08.03.2022 - 07:32 | Son Güncellenme:
Süper Lig'de 28. haftasında Vodafone Park'ta Beşiktaş, Başakşehir'i konuk ederken nefes kesen müsabaka 2-2 eşitlikle sona erdi. Başakşehir'in gollerini 35. dakikada Trezeguet ve 45+3. dakikada Okaka kaydetti. Beşiktaş'ın gollerini ise 41. dakikada Güven Yalçın, 54. dakikada Kenan Karaman attı. Kaçan goller Beşiktaş taraftarını kahrederken, spor basını da siyah-beyazlı futbolcuya büyük eleştirilerde bulundu.
Dolmabahçe'deki 4 gollü maçı spor yazarları bugün kaleme aldıkları köşe yazılarında değerlendirdi. İşte yazarların çok konuşulacak o yazıları;
Adını siz koyun - Bilal Meşe (Milliyet)
Şanssızlık mı, beceriksizlik mi, yoksa nazar mı değiyor arkadaş? İnanın Beşiktaş’ın her maçı böyle... Farka gideceği maçlarda inanılmaz sıkıntılar çekiyor, çektiği gibi puan kayıpları da yaşıyor. Adını siz koyun isterseniz... Bunun şanssızlıkla falan ilgisi yok. Olsa olsa beceriksizliktir! Haaa nazara geliyor olabilirler, o zaman kurşun mu döktürecekler, kurban kesecekler, onların bileceği iş! Zirve kaçmış, kupa gitmiş, ortada tribün baskısı da yok; çık maçını oyna, yakaladığı fırsatları gole çevirin, gole! Alın size Kenan Karaman... Yahu arkadaş, bir dakika içinde iki net pozisyon... Hadi biri neyse, ikinciyi gole çevir kardeşim, ayağını tutan mı var, düzgün vursana! Kaldı ki Kenan Karaman son haftalarda Kartal’ın performans olarak öne çıkan isimlerinden...
Fırsatları kullan, özgüvenin tavan yapsın fena mı? Sadece o mu? Ya Can Bozdoğan kardeşimize ne demeli? Hadi o genç, tecrübesiz, telaşlı... Ama Kenan Karaman’a asla yakıştıramadık! Neyse ki Can Bozdoğan, Güven Yalçın’ın golünde asist yaparak, biraz olsun tribünlerin gönlünü aldı. Peki, Kartal’ın yediği gollere ne demeli? Hani, rakibin bir uğraşı veya bir organizasyonu olur da iki gol bulur, amenna! İkisi de çok basit goller... Kartal’ın savunması bunu hep yapıyor, kim oynarsa, oynasın fark etmiyor. Trezeguet’in golünde asist Serdar Saatçı’dan geldi!
Okaka’nın uzatma dakikalarında bulduğu kafa golünde Kartal eksik yakalandı! Yani Welinton sakatlandı, doktorlar kenara değişiklik işareti yaptı, yapmasına gelin görün ki, kenar yönetim buna sessiz kaldı. Tamam Necip ısınmadı, o zaman Welinton sahada kalsın, niye kenara geldi? Bu tamamen kenar yönetimin acemiliğinden kaynaklandı, ne dersin Önder Hoca?
***
Kartal’ın kazanma adına arzusuna, baskısına gıkımız çıkmaz. Ama bir de şu takım savunmasını yapabilseler her şey güzel olacak. Kartal golleri buluyor, çok kaçırıyor, bir an konsantrasyon kaybı yaşıyor, basit goller yiyor. Sonra mı? Skoru eşitleme adına adeta göbeği çatlıyor! Beşiktaş’ın lugatında ‘pes’ etme kelimesi yok. Öyle veya böyle alın teri döküyor. Nitekim 54’de Ghezzal sağdan indi, ön direğe kesti, Teixeira dokundu, direkten döndü, Kenan Karaman tamamlayıp skoru eşitlerken, bir anlamda da kendini akladı! Kuşkusuz skor tabelasındaki rakamlar, zirveyi olmasa da klasmanı etkilediğini biliyoruz.
