Bir Demba Ba haberi yazdık, bir tek canlı bombayla saldırmadıkları kaldı.
Eleştirilerini düzeyli yapanların başımın üstünde yeri var ama futbol bu ülkedeki bazı insanlar için din haline gelmiş.
Kendi annesine edilmesini istemeyeceği küfürleri başkaları için çok rahat kullanabiliyorlar.
Hukuki işlemleri başlattık o ayrı.
Futbolu din, taraftarlığı müritlik ve futbolcuları ise peygamber haline getirenlerden değil bana, kendisine bile fayda gelmez.
Geçtim bunları...
Demba Ba'nın kronik sakat olduğunu transfer stratejisi açısından söylendiğini bugünkü basında hepiniz okudunuz ve seyrettiniz.
Maksat transfer için basını kullanmakmış.
O zaman şöyle demezler mi?
O gün “kronik sakat" demeçlerinizi okuyan herkesi kandırmış olmuyor musunuz?
Ya da şu an sizin takımınızda oynayan Demba Ba'yı üzmüş olmuyor musunuz?
Bu demeciniz bonservis pazarlıklarında ne kadar indirim sağladı?
Chelsea Yönetimi ne derece etkilendi bu stratejiden.
O zaman biz bütün transferleri böyle yapalım.
Messi'nin sağ ayağında altı parmak varmış... Ayrıca kronik sakatlıkları da bulunuyormuş.
Hooooop... 30 milyon euro daha ucuza geldi.
Kusura bakmayın ama ben böyle bir transfer stratejisi görmedim.
Bulamadınız mı Lanzini'ye bir hastalık?
Adam gitti elin Araplar'ına.
Arada 500 bin euroluk fark vardı.
Kabakulak deseydiniz kapanırdı o fark.
Linnes'in cildi nemli iklimlerde alerjik reaksiyon veriyor deseydiniz, belki de adam bugün sağ tarafınızdaydı.
Yanlış anlamayın yazıya biraz mizah katmaya çalışıyorum... Çünkü Gırgır, Fırt ve Çarşaf gibi dergilerle büyüdüm.
Sanıldığı gibi kimseyle dalga geçmiyorum ama...
Maalesef değişen Türkiye'de, yazı ve haberlerin derinliğini anlama kültürümüzü geliştiremiyoruz.
Efendim gelelim Demba Ba'ya.
Beni bilenler bilir habercilikte boşa kürek sallamayız...
Duyduğuma göre Demba Ba bu habere çok üzülmüş.
Adamın biri pazara girerken bir yalan söylemiş.
O yalan o kadar çok ağızdan ağıza geçmiş ki, adam bile pazardan çıkarken kendi yalanına inanmış.
Demba Ba'nınki de o hesap.
Ağızdan ağıza tercüme edile edile, bizim Senegalli'nin de kulağına gitmiş ki ben bile kim yazdı diye merak ettim.
Hele internet ortamında bu tür haberlerin başlıkları öyle bir değişir ki, ayıkla pirincin taşını.
Gelelim sakatlığa.
Buna benzer sakatlıklar Rüştü ve Kenneth Anderson'da da vardı.
Ama Mustafa Denizli onlara “oğlum gidin çayınızı kahvenizi için, idmana çıkmayın derdi"
Dinlendirirdi onları.
Kendilerine de çok iyi bakmazlardı.
En iyisi ne demek istediğimi daha berrak anlamanız için sözü ben uzatmadan Prof. Dr. Burhan Uslu'ya bırakayım:
Demba Ba geçmişte dizinden operasyon geçirmiş olabilir. Aynı durum Musa Sow için de gündeme gelmişti. Günümüz oyuncuları artık eskisi gibi zayıf ve kendine dikkat etmeyen futbolcular değil. O nedenle Sow'da bir sıkıntı çıkmadı. Kendine baktığı sürece Demba Ba'da da bir sıkıntı çıkacağını sanmıyorum. Bugün Chelsea sakat olduğunu bile bile Diego Costa'yı aldı ama devamlı gözetim altında ve güçlendirme idmanları yapıyor.
Hocamız böyle söylüyor.
Ben ne demişim?... Efendim Demba Ba kendine iyi bakmazsa geçmişteki diz ameliyatı kariyerini etkileyebilir.
Maalesef Türkiye'de sadece başlık okunur.
Kitap okuma istatistiklerimize baktığımızda bu durum çok daha net çıkıyor ortaya.
Kaynaklarımız ve araştırmalarımız neticesinde bir konuya parmak basmak istedik, küfür kafir yedik.
Daha da Demba Ba ve sol dizini yazmam.
Bir gazeteci büyüğüm zamanında şöyle demişti:
Yalan yaz... Pembe yalanlar yaz.
Okuyucu bayılıyor.
Kusura bakmayın ama rengi ne olursa olsun, ben yalan yazmam.
Yazacağıma hiç yazmam.
Transferde yalan konusuna gelecek olursak.
Bunu ilk gündeme kişiliğine çok saygı duyduğum Önder Özen getirdi.
Kimi zaman bizlere yalan söyleyebileceğini bir basın toplantısında dile getirmişti.
Aynısını bugünlerde Beşiktaş Yönetimi de söylüyor.
Yönetici Deniz Atalay insan olarak çok sevdiğim ama gazeteci olarak hiç sevmediğim birisidir...
Transfer dönemi telefonunu açmaz.
Yalan söyleyeceğine hiç konuşmamayı tercih ediyor.
Ketum olduğu için gazeteci olarak sevmem...
Yine de bu yol doğru yoldur.
Konuşmazsın olur biter.
Ben Pedro Franco'yu yazdım.
Suyun ötesindeki bu gencin bu transferden haberi bile olmadığında yazdım.
Kimse konuştu mu bana?.. Hayır.
El emeğim göz nurum bir haberdi bu.
Allah aşkına internete bir girin “Savaş ganimeti Belhanda" diye yazmışım.
Aylardan Mart... Transfer dönemine daha çok var.
Kimi zaman yöneticiler soruyor bize transferde ne olup bitiyor diye.
Kimilerinin dediği gibi yalancı olsak aramazlardı herhalde bizi.
Şükür mikser değiliz... Kaostan beslenmiyoruz.
Doğruları yazmaya devam edeceğiz, yanlış bilgi olur ama bizde yalan olmaz efendim.