Ligde ve Avrupa'da istikrarlı bir şekilde yoluna devam eden Beşiktaş, dün de farklı bir kulvarda taraftarının karşısına çıktı. Ziraat Türkiye Kupası'ndaki ilk grup maçında, Sarıyer'i 4-0 yenen Beşiktaş'ı mesleğim gereği uzun süredir takip ederim. Diğer meslektaşlarımla birlikte, siyah - beyazlı takımla sürekli deplasmanlara gittik geldik. Açık ve net konuşmak gerekirse, hiç bir deplasman beni Sarıyer deplasmanı kadar etkilemedi. Mangalda pişen sarıkanat, fırından yeni çıkmış Sarıyer Böreği ile yağda kızartılmış midye tavadan yayılan kokuların, bünyede yarattığı tahribata hiç girmeyelim. İşin gurme alanından çıkarak futbol tarafına bakacak olursak, balıkçısından manavına kadar, tüm semt, yeniden bir nostaljiyi yaşamanın heyacanı içerisindeydi.
Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Sarıyer Kulübü Başkanı Saffet Akkoyun ve Beyaz Martılar'da yöneticilik de yapan değerli sanatçı Ferhat Göçer, bizleri bu şirin Boğaz semtinde çok iyi ağırladı. Aquarius Restoran'da maç öncesi hep birlikte yemeğimizi yediğimiz sırada, sevgili Ferhat Göçer maç için gelen basın mensuplarına, pencereden dışarıyı gösterdiğinde, Çarşı'nın, deniz yoluyla Sarıyer'e geldiğini gördük. En güzeli ise sahildeki balıkçılar ile Sarıyer taraftarlarının, Beşiktaş taraftarını karşılaması oldu. Her iki takımın taraftarları iskeleden kol kola yürüdüler Yusuf Ziya Öniş Stadı'na. Gerçekten de futbol ve dostluk adına çok güzel anlar yaşandı gözümüzün önünde.
Maç öncesi yemeğimize dönecek olursak, sanatçı kimliğinin yanı sıra hekim kimliğiyle de halkın içerisinde olmaya çalışan Ferhat Göçer'in, çocuklar için düzenlenen bir projenin içerisinde olduğunu öğreniyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumu ve Abbott Nütrisyon'un destekleriyle hayata geçirilen “Yaşam için kalori, sağlık için koşu" projesinin gülen yüzü olan Ferhat Göçer'i, önümüzdeki günlerde kamu spotu olarak ekranlarda çok göreceğiz. Ülke çapında yapılacak koşularla toplamda 5 milyon kalori yakılması durumunda, beslenme yetersizliği bulunan 25 bin çocuğa, takviye destek ürünleri bağışlanacak. Bravo Ferhat Göçer dedikten sonra, ben de bu kalori yakma projesine, yakabildiğim kadar kalori yakarak destek olmaya karar verdim.
Bir çok deplasmanlara gittik ama böylesini görmediğimi söylemiştim. Öyle bir deplasman düşününki, içinde hem nefis lezzetler, hem sosyal projeler hem de tribünlerin dostluğu ve en önemlisi Boğaz'ın o güzelliği olsun. İnanın maçtan sonra hiç kimse Beşiktaş'ın attığı dört golü konuşmadı. Mevzu bahis olan dostluksa, skorun hiç önemi yok... O nedenle teşekkürler Sarıyer.