28.12.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
Beşiktaşlı futbolcular, Del Bosqueye saygıda kusur etmiyorlar, ama eleştirmeden duramıyorlar axspo011.jpg Bu tablonun oluşmasında en büyük faktör yönetimin uyguladığı yanlış transfer politikası... Ancak bir gerçeği de vurgulamadan geçmek haksızlık olur. Zamanın kısıtlı oluşu, yanlış transfer politikasını da birlikte getirdi. Del Bosque çıkıp, ortaya, "Bu transferleri ben yapmadım" diyebilir, bu gerekçenin arkasına sığınabilir. Ancak müthiş bir olgunluk içinde sıkıntıları dışarı vurmuyor, elindeki malzemeden en iyisini çıkarmak için boğuşuyor!Bosque ilginç bir hoca... Yönetim, hakemlere "isyan" bayrağını açarken, o doğru yolu seçti, sessiz kaldı. Takım kötü oynuyor, bireysel hatalar ön plana çıkıyor, buna rağmen Bosque medya önünde oyuncularına sahip çıkıyor. Ama aynı Bosque, iş özeleştiriye geldiği zaman, kapalı kapılar ardında gürlüyor. Akaretlerden çıkıp, Ümraniyedeki ilk yarıyı sıkıntılı tamamlayan Kartal Yuvasına yelken açalım. Avrupada kendi ipini çeken, ligde karanlığa yelken açan Beşiktaşın TAŞ lığından eser yok, BEŞİK gibi sallanıyor! Parma maçı sonrası soyunma odalarında sessizliği Del Bosque bozuyor ve açıyor ağzını, yumuyor gözünü:"Antrenmanlarda formayı kapmak için herşeyi yapıyorsunuz, ama maça gelince tık yok. Sizin samimiyetinize güvendiğim için beni kandırıyorsunuz. Çoluk - çocuğa rezil olduk" Kartal Yuvasından kulağımıza gelen fısıltılar da bir hayli ilginç... Sezona kötü başlayan, şampiyonluk yarışından uzaklaşan Kartalda en büyük faktörün arkadaşlık ortamının yeterli düzeyde olmaması, herkesin kafasına göre takılması gösteriliyor. Ümraniyede dört oyuncu dışında takımın neşe kaynağı yok. Herkes 100.yıldaki arkadaşlık ortamının geri gelmesini istiyor, takım içinde bunu sağlayacak ağabeyin olmayışından yakınıyorlar.İspanyol hocanın altı aylık süreçte zaman zaman Akaretlere dil uzatması, müthiş tepkilere de neden oldu. Bazı yöneticilerin, "Bize dil uzatacağına, işini yapsın. Hala ideal on biri bulamadı. Kaldı ki, kulübün bir çalışanı. Başka ülkede olsa hemen kapının önüne koyarlar" çıkışları yoruma açık... "Kandırıyorsunuz Del Bosqueye, Ümraniyede güven yok... Güvenin olmadığı yerde başarıdan kim söz edebilir ! Bu ortamın oluşmasındaki en büyük faktör ısrarla alınmasını istediği Juanfran... Bosqueyi seviyorlar, ancak güvenmiyorlar. Juanfran için Ümraniyeden yükselen seslere kulak verelim:"Asıl prens Ahmed Hassan değil, Juanfrandır. Adamı 4 milyon Euroya aldı. Kurtarıcı olarak oyuna sokuluyor. Bırakın kurtarıcı olmayı, yeniden oyundan alınıyor. Takımı biz kurtarıyoruz, ama parayı da Del Bosquenin prensi Juanfran götürüyor. Adalet bunun neresinde?" Ümraniyede sanıldığı gibi herşey güllük - gülistanlık değildi. Kadroya giremeyenlerin isyanı, hocayla sert tartışmalara da sık sık sahne oldu Kartal Yuvası. Bodo maçı öncesi yapılan son antrenmanda kadroya giremeyen Berkant, İspanyol hocayla tartıştı. Berkantın, hocasına, "Beni bitirmek istiyorsunuz" diye bağırdıktan sonra kapıları tekmelediğini de biliyoruz. Prens Juanfran! Sezon başından bu yana Kartal Yuvasında en çok tartışılan konu Kolombiyalı file bekçisi Cordoba. Cordoba ve Ronaldo ile ilgili inanılmaz senaryolar