Eğer sahada LuaLua gibi bir futbolcu varsa insan bu maç için yazacak pek bir şey bulamıyor. Herşeyi geçtim dün o statta futbolun rahminden yeni çıkmış futbolcular vardı. Atınç Nukan, Ümit Karaal, Furkan Yaman, Oğuz Aksoy ve Gökhan Artun gibi daha ağzı süt kokan gençlerin olduğu yerde, o sahte penaltıyı keşke yerden hafifçe kaleye yuvarlasaydın. Sen bilir misin, attığın bu golle yendiğiniz Beşiktaş’ın, U-19 takımında oynayan Eslem Öztürk, haksız bir penaltıyı yerden kaleciye yuvarlamıştı. Keşke sen de öyle yapsaydın da o gençlere böylesine kötü bir örnek olmasaydın.
Dediğim gibi insan sahayı fazla yazmak istemiyor... Tribünlere bakıyorum, 350 tane Beşiktaş taraftarı. Maçın adamı işte onlardır. Bir zamanlar kışın kurtların indiği bu coğrafyaya gelmelerine şapka çıkarıyorum. Bu soğukta... Üstelik yarın sabah işe de gidilecek. Hepsine helal olsun. Aynı övgüleri Atatürk Olimpiyat Stadı’na gelen Çaykur Rizespor taraftarı da hak ediyor.
Gelelim Beşiktaş’ın gençlerine... Furkan Yaman bir forvet olabilir ama onun “bana top atmıyorlar” demeye hakkı yok. Senin için ilk sayılabilecek böyle maçlarda, topu gerekirse gidip kendin alacaksın. Atınç Nukan ise her geçen gün kendini geliştirmeye devam ediyor. Bu sezon şans bulmaya devam ederse seneye tamamdır. Ümit Karaal da ayrı bir yetenek. Sakatlanıp çıkana kadar oynadığı futbolla göz doldurdu.