Dolayısıyla iki takım da kazanma arzusuyla sahaya çıktı. Beşiktaş’ın ilk yarıda 18-19.dakikalarda yakaladığı pozisyonları gole çevirse, maçı o anda koparırdı, beceremedi. İlk yarıda Alexiç’in Teixeira’nın bileğine bastığı pozisyon, ikinci yarıda ise Ömer Ali Şahiner’in Emirhan’ın kaval kemiğine basmasına ne diyeceğiz. Bana göre iki pozisyonda kırmızı kart... Peki Erkan Özdamar velev ki göremedi, VAR’daki Barış Saka sen ne iş yaparsın arkadaş?
Nihat Kahveci: Beşiktaş'ın 11'inde oynayacak kapasitede değil
TRT Spor'da konuşan Nihat Kahveci, maçın ardından değerlendirmelerde ve Kenan Karaman hakkında açıklamalarda bulundu.
Nihat Kahveci: ''Gol kaçırma makinesi olma yolunda ilerleyen Kenan, boş kaleye gol attı. Şimdi eğri oturalım doğru konuşalım. Kenan, yeni sezonda Beşiktaş kadrosunda ilk 11'de oynama ihtimali yok. Bugün gol attı boş kaleye gol attı. Golü ben Ghezzal'a yazarım, orada inanılmaz çalımlar attı muhteşemdi. Kenan boş kaleye gol attı ama Kenan gol attıktan sonraki gol atan oyuncuda bir özgüven artar ya, sonra bir pozisyon var Cristiano Ronaldo çıktı içinden Kenan'ın. Kendi başına bisikletler yaptı ama kimseyi geçmeden. Kenan iyi niyetli, koşuyor, karakteri düzgün bir oyuncu, iyi bir insan ama Beşiktaş'ın 11'inde oynayacak kapasitede değil.'' dedi.
Başakşehir kazandı - Attila Gökçe (Milliyet)
Süper Lig’in hemen bütün takımlarında farklı stoper öyküleri var. Kimisi güven veriyor, kimileri de takımlarının uğradığı kayıplarda acemilik, beceriksizlik ve oyun görüşünün yetersizliğiyle acı çekiyor… Beşiktaş’ın stoperi Serdar Saatçi onlardan biri. Geçen hafta Türkiye Kupası’nda Montero’nun üst üste hatalarıyla Kayserispor’a yenilip elendikleri maçtan sonra Vida’nın sakatlığı da sürerken Serdar Saatçi’ye fırsat doğdu. Başakşehir maçında Welinton’la savunmanın göbeğini paylaştılar. Maalesef ilk golde Trezeguet’ye attığı top (ve gol) çevre kontrolünden uzak, panik halinde bir savurmanın sonucuydu… Bunu bir kenara not edelim…
Beşiktaş şoku çabuk atlattı. Başakşehir’in golüne Can’ın asisti ve Güven’in golüyle yanıt verdi. Beşiktaş takım goller atılana kadar kendi yarı alanında Ersin ve “eksikli” savunmanın kendi aralarındaki yararsız, amaçsız paslarıyla sıkıcı, kaçak bir oyun oynadığını gördük. Oyunun yarım saatini harcadılar. Bu arada bir öneri… Genç Ersin mevkidaşı Uğurcan’ı izlesin. Onun uzun vuruşlarıyla topu oyuna nasıl soktuğunu da görsün. Kenar yönetime de baktım dün… Önder Karaveli hoca, buz gibi bir duruşla maçı izliyordu. Vücut dilinden hiçbir mesaj ulaşmıyordu sahaya. Heyecan, coşku/ya da öfke yoktu. Maçı öylesine donuk bir halle izlemek de “soğukkanlılıkla” tanımlanabilir miydi? Bilmiyorum. İlk yarının iki dakikalık uzatması oynanırken Welinton sakatlandı. Masörden değişiklik işareti geldi. Necip ısınıyordu. Erkan Özdamar, sakatlanan Welinton’un çıkışından sonra oyunu başlattı…
