06.03.2022 - 09:25 | Son Güncellenme:
İttifak Holding Konyaspor, Spor Toto Süper Lig Ahmet Çalık Sezonu'nun 28'inci haftasında Galatasaray'ı ağırladı. Zorlu mücadele ev sahibi Konyaspor, Galatasaray'ı 2-0'lık skorla geçti.
Spor yazarları da bugünkü yazılarında Süper Lig'de kötü bir sene geçiren ve son olarak Konyaspor'dan da yenilgi olan Galatasaray'ı ve dün akşamki müsabakayı değerlendirdi. İşte o yazılar;
Galatasaray kayboldu - Osman Şenher (Milliyet)
Rizespor maçındaki o müthiş mücadeleden sonra bu takım toparlanıyor diye taraftar ümitlenmişti. Ama dün gece Konyaspor karşısındaki 60 dakikalık o kötü futbolu gördükten sonra ben bile ‘eller yukarı’ dedim.
Her gün gazetelerde okuyoruz; Kerem’e 30 milyon, 50 milyon euro veriyorlar. Kimse kusura bakmasın, genç futbolcu, kendisini de seviyorum ama devamlılığı olmazsa kaybolur gider. Bu kadar top kaybıyla oynama lüksü yok, bir kere bunu kafasına koyacak. Galatasaray’ın geleceği dediler, Cicaldau alındı, Sacha Boey alındı. Hakikaten bu futbolculara verilen paraya yazık günah. Hele Boey tamamen geriye gitmiş. Konyaspor Fransız futbolcunun kanadını resmen otobana çevirdi.
Yeşil-beyazlılar atak yapıyor, üç dört oyuncuyla rakibinin ceza sahasına giriyorlar. Top ama direkten dönüyor ama orta olarak giriyor, hiç fark etmez. Sarı-kırmızılı hiçbir futbolcu rakip kontrolü yapmıyor. Pulgar 6 numara diye alındı, yenen ilk goldeki pozisyona bakın… Sen nasıl o topa vurmalarına müsaade edersin! Tamam Pulgar, kulübüne ödeme yapılmadan kiralandı. Şili Milli Takımı’nda da forma giyiyor. Ancak kapasitesi buysa, böyle mücadele ediyorsa Süper Lig’de hiçbir takımda oynayamaz. Biz Taylan’ı eleştiriyoruz, çok da hata yapıyor ne var ki iki tane Pulgar eder.
Torrent oyuna Gomis ile başladı. Her zaman Mustafa Muhammed ile başlıyordu, rakip yorulunca Fransız forveti oyuna sokup etkili oluyordu. Konyaspor karşısında Gomis’e bir tane top atan arkadaşı yoktu. Yanına yardıma gelen de yoktu. O zaman bunu maalesef bizim gibi teknik direktörü de seyrediyor.
Esasında fazla uzatmaya gerek yok. Galatasaray dün gece takım olarak 60 dakika hiç yoktu. Konyaspor teknik direktörü İlhan Palut harika bir takım kurmuş. Bu takımı koşturuyor. Sistemi mükemmel işliyor. Kaleci Sehic, Skubic, Adil, Abdülkerim neleri varsa sahaya koyuyorlar. Hele Abdülkerim iki kişilik oynuyor. Amilton, Ahmed Hassan, Rahmanovic bu forvetler de Cim Bom’u epey hırpaladılar ve analarının ak sütü gibi galibiyeti hak ettiler.
Kafan çalışacak - Şansal Büyüka (Milliyet)
Konyaspor’un iki stoperi Adil ile Abdülkerim... Duran toplarda, kornerlerde, gelen geçen her hava topunda çıkıp çıkıp vurdular… Galatasaray‘ın iki stoperi Nelsson ile Marcao... Ceza alanına kornerden, duran toptan, sağdan - soldan gelen hiçbir hava topuna çıkamadılar, vuramadılar, kafayı çalıştıramadılar...
