07.03.2021 - 21:37 | Son Güncellenme:
Süper Lig'de Sivasspor ile 2-2 berabere kalan Galatasaray'da Teknik Direktör Fatih Terim açıklamalarda bulundu.
İŞTE O AÇIKLAMALAR
"Yarım pozisyon vermeden, 1 değil, yarım pozisyon vermeden 2 gol yedik. Linnes'in yaptığı iş değil zaten. TV'den bakarken yeşil görünüyor saha hiç de değil. Oyuncularım 45 dakika boyunca sahaya göre harika oynadı. İkinci yarı bu sahaya rağmen ki bu saha başımızı çok ağrıtacak, kötü yani. Sahaya rağmen yapmak istediklerimizi, oyun anlayışımızı gösterdiğimiz muhteşem bir 45 dakika oynadık. Sahaya rağmen."
"Galatasaray'a gelince hiç tereddütsüz, "içerisi dinleniyor"
"59. dakikada Onyekuru'ya yapılan harekete kart çıkmadı. Gedson'un ayağına da basıldı. Aynı saniyeler içinde ona da kart gösterilmedi. Galatasaray'a gelince hiç tereddütsüz, "içerisi dinleniyor."
"Oynamadığı için Ali Palabıyık top filan. Oyuncunun tabanını koymayacağını bilemez tabii. Biz Falcao'lar, Mustafa'lar, Emre, Diagne, bir sürü kırmızı kart ve çok 10 kişi oynadık. Daha bariz ne olabilir? Bu lig maçı kardeşim. Bunun pardonu yok, pardonu yok. Muhakkak her hafta bize bir şey oluyor, her hafta. Dakika 59. Bakın söylüyorum. Yarış devam ediyor. Bu arkadaşlara, sahalara rağmen devam edeceğiz. Bunlara bırakacak halimiz yok. Böyle olacak hali yok."
"Yapmayın Allah aşkına, yapmayın ya"
"Bize öyle mizansen çiziyorlar ki, biz hiç oynamadık. Bugünkü de topa vurdu. Topa vurunca her şey serbest demek ki! Yapmayın Allah aşkına, yapmayın ya. Bu nasıl bir şeydir ya! Beni nasıl ikna edebilirsiniz ya! Her hafta bir vukuatınız var ya!"
Son 2 haftada MKE Ankaragücü'ne yenilip Sivasspor ile berabere kaldıklarının hatırlatılması üzerine Terim, şöyle konuştu:
"Son 2 maçta 5 puan kaybetmeyi beklemiyorduk ama Ankara'daki şekil burada da devam ediyor. Bugün futbolun başka bir yüzünü de görüyoruz. Nasıl oynarsanız oynayın sonuçta topu içeri atacaksınız. Yarım pozisyon dahi vermediğimiz bir maçta 2 gol yedik. Kalemize gelmemişlerken Martin'in büyük hatasından gol yedik. Sonra skoru 1-1 yaptık. Oyunu iyi oynamaya başladık. Ne istiyorsak anlayışımız adına sahada müthiş uygulamaya başladık. Bu sahaya rağmen pası denemekten vazgeçmedik. Rakibin arkasına, blok arasına yerleştik, sette oldukça iyi işler yaptık ama pozisyonları değerlendiremedik. Devrenin sonuna doğru yine olmayan pozisyonda gol yedik. İkinci yarı yine oyunumuza devam ettik. 2-2'yi de bulduk ama ne kadar çabalarsak çabalayalım girdiğimiz pozisyonları bir türlü gole çeviremedik. Bu arada kalemizde tek pozisyon, tehlike ve tehdit görmedik. Bütün haftaları elimizden geldiğince en iyi şekilde bitirmeye çalışacağız. Bu kayıplar herkes için geçerli. Yakında herkes kaybedecek. Yeter ki biz kazanalım."