Evet Necip ısınıyordu… Başakşehir Serdar Gürler’in sağdan atağıyla gol pozisyonuna girdi… Sol kanatta bomboş bekleyen Okaka’ya attı Serdar Gürler… Genç Serdar Saatçi yine geç kalmıştı. Yeniden geriye düştüler. Önder hoca, Necip’in ısınmayı oyuna girerek sürdürmesine karar veremedi. Son bir dakika içinde atılan gol, sadece Beşiktaş savunmasının değil, Önder hocanın da büyük gafı olarak kayıt altına alınmalı. Beşiktaş elbette maçı kazanmak istiyor, olağanüstü efor sarf ediyordu. Trezeguet ve Güven’in, Kenan’ın gayretleri takdire değerdi. Beşiktaş’ta oyunun lideri Atiba’ydı… Sorumluluktan kaçmadı. İstek ve enerjiyle oyunun sahibi olmaya çalışıyordu... Savunmanın önünde savaştı, forvetin içine girip atak düzenledi. Koştu, çırpındı…
Yerine göre arkadaşlarını sakinleştirdi ya da ateşledi. Maçı 2-2’ye bağlayan golün sahibi Kenan Karaman… O kadar görünmez işler üstleniyor ki gol atamadığı için kimse onu beğenmiyor. Direk asistiyle (!) dün attığı gol emeğinin ödülü oldu. Maç berabere bitti ama kazanan Başakşehir… Beşiktaş’ın iki puan önündeydiler, mesafeyi korudular. Az şey mi?
Ey kadınlar size minnet borcumuz var... Saygı, sevgi ve en iyi dileklerle size gönül çiçeklerini sunuyoruz...
Hesap ortada kaldı - Serdar Sarıdağ (Milliyet)
Yıllar önce Serpil Hamdi Tüzün futbolcularıyla yaptığı bir toplantıda “İki türlü futbolcu vardır. Golcüler ve diğerleri” demiş. Beşiktaş’ta eskiler anlatmış zamanında bu hikayeyi. Doğru mudur? Kesinlikle doğru. Elbet futbol bir takım oyunu. Elbet gol öncesi o pas haritası çok önemli. Ama değil izleyici tüm gezegen top çerçevenin içine girdi mi ona bakar. Maçın 20 dakikasında üç tane net değil netten de öte fırsatlar yakalamış Beşiktaş, 35. dakikada Trezeguet’nin ayağından yediği golden sonra tribündekilere saç baş yoldurmuş evdeki taraftarına ise televizyon kırdırmıştır diye düşünüyorum. O dakikada gel de Kenan’ın 17, Can’ın ise 19’da kaçırdıklarına yanma!. 1-0 geriye düşmesine rağmen Güven ile 41’de eşitliği sağlayan Beşiktaş, en azından üzerindeki psikolojik sıkıntıyı atar derken 45+2’de Okaka’dan yediği golle devre arasına 2-1 mağlup girdi. İkinci yarıya Beşiktaş savunma güvenliğini arka planda bırakmayı göze olarak hızlı başladı. Aradığını da 54. dakikada, sezonun en sessiz isimlerinden olan Kenan ile buldu: 2-2. Siyah - beyazlı takım 60. dakikada Can ile 61’de ise Kenan ile gole üçüncü gole çok yaklaştı ama Kartal bu ataklardan eli boş döndü. Kalan dakikalarda da bas kılı oynamasına rağmen Beşiktaş sahadan bir puanla ayrılmakla yetindi.
Oyun üstünlüğü sonuca yansımadı - Ali Ece (Fanatik)
Beşiktaş, maça Kayserispor kupa maçında bıraktığı yerden devam ederek başladı. Bu kez gol kaçırma dalında rekor kırma rolünü Batshuayi yerine Kenan Karaman üstlendi. 17 ve 18. dakikalarda Kenan Karaman’ın yere yatarak “vuruş” daha doğrusu “vuramayış”ları Beşiktaş’ın hücum sürekliliğine ket vurdu. Can Bozdoğan’ın da hemen bir dakika sonra kaleciyle karşı karşıya kaçırdığı onun yeteneğindeki bir gence yakışmadı. 41’de ise Can Bozdoğan bu kez yeteneğini konuşturan bir asiste imza attı: Dar alanda kalabalık savunma arasında sergilediği oyun vizyonu ile çabukluğunu çok iyi sentezledi. Bir başka Alman altyapısı çıkışlı Güven de çok net bir vuruşla skoru 1-1’e getirdi. Devre sonunda Welinton sakatlandığında Önder hoca stopere hemen Necip’i almalıydı, devre sonunda yenilen golde hocanın geç kalması da etkili oldu, Beşiktaş geride eksik yakalandı.
