21.03.2022 - 07:35 | Son Güncellenme:
Galatasaray, Gaziantep'te 1-0 öne geçtiği karşılaşmada üstünlüğünü koruyamadı ve karşılaşmadan 3-1 mağlup ayrıldı. 15 günde 5 zorlu maça çıkan ve derbi galibiyetiyle moral bulan Galatasaray, Domenec Torrent ile ligde öne geçtiği maçlarda 12 puan kaybetti. Spor yazarları Gaziantep FK-Galatasaray karşılaşmasını değerlendirdi.
ATTİLA GÖKÇE - YORGUN ASLALAR
"Sadakat mı, kabahat mı? Gomis’in 45’de Kitsiou’yu arkadan iterek yaptığı faul ve gördüğü sarı kart önemli.. Golünü atmış, takımını öne geçirmiş Fransız futbolcu, elini beline dayayarak oyunu uzaktan izleyebilirdi. Ama öyle yapmadı. Takımına içten bağlılığını gösterdi. Sorumluluk üstlendi. Biz buna “sadakat” diyoruz.Sadakat mı, kabahat mı? Gomis’in 45’de Kitsiou’yu arkadan iterek yaptığı faul ve gördüğü sarı kart önemli.. Golünü atmış, takımını öne geçirmiş Fransız futbolcu, elini beline dayayarak oyunu uzaktan izleyebilirdi. Ama öyle yapmadı. Takımına içten bağlılığını gösterdi. Sorumluluk üstlendi. Biz buna “sadakat” diyoruz.Ama o “sadakat” davranışı, ilk yarının sonunda “kabahat”a dönüştü…
Nasıl oldu? Serbest vuruşu Maxim yaptı ve havadan süzülen top, Djilobodji’nin ustaca dokunuşuyla Muslera’nın koruduğu kalede ağlarla buluştu. Gomis’in arkadan itme hamlesi olmasaydı, evet, o gol de olmayacaktı… Ama onun müdahalesi olmasa, kim bilir, belki de akan oyunda bir gol atılacaktı.Sonucu ne olursa olsun, Gomis’in hareketi takdir edilmeli. Hele yaptığı faul, yaralayıcı ve sakatlayıcı bir darbe değilse. Bu maç Torrent sürecinde Galatasaray’ın öne geçtikten sonra kaybetme serisinin devamı oldu. Barcelona maçından 2 tam gün geçtikten sonra Domenec Torrent’in sadece dört oyuncu değiştirerek Gaziantep’te sahaya sürdüğü 11 tartışılabilir. Düşük tempo ile de olsa oyunu kontrol edebiliyorlardı. Marcao, Nelsson, Aanholt, Kerem ve Gomis, yorgunluklarına rağmen maçı almaya çalıştılar.. Barça maçında oynamayan Muslera, Semih, Emre ve Morutan, iyi oynayan takıma ayak uydurma çabasındaydılar. Olmadı. Gaziantep FK karşısında zorlandılar. Beklenen verimliliği gösteremediler. Taylan ve Berkan’la birlikte oyundan düştüler.Gaziantepspor, kazanmak için yapabileceği her şeyi sergiledi…
Kitsiou, Sagal, Maxim, Djilobodji ve Tosca, görev alanlarının dışında da oyunu geliştirmeye, skor getirecek hamlelere giriştiler. Berkan’ın Figueiredo’ya ceza alanında müdahalesi, evet, penaltıydı. Maxim yine kaçırmadı. Rumen oyuncu, maçın yıldızıydı aynı zamanda… Orta alandaki mücadelesi, attığı penaltı golünün yanı sıra, ceza alanı içinde yaratıcı bir dönüşle Figueiredo’ya yaptığı asist alkışlanacak düzeydeydi.Skor tabelasına bakıldığında Galatasaray’ın ezildiğini ve teslim olduğunu düşünenler yanılabilir. Hayır, hepsi de mücadele etti. Ellerinden, ayaklarından, geleni esirgemediler. Özveriyle koşup mücadele ettiler. Pozisyonlara girdiler. Hele ikinci yarıda (tabela 2-1 iken) Gomis’in Günay’la karşı karşıya kaçırdığı gol var ki, yazık!
