Maç öncesi, “Milli Takımımız acaba EURO 2020’deki gibi mi oynar” endişesini hepimiz taşıdık içimizde. Fakat “Bizim Çocuklar” maça çok hızlı başladı. Hoş, Letonya karşısında da çok hızlı başlamışlardı ama dünkü tablo o maçtan farklı olur diye düşünüyorduk. Fakat yine olmadı. Yine öne geçtiğimiz bir maçta iki puan kaybettik. Oysa ki Cengiz Ünder’in 9. dakikada attığı golü ayakta alkışladık. Millilerin golden sonra Şenol Güneş’e gitmesini ise Avrupa Şampiyonası’na çekilen sünger gibi değerlendirdik.
Yusuf Yazıcı’nın 30. dakikadaki golünü ise ilk gole göre daha fazla alkışladık. Çünkü gol öncesindeki pas trafiği ve herkesin doğru zamanda doğru herde olmasındaki çabukluk, sadece bizim değil kenardaki Şenol Güneş’in de coşturdu. 40’da yediğimiz golde, golü atan Marusic’e daha fazla önlem almamanın cezasını o an değil maçın son dakikalarında ödedik. İkinci yarıda da tempomuz oyunun gerektiği yerlerinde yüksekti. İlk yarıya göre skor avantajı nedeniyle biraz daha kontrollü oynamaya çalıştık.
İkinci yarının tehlikeli anlarına bakacak olursak 63’te Cengiz’in şutu kaleci Mijatovic’te kaldı. 68. dakikada Djurdjevic’in şutu Kaan Ayhan araya girdi ve top kornere çıktı. Burak Yılmaz’ın 77. dakikada kullandığı serbest vuruş öncesi hepimiz sanki gol olacak gibi bekliyorduk fakat kaleci Mijatovic yine topu kontrol eden isim oldu.
İkinci yarının en net pozisyonu ise bizim açımızdan 90. dakikada yaşandı. Oyuna sonradan giren Kerem’in içeriye çıkardığı topa Burak son anda dokunmak istedi fakat meşin yuvarlak teğet geçti. 90+7’de Radunovic’in serbest vuruştan attığı gol gelir gelmez tribünler bir anda boşalmıştı, geriye hüzün kaldı.