Gedson takviyesi...
2. yarıya ise Beşiktaş çok iyi başladı. Büyük baskı kurdu, Ghezzal yine dar alan top sihirbazlığı ile golü hazırladı, Kenan Karaman nihayet Süper Lig’de gol attı! Genç stoper Serdar da ikinci yarıda toparladı, Necip ile beraber Beşiktaş’ın önde oynamasına katkı sağladılar. 72’de Okaka karşısındaki kritik başarılı müdahalesi Serdar’dan beklenen kalite seviyesindeydi. Beşiktaş’ın uzun süre kurduğu oyun üstünlüğü ise yine sonuçta tabelaya yansımadı. Daha net bir golcü, daha istikrarlı lider bir stoper, orta sahaya Gedson Fernandes takviyesi kadar Beşiktaş’ın daha istikrarlı sonuçlar alabilmesi için olmazsa olmaz!
Kurtuluş gençlerde - Cem Dizdar (Fanatik)
Sahaya üç genç ile çıkan Beşiktaş, ilk devre boyunca ‘’pahalı, derinlikli, tecrübeli kadro’’ kadar pozisyon bulup onların kaçırdığı gibi kolay kaçırdı. Fırsat kollayan Başakşehir ise aradıklarını daha çok rakip savunmanın kenarlarındaki zafiyetlerden faydalanarak iki gol ile tamamladı devreyi. İki gol yemiş olsa da oyun Beşiktaş’ta ancak ‘’her an ve yüksek yüzdeli gol atabilme potansiyeli’’ ise Başakşehir’deydi. İkinci yarı başı Beşiktaş, Ghezzal’ın kullandığı sağ kulvarı ısrarla kullanıp üst üste tehlikeli bindirmeler yaparken rakibi öylece izliyordu olacakları. Nihayet kaçırdıkça kaçıran Kenan Karaman attı golü! Oyun da o golün ardından beklenenin aksine anlaşılmaz biçimde sönüverdi.
Bambaşka bir hikaye!
Önder Karaveli, son bir çare olarak ön tarafı hareketlendirmek için Güven/Batshuayi değişikliğine gittiyse de tempoyu yakalamak öyle kolay olmayacaktı. Çünkü rakip gerektiğinde ‘’sükunet oyunu’’nu icra etme konusunda ligin iyilerinden biriydi. Şimdi... Serdar, Can, Güven gibi oyuncular bu maça kadar 11 oyuncusu olarak sahada daha çok olsalar şu maçtaki performanslarının üzerine koyamazlar mıydı? Öyle ki, yine de bu çocuklarla çıkılan maçta Beşiktaş son yıllarda Başakşehir’e karşı oynadığı en iyi maçı oynadı denebilir. Eğer gelecek sezonun takımının omurgasını oluşturma konusunda genç merkezli bir yapıda ısrar edilseydi bambaşka bir ‘’Beşiktaş hikayesi’’ne tanıklık edebilirdik.
Çocuklara güvenmeyen...
Elbette irili ufaklı problemler yaşayacak gençleştirilmiş kadrolar. Ancak ‘’koruma’’ gerekçesiyle çocuklarına güvenmeyen organizasyonlar maliyeti yükseltip, kaybetmeye yazgılı düzenlere mahkumdur. Bu maç en azından Beşiktaş özelinde bu gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi. Gördük ki, tanınmış deneyimli oyuncularla da - ister Beşiktaş ister Başakşehir -, tecrübesiz diye bellenen gençlerle de bu kadar oynanıyor. Beşiktaş’ın da ülke futbolunun da kurtuluşu oynama hevesli, öğrenmeye eğilimli gençleri çoğaltmaktan geçiyor. Yoksa bir maç kazanır iki maç kaybedersin ya da tersi... Hepsi bu kadar olmamalı. Daha fazlasını hak eden ülke daha fazlasını da talep etmeli...