Domenec Torrent, bu yenilgiyi bir çok nedenle açıklayabilir. Kendi adıma Muslera’nın uzun aradan sonra kaleye geçmesi, Barcelona maçından kalan yorgunluklar ve bazı oyunculardan bekleneni alamaması sayılabilir. Bu arada Gaziantep FK’nın da bu maçı “ihtirasla” istediği de unutulmamalı.Her neyse, kaleye döndüğünde golleri gördün.. Yine de hoş geldin Muslera!
OSMAN ŞENHER - GALATASARAY ÇOK YIPRANMIŞ
"Yedi günde tansiyonu ve gerilimi en üst seviyede üç maç... Kolay değil Galatasaray’ı hem mental yorgunluğu hem de fiziksel olarak epey hırpalamış. Antep karşısında da futbolcuların çoğu ayakta sallandı. Bilhassa orta saha, forvet ve defans arasında köprü kuramadı. Çok pas hatası yaptılar, yenen birinci ve ikinci golde Berkan’ın inanılmaz hataları vardı. Gomis her zaman gol yapacağı topları ya vuramadı ya da dışarı attı.
Bu arada hakkını yemeyelim gerçekten çok istekli, arzulu bir Gaziantep vardı sahada. Maçın başından bitiş düdüğüne kadar daha çok mücadele edip, kazanmayı istediler. Bu baskı da peş peşe hataları getirdi. Berkan 30 santimlik bir ileri adım atsa, ev sahibi ekip ilk golü atamayacak. İkinci golde ise kontrolsüz şekilde ayağını savurdu. O da rakibin ayağına gelince direkt penaltı oldu. Evet Berkan iyi niyetli, mücadele ediyor ama maalesef kendisini geliştiremiyor. İlk yarıda öyle bir gol kaçırdı ki, onun gibi bir futbolcu bunu mutlaka gol yapmalıydı.
Sarı-kırmızılıların sorunu belli. Üç maç çok iyi mücadele ettiler, hepsi o kadar. Taylan’ın bir tek isabetli pası yok. Morutan, Hagi olacak diye bu takıma geldi. Keşke efsane ismin çeyreği olabilse. Emre Kılınç takımına daha çok katkı vermeli. Onun da isabetli pas vermekte sorunları var. Evet sırf Kerem’in gol yollarındaki becerisi Cim Bom’a maç kazandıracak, başka alternatif yok gibi görünüyor. O çocuk da buna ne kadar dayanacak, orasını bilemiyorum.
Karşılaşmanın başında Kitsiou, Kerem’in aşil tendonunu kopartacaktı. Öyle bir müdahalede bulundu. Maçın hakemi Arda Kardeşler’in görevi nedir? Önce futbolcunun sağlığını düşünmek. Dünyanın her tarafında bu pozisyon kırmızı kart. Bırakın kırmızı kartı, Arda Kardeşler buna faul bile vermedi. İkinci yarı ise Djilobodji… Bu sefer yine Kerem’in ayak bileğine kartlık müdahalede bulundu. Kardeşler bunu da es geçti. İnanın çok ayıp! Kerem önümüzdeki hafta Portekiz’e karşı milli takımın formasını giyecek. Hakemlerimiz genç yetenekleri böyle mi koruyor? Yazıklar olsun!
Mustafa Muhammed’in ve Ömer Bayram’ın cezalı oluşu, Feghouli’nin, Omar’ın ve Sacha Boey’in sakat ve hasta olması Torrent’i çaresiz bırakmış. Yapacağı da fazla bir şey yoktu. Gaziantep anasının ak sütü gibi galibiyeti hak etti.