25.07.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
ONUR DİNÇER
Tokyo Olimpiyatları açılış seremonisindeki kafile geçişlerinde ilk sırayı her zamanki gibi, olimpiyatın doğduğu yer olduğu için Yunanistan aldı. Yunan olimpik takımının ardından ikinci sırada ise, Rio 2016’nın ardından bu oyunlara ikinci kez birlikte katılan mülteci takımı geçiş yaptı. Bir mülteci ve bir Yunan olan Giannis Antetokounmpo’nun isminin dünya basketbolunun zirvesine çıktığı günlerde Japon başkentinde oluşan bu sıralama, ilginç bir tesadüf olabilir nihayetinde. Ancak Antetokounmpo’yu NBA’in en iyisi yapacak yaşam öyküsü içinse, tesadüften fazlasına bakmak gerekir kesinlikle.
Nijerya göçmeni bir ailenin çocuğu olarak Atina’da 1994 yılında doğduğunda geleceği son derece belirsiz koşullardaki bir yaşam mücadelesinin içerisine girdi. Ailesi tıpkı diğer kardeşleri Thanasis, Kostas, Francis ve Alex’te olduğu gibi ona da Yunanca bir isim olan Giannis adını koydu. Böylece kendilerinin kaçak olarak girdiği ülkede çocuklarının daha rahat edeceğini, buraya uyumlarının daha kolay olacağını hesaba katmışlardı. Ne var ki geçim sıkıntısının isimlerle doğrudan bir ilişkisi yoktu ve Giannis de diğer kardeşleriyle birlikte küçük yaşlardan itibaren ekonomik faaliyetlerin içerisinde bulacaktı kendisini.
Antetokounmpo kardeşler ‘işportacılık’ olarak nitelendirilen sokak satıcılığı ile uğraşıyordu genellikle. Sattıkları şeyler devamlı değişiklik göstermekteydi... Saat, dvd, güneş gözlüğü, limon ve çeşitli yiyecekler gibi... Vergisiz bu ticari faaliyetlerinden dolayı sorgulanmaları çok da mantıklı olmazdı çünkü bulundukları ülkenin vatandaşı değillerdi. Giannis orada doğmuş olmasına karşın doğduğu yerde 18 yaşına kadar bir vatansız olarak kaldı ve Yunanistan vatandaşlığını ancak o yaşına geldiğinde alabilecekti.
Kendisine Yunan vatandaşlığını temin eden gelişmeyse, küçüklükten beri sevdiği ve oynadığı basketbol sayesinde meydana geldi. 13 yaşındayken sokakta oynarken keşfedilip Filathilitikos isimli basketbol takımına transfer edilince basketbol kariyerine başladı, ardından burada NBA gözlemcilerince keşfedildi. 18 yaşına girdiğinde NBA seçmelerine katılan Antetokounmpo 2013 yılında Milwaukee Bucks tarafından 15’inci sıradan draft edildi. Bu süreç aynı zamanda Giannis’e Yunanistan pasaportu verilmesinin önünü açtı. Ne var ki ailesinin ‘mülteci kaderi’ burada sonlanmayacak, Amerika’ya çocuklarının yanına gitmek isteyen anne-babanın vize başvuruları iki kez reddedilip ancak üçüncüsünde gerekli izni alabileceklerdi.
NBA finallerinin MVP’si seçilerek takımı Milwaukee Bucks’ı şampiyonluğa taşıyan Antetokounmpo’nun bu başarısında, bir basketbol ülkesi olan Yunanistan’da doğup büyümüş olmasının büyük katkısı var ama Yunanistan da aynı oranda ona borçlu şüphesiz... Milli takıma katkıları, ülkedeki genç basketbolculara iyi bir örnek teşkil etmesi ve Yunanistan’ın göçmen politikalarında bir başarı hikayesi oluşturması bunlardan bir kaçı...
‘İş disiplinini onlardan öğrendim’
Giannis hayatının zorlu dönemlerinde kendisine en çok yardım eden şeyin anne ve babasından öğrendiği çalışma disiplini olduğunun altını çiziyor. Annesinin ve babasının ailenin karnını doyurabilmek için ne kadar çok çalıştığını anlatan Giannis, zamanında verdiği bir röportajda “İş ahlakını onlardan öğrendim, asla pes etmemeyi onlardan öğrendim. Onlar benim gerçek kahramanlarım” diyerek ailesinin üzerindeki etkisini dile getiriyor.
Sağ elin verdiğini sol el görmüyor!
Giannis Antetokounmpo Milwaukee Bucks’tan takım arkadaşı da olan ağabeyi Thanasis Antetokounmpo ile birlikte bir çok sosyal yardıma imza attı. Yoksulların karınlarını doyurmaktan, korona döneminde maske dağıtmaya kadar bir çok konuda bağışları bulunan Giannis, sık sık ülkesine yaptığı ‘gizli’ yardım seyahatleriyle de gündeme geliyor. Yunanistan’da memleketi olan Sepolia bölgesinde gerçekleştirdiği bir sosyal yardım, bir Facebook kullanıcısının yıldız basketbolcuyla birlikte fotoğrafını yayınlamasının ardından ortaya çıkmış ve ülke basınına yayılarak büyük yankı uyandırmıştı.
Altın Şafak’tan siyasi aktivizme
Yunanistan’a kendisini kabul ettirmesi aslında çok da kolay olmadı Giannis Antetokounmpo’nun... Vatandaşlık alması, ülkenin milli takımında oynaması gibi konular ülkenin bir kesimince uzunca süreler hiç kabul edilemedi. Yunanların faşist partisi Altın Şafak’ın başkanı kamuya açık bir şekilde hakaretamiz sözlerle bu görüşlerini dile getirmekten geri kalmadı. Tüm bunlar Giannis’i zaman içerisinde siyasi bir aktiviste dönüştürdü ve ırkçılık-ayrımcılık konusunda aktif tutum alan çalışmalar içerisine giren ve bu alanda mücadele eden birisi yaptı.
Yunan basketbolcu, siyahi Jacob Blake’in bir polis tarafından vurulmasının ardından düzenlenen ırkçılık karşıtı protestoların “basketboldan daha büyük” olduğunu belirterek, o dönem takımının maç boykotu yapmasına liderlik etti. Orlando Magic karşısına çıkmayarak maçın ertelenmesini sağlayan Bucks oyuncuları, soyunma odasında konuyla ilgili hazırladıkları basın açıklamasını okuyarak tarihe geçen bir harekete imza attılar.
Kobe Bryant’ın çizdiği yol
Milwauke Bucks’ın şampiyon olması, Antetokounmpo’nun NBA yıldızı Kobe Bryant’ın kendisine çizdiği misyonu da tamamlaması anlamına geldi. 2017’de idol olarak gördüğü Bryant’a “Hala hedefimi bekliyorum” diyen Antetokounmpo’ya Bryant “MVP” şeklinde cevap vermiş, Antetokounmpo’nun 2019’da MVP seçilmesinin ardından bir paylaşım daha yaparak “Sıradaki hedef şampiyonluk” demişti. Şampiyon olup MVP ödülünü aldıktan sonra yıldız isim “Kobe Bryant bunu yapabileceğimi düşünüyordu. Bunu yapmak zorundaydım” diyerek, helikopter kazasında hayatını kaybeden efsane isme de selamını yolladı.