Beşiktaş için ilk yarısı şiir gibi ikinci yarısı ise sıkıntılı geçen bir maç oldu. Salih’in kırmızı görmesinden sonraki süreçte, Karagümrük’ü oyunun dominant tarafı olarak seyrettik. Elbette Beşiktaş’ın, Alex Teixeira ile 30. dakikada bulduğu gol sonrasında tempoyu düşük tutması ve topu rakibe bırakması olağandışı bir durum değildi. Teixeira’nın golüne ayrı bir hikaye yazmak gerek. Maç eksiği olsa da doğuştan gelen yetenekleriniz, sizi işte böylesine maçın adamı yapabiliyor. Gol, tam bir ustalık eseri. Bakmayın Viviano’nun havada süzülen topu seyrettiğine. Alex topa öyle bir zamanda vurdu ki kimsenin yapabileceği bir şey yoktu.
Beşiktaş ilk yarıda maçın fişini çekebilirdi. Batshuayi’nin 5. dakikada bulduğu değil, 39, 43 ve 44. dakikalarda bulduğu net pozisyonlar, maçı bitirebilecek türdendi. 18’de Larin’in karşı karşıya kaldığı pozisyon da net bir gol şansıydı. Elbette Ahmed Musa’nın 28’de direkten dışarı çıkan vuruşu da önemli bir fırsattı. Vida’nın 77’de kale ağzından auta yolladığı topun arkasından sanırım herkes bakakaldı. 80’de yine Batshuayi sahnedeydi ama yine kaleciye takıldı. Beşiktaş kaçırdığı şanslar yüzünden zorlansa da kazandı ve milli araya moralli girdi.