Hala iskelet kadro tam olarak sahada değil. Bu nedenle ilk etapta bireysel olarak bazı performanslara bakmakta fayda var. Salih ve Ozan çok dikkat çekiyor. Fazla maç oynamasa da Roma’daki tempolu ve sert antrenmanlar çok değiştirmiş Salih’i.
Gelişimi görmemek mümkün değil. Roma gibi üst seviye bir kulüpte iki yaş büyüdü. Sadece orada görüp yaşadıklarıyla bambaşka bir oyuncu oldu. Daha sert, olgun ve bilinçli. Sorumluktan da kaçmıyor.
Bir diğer isim Ozan Tufan. Geçen sezon 46 maçını izledim. Benim için iki ya da üç maçı var sadece. Hatta hayal kırıklığıydı. Yeni sezonla birlikte büyük bir değişim gözlemliyorum. En önemlisi üzerindeki ürkekliği atmış. Daha rahat, özgüvenli. Savunmadan hücuma kadar her yerde etkili. Oynadığı bölgenin ne anlam ifade ettiğini kavramış. Bunun hakkını vermeye çalışıyor.
Bu ikili performanslarını yeni sezona taşımaları durumunda Fenerbahçe’nin orta sahası rahat bir nefes alır. İkisi de birbirini tamamlayan unsurlara sahip. Biri daha teknik diğeri daha fiziksel oynuyor. Erken konuşmak istemem ama bu sezon Salih ve Ozan ikilisi Fenerbahçe’nin kaderini ve geleceğini belirleyebilir.
Gelelim takımın genel performansına. Pereira’nın geçen seneden kalan bir sistemi var zaten. Dün ilk yarıda 3-5-2 üzerinde bir kez daha durdu ve “B Planını” takıma ezberletmeye çalıştı. Savunmada hatalar olsa da ciddi bir azalma söz konusu. Genel hatlarıyla topu dolaştıran pas trafiğini zaman zaman tempolu yapan sarı-lacivertliler, buna rağmen en büyük soruna henüz çözüm bulamadı. Hücumda hala yeteri kadar üretken ve etkili değiller.