Ezeli rekabet, ebedi dostluk ve bir derbi klasiği. Kabul fakat bu maç klasik bir Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinin ötesinde, Fransız Ismael hoca ile Türk İsmail hoca arasında da geçecek bir buluşmaydı. İki teknik adamın da önemli eksikleri vardı. İki teknik adam gergin ortamda eldeki tüm imkanlarını sahaya yansıtmaya çalıştı.
Her iki camia için de ligi prestijli şekilde kapatma maçıydı dün geceki randevu. Hem tribünde hem de sahada gereksiz gerginlikler olsa da oyun içerisinde tam bir taktik savaşı seyrettik. İlk yarıda 6. dakikada beklenmedik bir gol yiyen Beşiktaş’ın, 0-0’a göre olan tüm planları rafa kalktı. Batshuayi o planları yeniden sahaya getirebilirdi lakin 9. dakikada yine penaltı kaçırdı.
31’de gelen penaltıya bu kez Ghezzal kimseye bırakmayarak kendi attı ve skora eşitlik getirdi. Oysa, Serdar Dursun, 24. dakikada Beşiktaş ceza sahasındaki İrfan Can’ı görse çok daha farklı bir derbi ortaya çıkabilirdi.
İkinci yarıya daha tempolu başlayan Beşiktaş belki de maçı bitirebilecek pozisyonlar buldu. Kaleci Altay ile karşı karşıya kalan Larin, 46’da net pozisyonu gole çeviremedi. Yine Larin’in 50. dakikadaki kafa vuruşu direkten döndü. Karşılaşmanın kalan dakikalarında temposunu korumak için üç oyuncu birden sokan Valerien Ismael istediğine bulamasa da maç sonunda tribünlerden alkış aldı. İsmail Kartal ise hem eksiklerine hem de rakip saha dezavantajına rağmen, ikincilik hedefini çok riske sokmayacak bir skorla sahadan ayrıldı.