Yıllar önce Serpil Hamdi Tüzün futbolcularıyla yaptığı bir toplantıda “İki türlü futbolcu vardır. Golcüler ve diğerleri” demiş. Beşiktaş’ta eskiler anlatmış zamanında bu hikayeyi. Doğru mudur? Kesinlikle doğru. Elbet futbol bir takım oyunu. Elbet gol öncesi o pas haritası çok önemli. Ama değil izleyici tüm gezegen top çerçevenin içine girdi mi ona bakar. Maçın 20 dakikasında üç tane net değil netten de öte fırsatlar yakalamış Beşiktaş, 35. dakikada Trezeguet’nin ayağından yediği golden sonra tribündekilere saç baş yoldurmuş evdeki taraftarına ise televizyon kırdırmıştır diye düşünüyorum. O dakikada gel de Kenan’ın 17, Can’ın ise 19’da kaçırdıklarına yanma!. 1-0 geriye düşmesine rağmen Güven ile 41’de eşitliği sağlayan Beşiktaş, en azından üzerindeki psikolojik sıkıntıyı atar derken 45+2’de Okaka’dan yediği golle devre arasına 2-1 mağlup girdi. İkinci yarıya Beşiktaş savunma güvenliğini arka planda bırakmayı göze olarak hızlı başladı. Aradığını da 54. dakikada, sezonun en sessiz isimlerinden olan Kenan ile buldu: 2-2. Siyah - beyazlı takım 60. dakikada Can ile 61’de ise Kenan ile gole üçüncü gole çok yaklaştı ama Kartal bu ataklardan eli boş döndü. Kalan dakikalarda da bas kılı oynamasına rağmen Beşiktaş sahadan bir puanla ayrılmakla yetindi.