Beşiktaş'ın, Medipol Başakşehirspor karşısında neden puanlar kaybettiğini, dünkü 90 dakikanın içerisinde ararsak yanlış yapmış oluruz. Şenol Güneş'in sürekli dile getirdiği gibi sonuçtan sebebe gitmek işin kolayı lakin ortada üst üste puan kayıpları varsa ne sonuca bakılır ne de sebebe. Son iki senedir iyi bir hava yakalayan Beşiktaş, her geçen gün havasını kaybediyor. Eğer Şenol Güneş; yılların tecrübesini, öğretmen kimliğiyle, babacan bir şekilde, bu takımın kanayan yarasını tedavi etmekte, şu günlerde kullanamazsa, atı alan Üsküdar'ı çoktan geçer.
Gelelim oyuna... Takip edenler bilir; bu köşede, Talisca'nın değil 25 milyon Euro, anca 7 milyon Euro edebileceğini aktarmıştık. Brezilyalı'nın bireysel yetenekleri var mı?.. Var. Dünya'nın sayılı frikikçilerinden mi? Kesinlikle evet. Peki sorun ne? Sorun şu: Talisca bir 10 numara değil. Talisca bir takım oyuncusu değil. Talisca, pas oyununun en zayıf halkası. Sosa döneminin tiki-taka futbolunu gözümüzün önüne getirebilirsek, ne demek istediğimizi daha iyi anlarız. Ya da iki sene evvel Bursaspor maçında, Oğuzhan'ın attığı golden önceki pas trafiğini hatırlamaya çalışalım. İşte bu pas oyunun en temel taşlarından biri olan Sosa'nın yeri bir türlü dolmadı. Dün de Beşiktaş'ın tek eksiği Sosa gibi bir 10 numaraydı. Tolgay Arslan'ın yanında Emre Belözoğlu olsaydı, Beşiktaş o iki sene önceki futbolunu sahaya yansıtabilirdi. O nedenle sakın Talisca'nın bonservisini almayın!
Biraz da dün gecenin Medipol Başakşehirspor tarafına bakalım. Eğer ligimize bir yabancı sınırı gelecek olursa Emre Belözoğlu'nun değeri 50 milyon euro olur. Çünkü bir kaç gün önce sakatlığı nedeniyle Hoffenheim maçında oynatılmayan Emre'nin, kısa sürede bu seviyeye gelerek 90 dakika oynaması bir mucize. Dünya üzerinde 37 yaşında bir futbolcunun böyle bir performans sergilemesi, kesinlikle biliminsanları tarafından araştırılmalı. Dünkü Emre'nin içine sanki yapay zeka kaçmıştı. Oyun içerisinde ağrıları arttıkça Emre'nin içindeki yapay zeka, kaslara gönderdiği beyin sinyalleriyle, sanki Emre'yi iyileştiriyordu. Olacak iş değil. Ben bu tempoyu ayakta alkışlarım.
Özetleyecek olursak, aradaki puan farkları da kimseyi yanıltmasın. Bu ligin tarihine baktığımızda, zamanında köprünün altından çok sular aktığını görmüş oluruz. Beşiktaş bu seneyi de şampiyonlukla kapatabilir. Yeterki kadronun içerisindeki cevherlerin farkına verilsin. Dünkü maçın son dakikalarında, Negredo'nun o şık vuruşundan önceki paslaşmalara bakarsanız, iki sene evvelki Beşiktaş'ı görebilirsiniz. Çareyi çok uzakta aramaya gerek yok. Bazı şeyler burnunuzun dibindedir.