Forvetsiz bu kadar...
Bunun üzerine bir de takımın en iyi orta saha oyuncusu Souza da yok.
Bu eksiklere rağmen kenarda Barış ve Soldado’nun oturduğunu düşündüğümüzde, Cocu’nun çıkardığı kadro tartışmaya açıktı.
Maç öncesi kadroyu görenlerin endişeleri haklı çıktı. Benfica, ilk yarının belli bölümlerini Lizbon’dan daha rahat oynadı.
Valbuena, Ayew, Giuliano, Alper...
Aralarında hiçbir uyum yok. Tamamen bireysel çabalar söz konusu... Skrtel, Mehmet Topal ve Eljif bir şekilde takımı ayakta tutmaya çalıştı.
Kaybedilen toplar, panik havası, topun bir türlü yere inmemesi ve devamında, Benfica’nın cesaretlenmesi...
Sonunda golü gördü kalesinde sarı-lacivertliler... Ceza sahasına kadar çok rahat giren Benfica, Fernandes ile öne geçti: 0-1. 26’da gelen bu gol sonrası panik havası iyice attı.
Benfica, ikinci golü bulabileceğinin sinyallerini veriyordu. Neyse ki Alper ilk yarının son dakikasında Valbuena’nın ortasını müthiş bir kafayla değerlendirdi: 1-1.
İlk yarının sonunda gelen bu gol, büyük moral olsa da, aynı sistem ve oyun ile sarı lacivertliler ikinci yarıya çıkmıştı.
65’te hamle
Herkes hamle ve değişiklik beklerken Cocu’nun aynı kadro ile devam etmesi şaşkınlık yarattı. Hollandalı, ancak 65’te hamle yaptı. Barış ve Soldado oyuna girdi ancak Mehmet Topal çıktı. Sahanın en iyilerinden olan futbolcunun çıkması tribünleri bile şaşırttı. Barış hemen etkisini gösterdi. Tehlikeli bir şut çıkardı. Ancak takım, devamını getiremedi.
Kalan 25 dakika içinde sarı-lacivertliler orta sahayı tamamen kaybetti. Bunda Topal’ın çıkışı da etkiliydi. Bu kadar eksik ve hatanın ardından sarı-lacivertlilerin güçlü rakibi karşısında turu geçmesi zaten büyük bir mucizeydi.