Sarı-kırmızılı takımın teknik direktörü, hakem yönetimini eleştirerek, şöyle devam etti:
"Bir 59. dakika var ki önce Gedson'un ayağına basıldı ve ses yok. O pozisyonun devamından Henry'ye yapılan bir hareket var. Video Yardımcı Hakem (VAR) odasındaki arkadaşımız Ali Palabıyık. Uluslararası maç idare ediyor. Siz ayağınızı kaldırıp topa vurduktan sonra kaçırmaz ve düz devam ederseniz doğrudan rakibinize gelir. Beşiktaş maçında Diagne topa vurmadı mı? Ne farkı var? Ondan sonra uzatmayla 38 dakika var. 11'e 10 oynayan Galatasaray başka 11'e 11 oynayan Galatasaray başka. Kırmızı kartın başka türlü nasıl tarifi olabilir. İçeriden topa vurduğu söyleniyor. Ayağını kaçırabilirdi. Kaçıramadıysa cezasına katlanacak. Buna kırmızı kart demeyen bir Allah'ın kulu var mıdır? İki Ali, bir 'Kırmızı' diyemedi. Bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Geçen hafta Mustafa'yı atıyorsun ve raporuna şiddetli hareket yazıyorsun. Üç maçtan başlaması lazım. Demek ki sana uymuyorlar, doğru karar vermemişsin. Bize dördüncü hakem 'Topa vurdu.' dedi. Toptan sonra... Futbol oynayan biri bunu bilir. Ayağını 3-5 şekilde kaçırır. Düz geliyorsa bunun karşılığı belli. Söz verdiğim için konuşuyorum. Bundan sonra hep söyleyeceğim. Yoksa Ali Şansalan bugün gayet iyi maç idare etti. Ancak oyunun bu bölümlerini atlarsa iyi maç yönettiğini söyleyemeyiz. Henry'nin pozisyonu hiç faul değil hatta aleyhimize de bir faul olabilirdi. Bize öyle bir mizansen çiziyorlar ki biz hiç top oynamadık, takım yönetmedik... Her şeye bir kulp buluyorlar. Bugünkü de topa vurdu. Demek ki topa vurduktan sonra her şey serbest. Yapmayın Allah aşkına. Ben anlamadım. Galatasaray'a gelince Falcao gidiyor. Aynı oyuncu Mustafa'yı attırıyor, Diagne gidiyor, Emre Kılınç gidiyor. Kaç maç 10 kişi oynadık. Beni buna nasıl ikna edebilirsiniz. Her hafta Galatasaray ile ilgili bir vukuatınız var. Buna rağmen Halil, Kerem, Arda, Falcao, Henry atamadık da atamadık..."
Ligin sonuna çok hafta olduğunu aktaran Terim, "Hem iyi oynayıp hem kazanmak en büyük arzumuz ama bazen girmeyince de girmiyor. Kötü goller yemek bize yakışmadı. Türkiye'nin en az gol yiyen takımıyız. Çok üzgünüm. Bugün kaybedilecek 2 puan yoktu ama maalesef kaybettik. Devam edeceğiz. Ligin sonuna daha çok var. Hiçbir şeyden vazgeçmiş değiliz." ifadelerini kullandı.
"Sahamız hakikaten kötü"
Fatih Terim, Türk Telekom Stadı'nın zemininin kötü olduğunu ancak başka statta maç oynayamayacaklarını söyledi.
Kötü zemine rağmen kendi oyun anlayışlarını sürdürmeye çalıştıklarını aktaran Terim, "Sahamız hakikaten kötü. Dışarıdan yeşil göründüğüne bakmayın. İçine girdiğinizde yürüyemiyorsunuz. Bütün oyuncularımız da şikayetçi. Atatürk Olimpiyat Stadı mantıklıydı ama bugün Fatih Karagümrük oynadı. Bu sahada devam edeceğiz. Belki bundan sonra biraz daha toprak olabilir. Son oynadığımız maçın ardından 8 gün geçti. Daha beter olmuş. Başakşehir'in sahası denk gelirse olabilir ama o da başkalarına verdiği için saha zemininde hafif bozulmalar var. İstanbulspor'un maçları var. Başka şehirde oynayacak halimiz yok. Ali Sami Yen'de oynamayı tercih ediyoruz. Burada özellikle pas ve oyunu domine etme avantajımızı ne kadar kullanabiliriz bilmiyorum. Ev sahibi takım için dezavantajlı bir sahamız var." değerlendirmesinde bulundu.
"Taylan, önemli oyuncularımdan biri"
Fatih Terim, Demir Grup Sivasspor maçından önceki 4 karşılaşmada yedek kalan Taylan Antalyalı'nın en önemli oyuncularından olduğunu söyledi.
Defans hattındaki değişikliklerin normal olduğunu aktaran sarı-kırmızılı takımın teknik direktörü, "Muhakkak ki çarşamba-pazar, salı-cumartesi oyunlarında birtakım oyuncular değişecek, değişmeye de devam edecek. Bazen sakatlıklar, bazen sakatlık sonrası dönüşteki fiziki yetersizlikler bazen de yorgunluklar bizi zaman zaman oyuncu değiştirmeye zorluyor. Saracchi sakatlıktan çıktı. Ondan önce oynuyordu. Bazen sağ bek bazen de Luyindama ile Donk değişiyor. Donk'un 30'lu yaşlarında olduğunu da düşünürsek bu değişiklik makul." şeklinde görüş belirtti.
Taylan'ın uzun süre ilk 11'de oynadığını vurgulayan Terim, "Taylan hiç durmadan oynamıştı. Hiç dinlenemedi. Etebo ile değiştirdik. O da iyi oynadı. Taylan da oynayacak, Etebo da oynayacak. Taylan, önemli oyuncularımdan biri. Onun da zaman zaman dinlenmeye ihtiyacı var. Yerinde oynayan Etebo da çok da iyiydi. Bugün de tekrar Taylan oynadı. Bu tamamen benim tercihimdi. Doğru olduğunu düşünüyorum." açıklamasını yaptı.