Galatasaray‘ın iki stoperi için “iyi oyuncular“ diyoruz... Kafayı çalıştıramadıktan sonra ben ne yapayım böyle iyi stoperleri… Sonucu ortaya koyan çok şey söylenebilir ama, birinci nedeni; iki takım stoperleri arasındaki uçurum gibi farktı...
Futbolda “hamle üstünlüğü“ dediğimiz ve hayati önem taşıyan bir özellik var... Ortada, sahipsiz toplara ilk hamleyi yapabilmek, o topu kapabilmek… Özellikle ilk yarıda bu hamle üstünlüğü ezici şekilde Konyaspor takımındaydı...
Hani deriz ya “rakibe top göstermedi“ diye... Konyalı oyuncular her pozisyonda o kadar çabuk davrandılar ki, hamle üstünlüğünü tek pozisyonda bile Galatasaraylı oyunculara bırakmadılar...
Gerçi “hamle üstünlüğü Konyaspor’da” diyoruz ama Galatasaray‘ın hamle üstünlüğünü kapmaya, futbol oynamaya, maçı kazanmaya niyeti var mıydı? O da tartışılır...
Kardeşim; sezon nasıl geçerse geçsin, istersen “gazozuna maç” yap, senin adın Galatasaray... Yenilsen bile vuruşarak yenileceksin, “beyaz bayrak“ çekip, teslim olarak değil... İlk yarının özetiydi bu...
Galatasaray, Konya‘ya Mevlana Türbesi’ni ziyarete değil, maç yapmaya geldiğini hatırlamış olmalı ki, ikinci yarıya koşmaya ve futbol oynamaya niyetlenerek başladı...
Bu arada ikinci yarıda aynı anda oyundan çıkan Pulgar’ı maç boyu iki defa, Cicaldau’yu ise hiç görmedim... Pulgar ilk golde ıskayı geçerek Ahmed Hassan’ın boş kaleye golü atmasına neden oldu... Bir top daha kaptırdı, dua etsin, kaleci Pena kurtardı... Hani demişler ya “gölge etme, başka ihsan istemem“ diye... Pulgar’ın yararından vazgeçtim, bari zararı dokunmasın...
Ayrıca iki farkla yeniksin, beğen-beğenme, takımın havadan ve yerden topa en iyi vuran adamı Mustafa’yı oyuna almak için niye bu kadar beklersin... Tek santraforla oynamaya mecbur musun? Kalan dakikaları Gomis-Mustafa iklisi ile niye oynamazsın...
Galatasaray’ın biraz kımıldadığı dakikalarda da kaleci Sehiç sahneye çıktı... Önce Berkan‘ın kafasına muazzam uzanıp kornere attı... Sonra Morutan’ın füzesine geçit vermedi...
Konyaspor ikinci yarıyı oynayarak değil, idare ederek geçirdi... Panik yapmadı, nadiren yaşadığı sıkıntılarda bile “buzdolabı“ gibi kalmayı başarıp, kusursuz pas oyunuyla maçı tamamladı... Bu sezonun en iyi stoperlerinden biri olan Abdülkerim, bu maçın da en iyi adamıydı…
İkinci yarı Galatasaray‘ındı, maç Konyaspor’un oldu... Galatasaray ilk yarıyı “yürüyerek“ çöpe atınca, ikinci yarıda “biraz koşarak” makası kapatamadı, maçı kurtaramadı...
Şu kadarını söyleyeyim; tribündeki Konyasporlu taraftarlar her pasta sürekli “oley“ çekmekten, sahadaki Galatasaraylı futbolculardan daha fazla yoruldular... Anlayın Galatasaray’ın halini...
Yalancı bahar - Nevzar Dindar (Milliyet)
Galatasaray için yalancı bahar kısa sürdü. Göztepe ve Rize galibiyetleriyle nefes alan Cim-Bom, ligin flaş ekibi Konya deplasmanında varlık gösteremedi ve 2-0 kaybetti.
