedim, konuşmadım.
- Keşke şartlar oluşsa, keşke “evet” dese...
-Ama benim tanıdığım Çarmıklı bu işe girmez.
-Temiz adamdır, futbol dünyasındaki kaotik ortamın içine kendini atmaz.

Haklı ve doğru bir saptama
Hürriyet Spor Konseyi’nin başlığı hoşuma gitti. Diyorlar ki, “Fatih Terim, ya koltuğa geçip kulübü yönetsin, ya da kulübede oturup takımı yönetsin. İkisi birden olmuyor. İlginç, haklı ve doğru bir saptama...

Kusura bakma Gulbrandsen!
Başakşehir’in yerinde olsam Gulbrandsen‘den açık yürekllikle özür dilerim. Derim ki;
-Bu takımın öne oynayan tek adamısın...
- Bu takımın en hızlı adamısın...
- Bu takımın gole en yakın adamısın...
- Buna rağmen külçe gibi ağır Demba Ba‘yı oynattık...
- Adeta futbola küsen Crivelli‘ye şans verdik.
- Seni hak etmediğin halde kulübeye mahkum ettik.
-Biz yanlış yaptık, kusura bakma Gulbrandsen...

Bundan sonra Epureanu oynamaz
Başakşehir, tarihine altın harflerle geçen Epureanu’nun büstünü yapıp müzesine koymalı... Epureanu bunu hak ediyor. Ama kalan maçlarda Epureanu‘yu asla oynatmamalı...
Moldovalı stoper ağır ve uzun sakatlığından sonra bir türlü kendine gelemedi. Yenilen her golde yanlışı var. Bundan sonrası Mahmut oynar, olmadı Mehmet Topal oynar ama Epureanu oynamaz.

Biz aç kalıyoruz
-Yaz transferine doymuyorsunuz...
- Kış transferine doymuyorsunuz...
- Yaz-kış transfere doymuyorsunuz...
-Biz futbola aç kalıyoruz.

10 kişiyle de maç kazanılıyor
Başakşehir kader maçında Erzurum deplasmanında hemen başlangıçta 1-0 yenik duruma düştü, yine başlangıçta bir eksik kaldı. Hem eksiksin, hem yenik; ne kadar zor...
Başakşehir, buna rağmen ikinci yarıda iki gol atıp maçı kazanmayı başardı, belki de bu galibiyetle ligde kaldı. Demek ki 10 kişi kalıp maç kazanılabiliyor.

HAFTANIN...
ŞEREF KÜRSÜSÜ: Başakşehir , Gulbardsen (Başakşehir)
TAKIMI: Beşiktaş , Kayseri , G. Antep
TEKNİK DİREKTÖRÜ: Aykut Kocaman (Başakşehir), Sergen Yalçın (Beşiktaş), Yalçın Koşukavak (Kayseri), Sa Pinto (G.Antep)
FUTBOLCUSU: Volkan Babacan, Mahmut (M.Başakşehir), Emrah (Erzurum) Avromovski, Lenon (Kayseri), Amilton (Antalya), Diouf (Hatay), Ghezzal, Atiba, Gökhan Töre (Beşiktaş), Harun (F.Bahçe)

Kimse şaşırmasın!
Erzurumspor kendi sahasında kaybetti. Ankaragücü kendi sahasında kaybetti. Çok adaylı tehlike bölgesinde kartlar yeniden karılıyor. Kalan 4 haftada tehlike bölgesine hesapta-kitapta olmayan bir-iki takım girerse kimse şaşırmasın.

Biraz geç olmadı mı?
Denizlisporlu Sagal çok beğendiğim bir forvet oyuncusu... Kanatlardan çok etkili ataklar yapıyor, müthiş şutlar atıyor. Sagal bütün bu özelliklerine rağmen ligde ilk golünü atmak için tam 39 hafta bekledi. Sagal için, Denizlispor için çok geç olmadı mı?

İlgili Haber

Son dakika - Fenerbahçe'ye bonservis piyangosu! Lucescu onu istiyor