07.08.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Formula 1’in mistik takımı Ferrari, 2022 sezonuna ilk üç yarışın ikisini kazanıp, toplam beş podyum yakalayarak müthiş bir başlangıç yaptı. Ancak ardından yaşanan sorunlarla, yıldız sürücü Charles Leclerc ve İtalyan takımı, şampiyonluk mücadelesinden kopma noktasına geldi. Ferrari’nin hüzünlü bir sona doğru ilerleyen 2022 mücadelesine birlikte bakalım...
Otomobil tasarımı anlamında yeni bir çağın başladığı 2022 sezonu için Ferrari’nin üzerinde iki yıldır çalıştığı F1-75, çok güzel gözüken ve daha da önemlisi hızlı, dengeli, lstikleri iyi kullanan ve dayanıklı bir otomobil olarak ortaya çıktı. F1-75 ile Leclerc; Bahreyn, Suudi Arabistan ve Avustralya’daki ilk üç yarışta iki pol pozisyonu, iki galibiyet ve bir ikincilik elde etti. Takım arkadaşı Carlos Sainz de iki kez podyumda Leclerc’in yanında yer aldı. Bu yarışlarda Red Bull’dan son dünya şampiyonu Max Verstappen’in iki, takım arkadaşı Sergio Perez’in bir kez arızayla yarış bitirememesi, bir anda Ferrari cephesinde beklenmedik büyük bir puan farkının oluşmasına katkıda bulundu.
Optimum performansla yarışmak
Aslında çok farklı iki tasarımın ürünü olan Ferrari F1-75 ile Red Bull RB18, birbirine tur başına 0.1 saniye kadar yakın olunca, pistlere, hava şartlarına ve yapılan ayarlara göre, bazen birinin, bazen diğerinin önde olduğu yarışlar izlemeye başladık ilkbahar aylarında. Ancak F1’de eldeki otomobilden maksimum sonucu almak için sürücü hataları, arızalara neden olan dayanıklılık sorunları ve stratejik açıdan yanlış pit-stop tercihlerinden mümkün olduğu kadar kaçınmak gerekiyor. Ferrari’nin ilk üç yarışın ardından bu üç alandan birisinde sorun yaşamaya başladığını gördük devamlı. Öte yandan Red Bull ve Max Verstappen cephesi ise neredeyse hatasız bir sezon koşmaya başladı.
Avustralya’da start öncesi yaşanan direksiyon arızasıyla Carlos Sainz, startta gerilere düştükten sonra pist dışına çıkıp, yarış dışı kaldı. Ferrari’nin kendi pisti olan Imola’da Sainz, yarışın başında Daniel Ricciardo’nun temasıyla bir kez daha kalırken, Leclerc spin atınca garanti bir üçüncülüğü kaçırıp altıncı oldu.
İspanya’da Leclerc, patlayan motoru nedeniyle liderken yarış dışı kaldı. Monako’da Ferrari büyük stratejik hatalar yapınca, ilk iki sırada götürdükleri yarışta Sainz ikinci, polden başlayan Leclerc ancak 4. olabildi. Azerbaycan’da Leclerc lider, Sainz dördüncü sıradayken arızalar nedeniyle finiş göremedi. Kanada’da arızalardan sonra yeni bir motor kullandığı için yarışa en geriden başlayan Leclerc ancak beşinci olabildi. Red Bull bu dönemde beşi Verstappen’den gelmek üzere, üst üste toplam altı yarış kazanarak açık farkla zirveye yerleşti.
Kontrol tamamen Verstappen’de
Ferrari, Verstappen’in otomobilinin hasar gördüğü İngiltere’de Sainz ile kazansa da daha iyi stratejik seçimlerle Leclerc’in kazandığı Sainz’in de podyuma çıktığı bir yarış izleyebilirdik. Avusturya’da sezon başından beri en üstün olan Ferrari’yi izledik. Leclerc iyi bir performansla, gaz pedalında sorun yaşasa da kazandı; ama Sainz, patlayan motoruyla olası bir ikinciliği kaçırdı.
İspanyol sürücü bu yüzden bir sonraki yarış Fransa’da yeni motor takıp, yarışa en arkadan başladı ve çok iyi performansına rağmen ancak beşinci olabildi. Leclerc ise lider giderken yaptığı hatayla bariyerlere çarparak finiş göremedi. Yaz arasından önceki son durak Macaristan’da, Ferrari, stratejik hatalarla kazanabileceği bir yarışta podyum dahi göremezken, kırmızılı taraftarlar Verstappen’in 10. sıradan başladığı yarışı kazanmasına tanıklık etti.
Son 8 yılın şampiyonu Mercedes’in henüz yarış kazanamadığı 22 yarışlık sezonun son 9 yarışına girilirken; şu ana kadar 8 yarış kazanan son dünya şampiyonu Max Verstappen üç yarış zaferinden daha fazla bir puan farkıyla zirvede yer alıyor. Red Bull ve Ferrari’nin farkı ise, iki yarışta ilk iki sırayı alarak kazanılacak toplam puandan bile fazla. Dolayısıyla inisiyatif tamamen Verstappen ve Red Bull’a geçmiş vaziyette. Ferrari ise, saydığımız gibi sürücü hatası, arıza veya stratejik hata yapmadan bir yarış hafta sonunu neredeyse geçiremiyor. Bunda İtalyan takımının üstündeki baskının çok büyük olmasının da payı var kuşkusuz.
