Maç içinde aklımda tek kalan hareket Danimarkalı Cornelius’un pası oldu.Sol kanattan içeri doğru, yerden ve sert kestiği topa geriden gelen Eriksen’in koşusu futbol adına en güzel dakikaydı. Onun dışında fiyaskoydu.
Adı büyük kendi küçük bir maç oldu. Tribünlerden protestolar yükselince futbolcular oynamaya başlıyordu. Fransa garantilemişti. Beraberlik grup liderliği için yeterken Danimarka’nın durumu biraz daha farklıydı. Kaybederse ufak bir risk vardı. O da 18’de Peru’nun, Avustralya’ya karşı attığı golle ortadan kalktı.
Geriye kalan 70 dakika futbol adına büyük kayıp olarak geçti. Grup son maçları ya çok keyifli ya da tam tersi şekilde geçiyor. İki takımı da belli noktalara kadar anlamak mümkün ama en azından binlerce kilometre gelen futbolseverler biraz daha fazlasını hakediyorlar. Antrenman maçı daha keyifli geçerdi.
Fransa adına bir yandan da faydalı bir maç oldu. Bir kere gruptan rahat çıktı. Birçok takım son maça ecel terleri dökerek çıkarken onların üzerinde böyle bir baskı yoktu. Fiziki ve mental açıdan fazla yıpranmadı. Diğer bir konu ise bazı etkili isimleri dinlendirmesi oldu. Pogba, Tolisso ve Matuidi ceza sınırındaydı. Oynamamaları bu açıdan önemliydi. Maç berabere bitse bile bu açıdan kazanan ya da kârlı çıkan Fransa oldu.