Geçenlerde bir yerde okudum Emre Belözoğlu'nu kimse yaptıklarıyla değil istatistikleriyle anacak.
Kısmen doğru...
Attıklarıyla lig tarihimizin en golcü isimlerinden biri ama kimse Hakan Şükür'ün kaçırdıklarını yazmıyor.
Az saç baş yoldurmadı Kral...
Başarılı ama ondan başka golcü de yoktu zaten.
Yiğidin hakkını verelim ama o dönemki şartları da hatırlatalım.
Sadece Kral mı?..
Ya Sergen Yalçın'a ne demeli?
Yeteneğine dil uzatanın dilini keserler.
Ama istikrar sıfırdı.
Tigana geldi, ustanın önce yaşına sonra istatistiklerine baktı, bu işte bir gariplik var dedi.
Ondandır Sergen'in, Tigana'ya sallaması.
Gelelim Emre Belözoğlu'na...
Galatasaray'a ilk geldiği dönemlerde geleceğin Hagi'si denildi.
Yanına bile yaklaşamadı.
Ama yine de Fenerbahçe onsuz pek etkili olamıyor.
Koca Fenerbahçe onsuz etkili olamıyorsa, anlayın işte ligdeki diğer takımların durumunu.
Peki Fenerbahçe neden onsuz yapamıyor?
Çünkü sadece oyunu yönlendirmiyor...
Rakip takım futbolcularından hakemlere kadar herkesi etkisinin altına alabiliyor.
Futbolun sadece sahada kazanılmadığını büyükleri gibi o da çok iyi biliyor.
Mahalle kültüründe vardır...
Yaşca ve fizik olarak senden ufak bir çocuk gelir küfür eder.
Kovalamaya başlarsın.
Seni öyle bir yere götürür ki orada senden büyük ağabeyleri vardır.
Yediğin küfürle kurtarmışsan şanslısın demektir.
Emre'nin ki de o hesap.
Bunu herkese yapıyor.
Yeri geliyor basın tribününe kolunu gösteriyor.
Kimi zaman boğaz kesme işareti yapıyor.
İşin garip yanı, bu hareketleri yapan adam, gollerden sonra secdeye eğilme hareketi de yapıyor.
Hatırlatırım Emre'ye.
Arkasında hep ağabeyleri var ama...
O secdeye vardığın gücün karşısına çıktığın yerde, pek ağabey mağabeyi takmazlar.
Saha dışında çok saygılı birisi olduğunu ben de çok iyi biliyorum.
Madem sahada başka bir insan oluyorsun, o zaman yapma bu işi diyeceğim ama...
Yaş da olmuş 34 artık.