Kadroyu gören birçok kişi Topal-Souza tercihini eleştirdi. Kadıköy’de, İstanbulspor karşısında bile bu ikiliden neden vazgeçilmediği soruluyordu? Bu şekilde sahaya çıkılmasıyla ilgili birkaç detay söz konusu. En önemlisi takımın “Doğru Oyunu” ezberlemesi.
Geç kurulan bir takım olan Fenerbahçe bunun sıkıntısını sezon başında yaşadı. Takımın çıkışındaki temel sebeplerden biri teknik heyetin kafasındaki oyunun sahaya yansımaya başlamasıydı. Bu sistemde herkesin görevleri var. Topal-Souza da savunmanın önünde yer alarak takımın kolay gol yemesini engelledi. Kolay gol yeme sıkıntısı aşılınca Giuliano, Valbuena, Aatıf gibi isimlerin de hücumda işi kolaylaştı. Takım üzerindeki gereksiz baskı ve sürekli skor olarak geriye düşme durumu ortadan kalktı. Özetle “Doğru Oyun” şablonu bulundu.
Fenerbahçe çıkışı, bu sistem ve dizilişte buldu. Bu nedenle bu yapının kafalara iyice kazınması gerekiyor. Antrenmanda, maç öncesi yapılan ısınma setlerinde, her yerde...
İkinci bir detay karşıda bir “rakibin” olmasıydı. Maalesef yapılan yorumların çoğunda sanki karşıda bir rakip yokmuş gibi konuşuluyor. Bunu sadece dünkü maçla ilgili söylemiyorum. Bizim göremediğimiz onlarca, yüzlerce detay söz konusu teknik adamların kafasında. Ortada bir “maç ve mücadele” var.
Belki bu ikili dün olmasa sarı lacivertliler kalesinde golü görüp, büyük panikle oynamaya başlayacak ve çok farklı bir skor ortaya çıkacaktı. 80 dakika kendince doğru oyunu oynayıp iki golle maçı ve belki de turu aldı.