Önce evinde Kayserispor’u iyi oyunla geçti, ardından Çaykur Rizespor deplasmanından eli boş dönmedi. Üstelik yine ortada iyi oyun vardı. Elbette bu haftalarda kazanılan puanlar önemli lakin Beşiktaş taraftarı gelecek adına umutlanmak istiyordu. İşte son iki maçta oynanan oyun, şampiyonluk adına umut veriyordu. Sadece kazanılan puanlar değil...
Golcüsü olmadan oynanan bu oyun sanki rakip savunmaların kafasını karıştırıyordu. Beşiktaş’ın ileri beşlisi maça öyle hızlı başladı ki, pozisyonlar peş peşe geliyordu. N’Koudou’nun 16. dakikada attığı gol değil de Ghezzal’in asisti daha çok konuşuluyordu. 76. dakikadaki golü ise tam duvara asılacak cinstendi.
Maçın ilk yarısında çok önemli fırsatlar bulmasına rağmen, maçın fişini çekemeyen Beşiktaş, Gökhan Töre’nin 57. dakikada attığı golden sonra rahat nefes alabilmişti. Hiç şüphesiz maça bu kadar iyi başladığınızda, rakip iyi oyun karşısında psikolojik olarak etkileniyor. Ama bulduğunuz fırsatları değerlendirmezseniz, Ankaragücü beraberliği gibi hüsran sonuçlar yaşayabilirsiniz. Belki de Ersin, 58’de Samudio’nun vuruşunda o kurtarışı yapmasa, maçın öyküsü çok daha farklı olabilirdi. İsmail’in 87’de ve Dokovic’in 89. dakikalarda attığı goller, akla yine ister istemez Ankaragücü beraberliğini getiriyordu.
Neticede Beşiktaş bu kritik virajı kayıpsız dönmeyi başardı. Bu kadar eksiğin olduğu yerde takımına son 2 maçta 6 puanı iyi oyunla getiren Sergen Yalçın’ı da ayrı bir yere koymak lazım.