yazıldı sıkça ! Geçtiğimiz sezon özellikle Cordoba ile ilgili "Maç satıyor" söylentilerine Ronaldo da eklendi şu sıralarda da. İddialara göre yönetim iki futbolcunun geçtiğimiz sezon bu tür işlere karıştıklarını kapalı - kapılar arasında tartışıp, duruyor. Ortada belge yok, ancak inanıyorlar.!Biraz tarihi geri çekelim, Lucescu - Del Bosque zirvesine yelken açalım... Lucescu, öğrencileriyle ilgili bilgileri meslektaşına aktardığı sırada, Datcunun takımda kalmasını istedi. Ancak Cordoba, Datcudan memnun değildi, sürekli tecrübeli hocanın antrenmanlarından yakınıyordu. Kolombiyalı file bekçisinin, "Yat kalkla, şutlarla kaleci antrenmanı olmaz" diye Datcuya isyan bayrağını çekmesi sonunu hazırlayan başka faktör olarak ortaya çıktı.Del Bosquenin kaleyi Cordobaya kapatmasındaki diğer bir faktör Ramazanın genç oluşuydu. Ramazanın hatalı goller yemesine karşın sürekli şans bulmasını dostlarımız bize şöyle anlattı:"Real Madridin kalecisi Casillası bugünlere getiren Del Bosquedir. İspanyol hocanın Ramazanda ısrarlı oluşunun temelinde Yeni bir Casillas yaratacağım düşüncesi yatıyor". Cordobayı sildi! Ümraniyede hem Lucescuya, hem de Del Bosqueye oyuncular baba lakapı taktılar. Futbolcuların iki hocayla ilgili tespitlerini aktaralım:"Elbette ikisinin de artıları var. Lucescunun en büyük artısı Türkiyeyi, Türk futbolcusunu ve de takımları tanımasıydı. Bunlara ilaveten rakipleri, oyuncuları en ince ayrıntısına kadar anlatıyordu. Del Bosquenin artısı, sürekli duran top ve taktik çalışması yaptırması. Lucescu duran top çalışmasına pek ilgi göstermiyordu".Del Bosqueyi seviyorlar, ancak Lucescuyu da arıyorlar. Bunun en sıcak örneği de Tümer Metinin bir söyleşisinde kullandığı cümleler:"Lucescu bizi rakiplere karşı hazırlarken daha planlıydı. Avrupada oynayacağımız ve tutmam gereken oyuncunun kramponuna kadar öğretirdi".Del Bosquenin disiplinli bir hoca olduğunu biliyoruz. Bu altı aylık süreçte İspanyol hoca disiplinden hiç taviz vermedi. Futbolcuların antrenmanlara geliş - gidişlerine müthiş özen gösterdi. Çalışmalara geç gelenlere bin dolar para cezası kesildi, kokusu da bugün çıkıyor. Kötü sonuçlar, Ümraniyede doğal olarak parasal sıkıntılar yarattı. Futbolcular sezon başından bu yana 10 bin dolar Bodo, 15 bin dolar da Fenerbahçe maçından kazandılar, hepsi o kadar. Para sıkıntısı çekenler yönetimin kapısını çalamadı, sürekli kaybettikleri için istemekte zorlandılar.Bosque şu sıralarda İspanyada tatilde... Geri dönüp, dönmeyeceği net değil! İspanyol hocanın yönetim kanadındaki gelişmelerden bir hayli rahatsız, karar aşamasında olduğu belirtiliyor. Yönetimin, özellikle Juanfran konusunda zaman zaman İspanyol hocayı sorguladığı hatta, "Bu adamı sen getirdin, uyum bir kenara, bu futboluyla yararlı olması söz konusu değil. Camiadan müthiş tepkiler alıyoruz, hesabını vermek de size düşer" diyerek köşeye sıkıştırdığı kulaktan kulağa dolaşıyor. İkisi de Baba! KORAY Büyükasar, yönetime seçilmiş, ancak adı bir olaya karıştığı için ayrılmıştı. Son Divan Kurulu toplantısı, Ritz Carton Otelinde yapılıyordu. Toplantı bitmiş, asansör tıka basa dolmuştu. Büyükasar o kalabalıkta, önce seçildiği sonra bıraktığı yönetime atıp tutmaya, hatta argo sözlerle ortalığı