Fatih Terim, Kerem Aktürkoğlu'nun durumuyla ilgili ise "Kerem ilk 11 oyuncusu olmaya yavaş yavaş başlayacak. Galatasaray'ın çok uzun yıllar göreceği bir oyuncu olacak. Genç oyuncuları kazanmak, onlara şans vermek önemlidir ama kaybetmeme adına müsaade ederseniz Türkiye'ye birçok genç oyuncu hediye etmiş biri olarak bana ait olsun." diye konuştu.
"VAR hakemi aynı zamanda maç yönetmemeli"
Galatasaray Teknik Direktörü Terim, VAR hakemlerinin aktif hakemlik yapmaması gerektiğini dile getirdi.
"VAR'a yabancı hakem getirilmeli mi?" şeklindeki soru üzerine 67 yaşındaki teknik adam, "VAR sistemi, küçük hataları dahi görmesi açısından hepimizin tercihiydi. Çünkü yapılan hatalar artık başka türlü olmaya başlamıştı. Futbolun temposu, hızı ve çok çabuk değişkenliği, kararlarda sağlamanın da yapılması, daha fazla gözün aynı anda yardım edeceği yerlerde yardım etmesi şeklinde yorumlanabilir bir sistemdi. VAR'da yabancı hakem önerisine katılmıyorum. Ben, VAR hakemlerinin aktif olmamasından yanayım. VAR hakemi aynı zamanda maç yönetmemeli. Televizyondan görmek, oyunu izlemek başka bir şey, 3 gün sonra tekrar o takımın maçını yönetmek başka bir şey." ifadelerini kullandı.
"Kolay bir ülkede yaşamıyoruz." diyen Terim, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kendimi de katıyorum. Herkesin maç öncesi ve sonrası beyanları, tesir altında bırakma veya linç etme oluyor. Bu herhangi bir hakemin maçı rahat yönetmesini engelliyor. İğneyi de kendime batırıyorum. Her hafta 'Nasıl bir strateji ile tesir altında bırakırız, nasıl bir söylemle hakemi etki altında bırakırız.' diye gidiyor. Bu ortam sıcak bir ortam değil. Bahar ortamı değil. İklim karasal... Adam daha maçı yönetmeden dayağı yiyor zaten. Dünyada hiçbir ülkede hakem konusu bu kadar konuşulmaz."
Hakemlere yöneltilen eleştirilerin haklılık payının da olduğunu anlatan Terim, "Maçta görevli 7 hakem varken top auta çıkacakken korner verirseniz, o da dönüp gol olursa herkes bağırır. Mesele maçı en az hatayla kapatabilmek. VAR bunun için oldu. İnsanlar da haklı. Attığınız, yediğiniz, verilmeyen goller, sayılmayan goller var. Uzun yıllar 'Hakemler hata yapabilir' dedik. Artık hakem sayısı yükseldi, profesyonelliğe dönüldü. Her gün eğitim yapılıyor. Oturup hep beraber konsensüs sağlamalıyız. Oyuncunun omzuna dokunuyorsunuz kulağını tutuyor. Ayağına vuruyorsunuz boğazını tutuyor. İyi niyetli olmayanlar da var. Hiçbir şey yok öyle bir atıyor ki kendisini hakemin faul vermemesi veya kart göstermemesi mümkün değil. Pandemi de yeni bir kültür geliştirdi. Seyirci yok diye kim fazla bağırırsa faulü alıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Tribünlerden küfürler edildiğini dile getiren tecrübeli teknik adam, "Şeref tribününden küfür ediliyor. Localardan hakaret ediliyor. Seyirci yok. Sarhoş arkadaşlar içip hakemi hedef alıyor. Bunun bir doğru yolu, çözümü var ama bizim VAR gibi değil. Ben kabullenmem. 3-4 hakem varken her hatayı kabullendik ama bundan sonra kimse kabullenmez. Birisi küme düşüyor, diğeri şampiyonluktan oluyor, öteki parasını ve primini kaybediyor. Biz teknik adamlar kötü yönettiğimiz zaman, performansımız iyi olmadığı zaman ya işimize son verilir ya da biz istifa ederiz. Futbolcular kötü performans sergilediği zaman o sene o takımın satış listesine konur ve başka takıma gider. Herkes bir bedel öder ama futbolun paydaşları içinde bedel ödemeyen, hep haklı görülen hep fahiş hatalar olmasına rağmen inadaymış gibi devam edilen bir şekil türedi. Futbolun paydaşları sözde değil hakikaten bir araya gelmeli. Bunun çözümü var." diyerek sözlerini tamamladı.