Muhbirlik; iftira atmak, dedikodu yapmak, hırsızlık yapmak, arkadan konuşmak, düşene bir tekme atmak vs.
Bütün bu yazdıklarım hayvanlara değil, insanlara ait özelliklerdir.
İnsan dediysem, adam gibi adam olanlarını değil, içine şeytan kaçmış olanlarından bahsediyorum.
Ama nedense insanlık, tarih boyunca kendi kötülüklerini yeryüzünün en masum varlıklarına yüklemiştir.
Allah, hiç kimse günahını başkasına yükleyemez derken biz günahlarımıza hayvan isimleri bulduk.
O nedenle içeriden bilgi sızdırana, köstebek deriz.
Ama çok meşhur bir söz vardır: Hayvanların dini olsaydı, şeytanı da insan olurdu.
Ben insanlık adına köstebeklerden özür dilerim. Ama maalesef bu yazıda bir kaç "köstebek" kelimesinden bahsetmek zorunda kalacağım.
Efendim, Milliyet'te çıkan "Köstebek Aranıyor!" başlıklı haberde, Beşiktaş'ın bazı projelerinin, ezeli rakip Fenerbahçe'de gündeme gelmesi üzerine, kulüp yönetimi bir araştırma yapıyor. Bu durumun bir tesadüf mü yoksa bir bilgi sızması mı olduğu araştırılıyor. Evet Fenerbahçe'nin "Tasarımın Fenerium Raflarında" adlı projesinin bir benzeri, Beşiktaş'ta da gündeme geldi. Hangi kulüp önce başladı soru işareti. BJK TV'de bu konu gündeme gelmiş dolayısıyla bu projeyle ilgili bilgi sızmasının imkansız olduğu söyleniyor. Doğrudur... Fakat benim istihbaratım ve kaynaklarım ise bu durumun çok daha evvelden kulüp içerisinde konuşulduğunu dile getirdiler.
Ayrıca bu proje dışında bir kaç projenin de dışarıya sızmasıyla ilgili şüpheler var. Haberde ön plana çıkatırlan ise tişört tasarımı. Ürün giyimle ilgili olunca camia içerisinde gözler Kartal Yuvaları'na çevirilmiş. Takip ettiğim kadarıyla bazı çalışanlar da zan altında bırakılmış. Fırsat bu fırsat vurun abalıya.
Öncelikle benim yazdığım haberin Kartal Yuvaları ile hiç bir ilgisi yok. Benim işaret ettiğim yer başka birimler. Nereleri olduğunu bilenler biliyor. Yakında kokusu çıkar. Fakat suçluluğu ispatlanmamış masum insanlara iftira atmak için fırsat kollayanlar olduğunu da görmüş olduk.
Beni bilenler bilir... Seçimlerde ne o adayı desteklerim ne de bu adayı. Seçim bürolarına uğrar, şans diler, çayını - kahvesini içer oradan ayrılırım. Süleyman Seba'nın dediği gibi kimsenin adamı olmamaya çalıştık. Fakat doğrular adına Serdal Adalı'ya bir parantez açmak zorundayım. Takımın şampiyonluğa gittiği bir dönemde adaylığın konuşulmamasını, takıma destek olunmasını söyleyen Serdal Adalı, tüm camiaya örnek olsun. Beşiktaş'ın zor gününde, fırsatı fırsat bilerek, kişileri ve birimleri suçlamak sizce doğru mudur?
Bir kez daha söylüyorum... "Köstebek Aranıyor" haberinin Kartal Yuvaları ile hiç bir ilgisi yoktur. Bu haber ve benim üzerimden, mümkünse suçluluğu ispatlanmamış insanlara iftira atılmasın. Haa varsa belgen çık konuş... Hatta bana getir haberini yapayım. Ama adamlar şampiyonluğa odaklanmak yerine Beşiktaş'a nasıl zarar veririmin yarışını yapıyor.
Son olarak, böyle bir haber yaptığım için bazıları benim hakkımda "tetikçi" ifadesini kullanmış... Onlardan ricam, benim son 10 senede yazdığım haberlere baksınlar. Beşiktaş'ın alehine de olsa ne kadar çok doğruları yazdığımı görecekler. Bir adama tetikçi diyorsan onun her yazdığını da bileceksin, o adamı da tanıyacaksın. Laf olsun torba olsun. Ha unutmuşum bu arada; hayvanlarla olan bir benzerliğimiz var. Bazı insanlar sadece papağanlar gibi ezbere konuşur.