çınlatmaya başlamıştı. Ama aynı asansörde, öfkesini kustuğu o yönetimden Kıvanç Oktay da vardı ve görmemişti. Konuşup, söylenmeye devam ederken, bir anda Oktay ile göz göze geliyor ve yüzü bir anda kireç gibi oluyordu. Bir asansör hikayesi! GÖZTEPE maçı sonrası Bosque, oyuncularıyla Atatürk Havalimanında vedalaşıyor, tek tek ellerini sıkıyor. Sıra İbrahim Akına geldiğinde, İspanyol çalıştırıcı gelecek vaad eden genç oyuncusuna, önce "Sana izin yok" diyor, ardından da "Avrupayı düşün" diyerek ince mesaj veriyor. Avrupayı düşün Carew: (Sırık - Uzun boyundan dolayı)İbrahim Üzülmez: (Köy ağası / Deli ibrahim - Tüm yatırımları köyüne yaptığı için)Ahmed Hassan: (Cimri - Hesap kitap yapıyor, sürekli para konusunda ağlıyor)Veysel: (Taş kafa / Sessiz adam)Berkant: (Rapcı - Ümit Davalanın klibinde oynadığı için)Çağdaş: (Çatko)Fatih Sonkaya: (Dadaş - Kurban)Tayfur, Ali Güneş, Berkant, Tayfun, Tümer: (Almancılar)İbrahim Toraman: (Gece kuşu)Kıvanç Oktay: (Pozitif enerji kaynağı) Ümraniye unvanları Franın talibi çok BEŞİKTAŞIN elden çıkarmaya kararlaştırdığı Juanfran için iki İspanyol kulübü devreye girdi. Juanfranın menajeri önceki gece Real Betis yöneticileri ve Teknik Direktör Serra Ferrer ile bir araya geldi. Betisin, sol kanatta Luis Fernandezden istediği verimi alamaması, Castellininin de sakat olması yüzünden Juanfran için teklif götürmeye kararlaştırdığı ifade edildi. Menajerle buluştu İSPANYOL medyasındaki haberlere göre Real Betis, Juanfran için 4 milyon Euro bonservis ücreti isteyen Beşiktaşa kiralama teklifi götürecek. Bu arada sezon başında Juanfranı transfer etmek için büyük uğraş veren Atletico Madridin de yeniden kolları sıvadığı öğrenildi. Atleticonun da bonservis ücretini yüksek bulduğu, bu nedenle oyuncu takası önereceği ifade edildi. Bonservisi çok BARCELONA kulübünün dış transferden sorumlu yöneticisi Sandro Rossel, Beşiktaş ile Carew konusunda temasa geçtikleri haberlerini yalanladı. Rossel, Norveçli oyuncunun menajerinin kendilerine başvurduğunu belirtti, "Biz de kendisini masaya yatırmış, ancak Avrupa kupalarında oynadığını öğrenince askıya almıştık. Zaten duyumlarımıza göre, Beşiktaş 5 milyon Euro fiyat biçmiş. Bu şartlarda alamayız. Biz 6 ay kiralık düşünmüştük. Ancak sonuçsuz bir girişim olacağı için Beşiktaş ile hiç görüşmedik" dedi. Rossel: Carew olmaz İSPANYOL Teknik Direktörün, ülkesine gitmeden önce iki mevkiiye transfer istediği öğrenildi. Bosquenin, bir oyun kurucu ve bir golcü istediği, "Aksi takdirde istikrarsızlık devam eder" diye rapor verdiği bildirildi. Yönetimin bu konuda menajerlerden birçok teklif aldığı, Yunanlı Basinas konusunda da çalışmalarını hızlandırdığı ifade edildi. Yunanlı oyuncunun da istekli olduğu vurgulandı. Bu arada yönetim Latif Ayazın istifasını kabul etti. Bosquenin tek şartı ! SİYAH - Beyazlılar, Denizlisporda forma giyen eski oyuncuları Ersen Martini transfer etmek için pazarlıklarını sürdürüyor. Ancak ara transfer için kolları sıvayan Başkent ekibi Ankarasporun da, golcü oyuncu için devreye girmesi ortalığı karıştırdı. Ankara yönetiminin kesenin ağzını açtığı, ama Almanyada bulunan Ersen Martinin, Beşiktaşı istemesi nedeniyle, pazarlıkların sürdüğü bildirildi. Ersende rakip çıktı