Karşılaşmanın hemen başında kalesinde iki kafa golü gören sarı-kırmızılılar, ilk yarı rakip kaleye gidemedi. İkinci devreye aynı kadroya başlayan Torrent şaşırtırken, 59’da yapılan hamle sonrası takım kendine geldi ve pozisyonlar üretti. Bu anlarda Konyaspor’da kaleci Sehic önemli kurtarışlara imza attı.
Konya, kötü gidişata Galatasaray maçıyla son verip ikincilik için iddiasını gösterirken, Galatasaray’ın zorlu fikstüre kötü futbol ve yenilgi ile başlaması endişe yarattı. Bu maç trafiğindeki kötü sonuçlar, yönetim ve Domenec Torrent için istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Diğer taraftan devre arasında alınan Pulgar performansıyla yine sınıfta kaldı.
Konyaspor, kenarları kullanarak maça hızlı başladı. Yeşil-beyazlılar, 8. dakikada da Mısırlı forveti Ahmed Hassan ile 1-0 öne geçti. Soldan yapılan ortada iyi yükselen golcü futbolcu, güzel bir kafa vuruşuyla takımını öne geçirdi.
17’de Gomis’in zayıf şutu Sehic’te kaldı.
Konya 20’de 2’yi buldu. Kornerde iyi yükselen Adil’in üst direkten dönen vuruşunu, Rahmanovic tamamladı: 2-0.
47’de Emre Kılınç’ın sert şutunda Sehic başarılıydı. 2 dakika sonra ise Ahmed Hassan’a geçit vermeyen Pena idi.
73’te Berkan’ın kafasında Sehic hata yapmadı. Bosnalı eldiven daha sonra Morutan’a da gol şansı tanımadı ve maç 2-0 sona erdi.
Konya ders verdi - Mehmet Demirkol (Fanatik)
Torrent’in gediğinden bu yana istediği oyunda kaydettiği ufak tefek ilerlemeler İlhan Palut’un takımı karşısında tamamen sıfırlandı. Şöyle bakın Skubiç - Amilton ve Guilherme - Bytyqi ikililerinin ahengine. Savunmada öndekiler çizgide hücumda onlar içeri giriyor bekler çizgiye çıkıyor. Kontrol edilmesi zor. 3’lü savunmalar lazım. Ama ani alan değiştiriyorlar. Hacıahmetoviç - Rahmanoviç ikilisi de bunda büyük rol oynuyor. Rahmanoviç hem santrfor hem orta saha. Soner her ikilinin üçüncüsü oluyor. Abdülkerim hem Gomis’in sürekli ensesinde hem de Adil harika bir görev yaylasında. Bir bakıyorsun 60 metre driplingle ceza sahasına giriyor. Birbirine dokunan hiçbir ikili vasatın altında değil. Sabırla Sehiç’ten başlatıyorlar oyunu… Savunmadan çıkarken ya da hücumda hiç acele yok… Hep ayağa, hep hareketli.
Konya'nın yaptığını yapmalı
Peki Galatasaray? Nelsson Marcao dışında hiçbir ikili yok. Arkasındaki 3’lü Gomis’i anlamıyor. Pulgar, Berkan ve Cica boğuluyorlar. Savunmada panik çıkarken panik. Hemen yetersiz kadro yorumları gerekecektir. Evet Galatasaray daha iyilerine alışıktır. Ama üç aşağı beş yukarı bundan sonra toplanabilecek kadrolar da bu seviyede olacak. O yüzden Konya’nın yaptığı yapmak şart. Kağıt üzerinde Hacıahmetoviç ve Skubiç dışında Galatasaraylılar'ın Konyalılar'a büyük bir bireysel üstünlüğü yok. Ama işte bazı pozisyonları tam doldurmazsanız geri kalan her şey çöküyor. Galatasaray maalesef orta sahasını dolduramadı. Olmayınca oyun kurulmuyor.