Düş yakamızdan Letonya!
Öyle bir maç oldu ki, insan neresinden bakacağına şaşırıyor. Hollanda, Norveç ve Letonya maçı öncesi bize 7 puan verseler, sabahlara kadar kutlama yapardık. Fakat bu 7 puan böyle gelince, sevincimiz kursağımızda kalıyor. En iyisi bardağın dolu tarafından bakalım!
Hollanda, Norveç ve Letonya üçlüsünden hangisi bizi en zorlayan ekip oldu? Hiçbiri!
Bizi en çok zorlayan Kovid-19 oldu. Hiçbir ülke bizi virüs kadar zorlamadı. Şenol Güneş, maç öncesi düzenlenen her basın toplantısında, vaka sayısını bildirir gibiydi. Onu tanımayan birisi dinlese, herhalde Şenol Güneş’i Sağlık Bakanı sanırdı!
Virüs ve yorgunluk nedeniyle takım kurgusunu sağlamlaştıran civatalarda elbette gevşemeler oldu. Letonya karşısında 35. dakikada Savajnieks ile Uldrikis’in 58’de attığı gollerde, biraz bu gevşeme biraz da mental/fiziksel yorgunluk vardı sanki...
Elbette futbolda, atıldığı gibi gol de yenilir. Lakin Millilerimizin tam maçın fişini çekeceği sırada bunları yemesi sıkıntı yarattı.
Nazar boncuğu
Kenan’ın 2. dakikada attığı golden sonra arkamıza yaslanarak maçı seyrettik fakat bu keyfi Hakan’ın 33. ve Burak’ın 52. dakikalardaki gollerinden sonra yaşayamadık. Hele 79. dakikada Davis’in attığı beraberlik golü sonrasında ise yerimizde oturamaz hale geldik.
80. dakikada Burak Yılmaz, yine tarih yazacak bir pozisyonu bu kez auta gönderdi. Onun o topun arkasından baktığı gibi bizler de giden iki puanın arkasından o şekilde baktık.
Olsun... Nazar boncuğu olsun. Dedik ya, bardağın dolu tarafından bakmak en doğrusu...