Serdar Sarıdağ

Serdar Sarıdağ

serdar.saridag@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Şimdi bir bakalım, acaba Tolga ne yapmış?..

Beşiktaş'ın yediği beraberlik golünde, kalesini zamanında terk etmeyerek gole engel olamadı.

Olabilir...

Mustafa Pektemek atsa 2-0 olacaktı.

Daha ilk dakikalarda hakem Demba Ba'ya yapılan faulü görse rakip 10 kişi kalacaktı.

Bunlar da maçın en önemli kırılma noktaları.

Kaldı ki Tolga ıslıklanmaya başlandığında maçın bitmesine neredeyse yarım saat vardı.

Beşiktaş'ın tek ihtiyacı ise sadece bir goldü. Benim bildiğim Beşiktaş o yarım saate iki golü bile sığdırabilirdi.

Haberin Devamı

Düşünün 70 bin kişilik stat sizi ıslıklıyor...

Messi bile olsa eli ayağına dolanır.

Islıklamak ve protesto etmek tabi ki tribünlerin hakkıdır.

Ama tur şansı hala devam ederken yapılan protestonun hiç bir faydası yoktur.

Bilakis, Brugge'a katkı sağlar.

Gelelim Slaven Bilic'e...

Kimine göre hoca kimine göre ise değil.

Bilic'in, Beşiktaş'a geldiği günden beri ortaya koyduğu performansa bakacak olursak, bana göre başarılı.

Hep aynı edebiyat ama, Hamza Hamzaoğlu ile İsmail Kartal takımlarını kendi evlerinde dolu tribünlere karşı oynatırken, Bilic yeni doğan kızı Sofia'yı bile zar zor görüyordu.

Üstelik Bilic'in takımının yaş ortalaması neredeyse 24...

İki senedir Avrupa yüzü görmeyen bir takım.

Bu takım son 16'ya kaldı, ve çok basit hatalardan dolayı çeyrek finalin kapısından döndü.

Bu tecrübesiz kadro, UEFA Avrupa Ligi'ni alması muhtemel takımlar arasında üçüncü sırada yer alıyordu.

Aziz Yıldırım'ın arkası boş dediği Beşiktaş, bu hafta derbiyi kazanırsa, Fenerbahçe'nin şampiyonluk şansını yüzde 40'ın altına düşürecek.

Ne yapsın Bilic...

Ersan'ı, Atiba'yı ve sakatlığı bulunan Cenk Gönen'i bir seferde oynatıp derbiyi de mi riske atsın?

Öyle yapsa "Hoca kariyerini düşünüyor" diyecekler.

Böyle yapsa "Fenerbahçe'nin telafisi var, Brugge maçının yok" denilecek.

Maalesef futbol böyle.

Her şey sonuca göre.

Hocaların maçtan sonraki basın toplantısı bile maç sonuca göre yapılıyor.

Kaseti geriye saralım.

Mustafa Pektemek, takımın ikinci golünü atıyor.

Beşiktaş tur atlıyor.

O zaman ne Tolga ıslıklanır ne de Bilic tartışılırdı.

Haberin Devamı

Tek bir gerçek var.

Buralara kadar gelen Beşiktaş'ı, dün ıslıklanan o çocuklar getirdi.

Mustafa Denizli "Ben eleştirilerle, etle tırnak gibi olmuşumdur" derdi.

Futbolun içerisinde olan herkes bu şekilde yaşamak zorunda.

Brugge'da oynayan Obbi Oulare'nin babası Souleymano Oulare'ye "Neden hocalık yapmıyorsun" dedim...

Cevabı ise "Ben futbolun içerisindeki o stresi artık kaldıramam" oldu.

Bu iş gerçekten çok stresli.

Stresin bu kadar tavan yaptığı yerde, bırakın ara sıra hatalar da yapılsın.

Daha bir kaç hafta önce Borusia Dortmund'un, neredeyse küme düşmesi garantileniyordu.

Ama Alman kulübünün tribünleri bir gün olsun stadı boş bırakmadılar.

Umutlarını yitirmediler... Yeri gelince protesto ettiler yeri gelince de takıma kol kanat gerdiler.

Şimdi o Borussia Dortmund, küllerinden yeniden doğuyor.

Eğer bir yerde zerre kadar umut varsa, karamsarlığı bırakıp o umudun peşinden koşmak lazım.

O nedenle şimdiden enseyi karartmanın anlamı yok.

Efendim şimdiden herkese hayırlı derbiler diyelim.