Serdar Sarıdağ

Serdar Sarıdağ

serdar.saridag@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bülent Korkmaz...
Kariyeri bir çok takımdan çok daha havalı.
Galatasaray'ın yaşayan efsanelerindendir kendisi.
Hiç bir zaman ezildiğini görmedim... Tek koluyla bile cengaver gibi savaştı Avrupa arenalarında.
Şimdilerde ise teknik direktörlük yapıyor.
Bana göre teknik adamlığı, futbolcuyken kazandığı tüm krediyi tüketip bitiriyor.
Gökhan Töre ile olan atışmasını hepimiz biliyoruz.
Maç analizinde kendisine hak verdim.
Bazı okuyucular “ispiyonculuğu" nasıl meşru görürsün diye tepki gösterdi.
Bu durum kesinlikle göreceli.
Herkes kendi penceresinden baktığı için haklı durumda.
Peki haksız olan var mı? Bence yok!
Bülent Korkmaz, kendince doğru olanı yaptı.
Karşında Beşiktaş var ve burnunun dibinde ise Beşiktaş'ın o dakikaya kadar en iyi oynayan futbolcusu var.
Bir de adam sinkafı da ağzından kaçırmış.
Ligin dibinde yer alan üstelik yenilgi durumunda topun ağzında olmam kesinleşmiş bir hoca olarak, aynısını bende yapardım...
Ben mahallemin takımında teknik adamlık yapmıyorum.
Ben endüstriyel futbolun teknik adamlarından biriyim.
Kazandığım zaman kulübüm 1 milyon TL, oyuncularım ise binlerce TL primi ceplerine koyacak.
Ayrıca kariyerime Beşiktaş galibiyeti ekleyeceğim.
Teknik adamlığım cilalanacak.
Bu nedenle sistem böyleyse Bülent Korkmaz'a kimse kızamaz.
Şike mi yaptı adam?
Teşvik primi mi gönderdi karşı tarafa?
İtirazı olanlar çıksın sistemi değiştirsin o zaman.
O nedenle faturayı ona kesmek, sadece Bülent hocayı haklı kılar.
Çare ise çıkıp onu da yeneceksin.
Gelelim Gökhan Töre'ye...
Pırlanta mı elmas mı onu bilemem...
Tek bildiğim suçunun çok ağır olmadığı.
Kurallara göre ağır olabilir ama bana göre değil.
Kullandığı deyim, argo bir deyim.
Malesef için de F...k olduğu için Türk hakemlerinin kırmızıyı otomatiğe bağlaması normal.
Bence hakemlerimiz sadece resmi İngilizce'yi değil, “Slang (Argo) İngilizce'sini de öğrenmesi lazım...
Çünkü yabancı futbolcuların öğrendiği İngilizce, Majesteleri'nin konuştuğu İngilizce değil, bizzat sokak dili.
Kısacası her duyduğun kelime bizim bildiğimiz anlamı taşımaz.
Neyseki futbolcular yağmurlu bir maç sırasında hakeme “Hocam... It's raining cats and dogs" demedi bu güne kadar.
Raporuna “Bana kedi ve köpek dedi" diyen hakeme bunun Türkçe'deki “Bardaktan boşalırcasına yağmur yağdı" gibi birşey olduğunu asla anlatamazdınız.
Konunun bir başka boyutuna gelecek olursak, tüm hafta boyunca bu durum üzerinde tartıştık, yazdık, durduk ama hiç kimse en önemli ayrıntıyı fark edemedi.
Eğer sen futbolcu geçmişi başarılı bir hoca olarak, rakibini taktikle yenmek yerine, bir oyuncuyu şikayet ederek üç puan kazanıyorsan, bence hocalığı bırakman daha doğru olabilir.
Çünkü sana her hafta “f.... Off" diyecek bir futbolcu bulamayız!
Gökhan Töre'yi şikayet ettin ki kendince haklısın ama son çare bu olmamalıydı.
Farkında olmayabilirsin ama bu durum seni çok çaresiz ve aciz gösterdi.