Maçın skorunu bir kenara bırakalım, eksileri yazalım sonra artıları konuşuruz. Cengiz Ünder’in 37. dakikada attığı o şık golün ani gelişen bir ataktan geldiğini unutmayalım. Yani Faroe Adaları kalemizde gol ararken bulduğumuz bir pozisyon hakkında konuşuyoruz. Bu dakikaya kadar oynadığı oyunda, üçüncü bölgede yeteri kadar çözüm üretemedik. Hakan Çalhanoğlu elinden geldiği kadar oyun kurmaya çalışıyor ama kilit açacak anahtar ayaklar, rakip savunmanın anahtar deliğine bir türlü uymuyordu.
Elbette bu tür kapanmaları Dünya’da bir çok takım yaşıyor. Bunu aşmanın yolunun ceza sahası etrafı ve içerisinde sürekli hareket eden, sürekli ters koşular yapan ve ayağı çok iyi olan bireysel yeteneklerin bir araya gelmesi olduğunu, sadece Kuntz değil, dünkü maçı evinde seyreden vatandaş da biliyor.
İlk yarıda gelen golün üst üste bir de Halil Dervişoğlu 47. dakikada skoru 2-0’a getirince, kalan dakikalar antrenman maçı niteliğinde olur dedik ama ofsaytlara takıldık. Ve ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golleri bir kenara bırakarak Serdar Dursun’un 82. dakikada attığı gole kadar katı savunmaya aşmakta çok zorlandık. 85. dakikada Merih’in golünden sonra ulaşmamız gereken farka ulaştık.
Artılara gelecek olursak; milli takımda yeni yüzleri görmek önemli. UEFA Uluslar Ligi maçları bu anlamda bizim için önemli bir fırsat. Çok daha sağlam rakipler karşısına çıkana kadar, eksik yanlarımızı kapatabiliriz.