Başarısızlık zinciri uzuyor
Ferrari, İtalya’da neredeyse kutsal bir değere sahip. Kırmızıların yarış kazandığı her pazar günü, Ferrari’nin kasabası olan Maranello’daki kilisenin çanları çalınıyor. Scuderia Ferrari, Grand Prix yarışlarından sonraki her pazartesi günü İtalyan spor gazetelerinin manşetleri dışında, günlük siyasi gazetelerde de bol bol konuşuluyor. Dünya çapında milyonlarca taraftarı olan Formula 1’in efsanevi takımı, son yıllarda, şanlı tarihinin en uzun ikinci başarısızlık dönemin yaşıyor. F1 tarihinin en fazla şampiyonluk yaşayan takımı Ferrari, 1979’daki Jody Scheckter’in şampiyonluğunun ardından bir sonraki şampiyonluğu görebilmek için, Schumacher’e ve milenyuma kadar, tam 21 sene beklemişti. Şu anda ise Tifosi olarak anılan Ferrari’ye taraftaları, 2007 yılından beri şampiyonluğa hasret kalmış vaziyette.
Ben de Formula 1 anlatıcısı olarak, her sene kış aylarında (Ferrari için) tutkulu Ferrari taraftarlarından ‘O sene bu sene mi?’ sorularını cevapladıktan sonra, sene ortasında doğru ‘Ne olacak bu Ferrari’nin hali?’ sorularını daha çok almaya başlıyorum. Aslında bu sene nisan ayına kadar ‘Galiba (şampiyonluğun geleceği) o sene, bu sene’ algısı taraftarlarda oluşsa da Ferrari’nin bir yolunu bulup yine de başarısız olabileceğine dair bir şüphe, herkesin içinde vardı. Nitekim bu şüpheler, yavaş yavaş kırmızıya gönül vermiş herkesi üzen bir hatalar zincirine dönüştü. Takım patronu Mattia Binotto’nun koltuğu her hafta biraz daha sallanırken, İtalyan takımında hasretle beklenen şampiyonluğun hangi yılda ve nasıl gelebileceğine dair belirsizlik sürüyor.
TOSFED’in Mobil Eğitim Simülatörü hedefe yürüyor
FIA’ya üye 146 ülke tarafından sunulan 850 proje arasından, hibe destek programı içerisine alınan Mobil Eğitim Simülatörü’nün, kasım ayına kadar Anadolu’daki 50’den fazla şehirde 10 binin üzerinde çocuğa ulaşması hedefleniyor.
Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) tarafından 7-11 yaş grubundaki öğrencilere otomobil sporlarını tanıtmak, temel trafik eğitimi vermek ve yeni yetenekler keşfetmek amacıyla başlattığı Mobil Eğitim Simülatörü projesi, mayıs ayında Samsun’dan başladığı yolculuğuna ağustos ayında Karadeniz ve Doğu Anadolu’da devam ediyor.
Çocukların hem otomobil sporları hem de temel trafik güvenliği konularında bilgilendirilmesini hedefleyen ve “direksiyonçocukların” sloganıyla yola çıkılan proje kapsamında, bugüne kadar Samsun, Amasya, Çorum, Kastamonu, Çankırı, Kırşehir, Kırıkkale, Yozgat, Tokat, Erzincan, Elazığ, Sivas, Tunceli, Malatya, Eskişehir, Konya, Karaman, Nevşehir, Aksaray ve Ordu’da yaklaşık 5 bin 500 ilkokul çocuğuna ulaşıldı. Katılımcılar, projenin teknoloji sponsoru Apex Racing tarafından çocuklara özel olarak tasarlanan simülatörlerle, proje için Eren Tuzci tarafından modellenen TOSFED Körfez Pisti’nde karting deneyimi yaşıyorlar.
Uluslararası Otomobil Federasyonu (FIA) üyesi 146 ülke tarafından sunulan 850 proje arasından, hibe destek programı içerisine alınan 10 projeden biri olan Mobil Eğitim Simülatörü’nün, kasım ayına kadar Anadolu’daki 50’den fazla şehirde 10 binin üzerinde çocuğa ulaşması hedefleniyor. Kanada ve Hindistan yarış federasyonlarının, Türkiye’den örnek alarak kendi ülkelerinde benzerini hayata geçirmeyi düşündüğü ve yaklaşık altı ay sürecek proje sonunda belirlenecek en yetenekli sporcu adaylarına, üst seviye simülatörler ile yarış eğitimi verilmesinin ardından, bu sporcuların dijital turnuvalarda yarıştırılması ve belirlenecek en başarılı isimlerden karting branşı için bir takım oluşturulması planlanıyor.
Vettel emekli oldu, Alonso bombayı patlattı
F1 dünyası geçen hafta beklenmedik sürücü transfer haberleriyle çalkalandı. Dört kez dünya şampiyonu Sebastian Vettel son iki senede Aston Martin’de rekabet edebileceği otomobil bulamayınca, sezon sonu F1’den emekliye ayrılacağını açıkladı. 35 yaşındaki Alman pilot, F1 tarihinin en genç dünya şampiyonu olarak emekliye ayrılacak.
Bu bomba haberin ardından Fernando Alonso birkaç sezon Aston Martin’de yarışacağını duyurarak bombayı patlattı. Alonso’nun takımı Alpine’in, 41 yaşındaki çifte dünya şampiyonu İspanyol pilotun bu hamlesinden haberi olmadığı anlaşıldı. Alpine, Alonso’nun yerine Formula 2 şampiyonu Oscar Piastri’yi yarıştıracağını açıklarken; Piastri ‘Takımla geçerli bir sözleşmesi olmadığını ve Alpine ile yarışmayacağını’ cesur bir açıklamayla net şekilde ifade etti.
Gelecek sezon 10 takımın yarısında, henüz kimin yarışacağı teyit edilmemiş koltuklar bulunuyor. F1’e dört hafta ara verilse de perde arkasındaki mücadele ve entrika devam ediyor.