20.04.2018 - 14:16 | Son Güncellenme:
Dün gece Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında oynanan çıkan olaylar nedeniyle tatil edilen olaylı derbiyle ilgili detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor.
Milliyet Gazetesi Fenerbahçe muhabiri Senad Ok ve Beşiktaş muhabiri Serdar Sarıdağ, Kadıköy'de yaşananları Skorer TV'de Neslihan Ablay'la değerlendirdi.
Senad Ok'un açıklamaları;
'Aziz Yıldırım yanındakilere 'Önlem alın' diyor ama...'
Olağanın dışında bir durum vardı. Hep yabancı maddeler vardı derbilerde ama hiçbir zaman bu kadarı olmadı. Aziz Yıldırım'ın da dikkatini çekmiş bu durum 'Bu işte bir iş var' diyerek devre arasında uyarılarda bulunup önlem alınmasını istemiş. Ben rakiplere yönelik hiç bu kadar madde atıldığını hatırlamıyorum. Temel sıkıntı ilk kornerle beraber maçın normal gitmeyeceğiydi. Her ne kadar olumsuz gözükse bile eğer maç devam edip gol atılsaydı daha sıkıntılı bir durum olabilirdi. Maçın tatil edilmesi Güneş'in içeriye girmesi, daha büyük bir olaydan biri kurtarmıl gibi gözüküyor. İki takım futbolcularının 55'teki psikolojisiyle 80'deki farklı olurdu. Eğer yabancı maddelerden dolayı tatil edilme olsaydı Caner'in köse vuruşunda da tatil ederdi. Bence olay Tolga ve taraftarın tartışması ve Şenol Güneş'in yere yığılması. Hakem o an bunun sebebini bilmiyordur o an ama yabancı madde olduğunu tahmin etmiştir. Bu tip olay olarak Eric Gerets hatırlıyorum. Ben Şenol Güneş'i ilk kez yerde görüyorum. Ama bir kez daha Şenol Hoca'ya bir kez daha geçmiş olsun demek istiyorum. Fenerbahçe camiasını tanıyorsam bu konuda bir özeleştiri yapılacaktır. Ama burada başkanın açıklamasındaki detaylar önemli. Maçın başında hemen yanındakilere 'Önlem alın!' diye uyarılarda bulunuyor zaten. Çoğu taraftar da 'Ne yapıyorsunuz, atmayın' dedi. Ama bu maçta farklı şeyler oldu. Bunu yapanlardan niye yaptıklarını öğrenip durumu öğrenmek lazım.
'Daha 5. dakikada ortam gerilmeye başladı'
Daha 5. dakikada Pepe'yle Soldado arasında yaşananlar ortamı germeye başladı. Bence Mete Kalkavan kural kitabına bağlı kaldı. Bu sefer şöyle birşey oluyor. Ben Volkan'ı 14 yıldır takip ediyorum. Üzerine buzdolabı, çamaşır makinesi atılmadığı kaldı. O da diyorki neden bana yapıldığında tatil edilmedi. O yüzden daha önce yapılan hataların ışığında dünlü maçı değerlendirmek lazım. Bunu bir bütün olaram değerlendirmek gerekiyor. Herkesin kendiyle, kulübüyle alakalı mantıklı argümanları olabilir. Olayların gelişimi maalesef geçmişle beraber bir çığ haline gelmiş. Şenol Güneş, spor müdürümüz Tayfun Bayındır'a bu sabah önemli açıklamalar yaptı. Güzel bir açıklama bu, Umarız bu açıklamanın üzerinden güzel orta bir yol bulunur. Senin canın yansa Senad da aynısı yaptı dersin. Ama kulüplerin el ele verip ortak bir yolda buluşması lazım ki taraftarlar biraz sakinleşsin. İki takım arasında uzun süredir bir hoşnutsuzluk var. Kjaer'le olayları oldu Şenol Hoca'nın. Ama bu çok başka bir olayı. Şneol hocaya dikkat edin. Tolga'yı sakinleştirmeye gitti oraya. O dakikikaya kadar bir çok kez provoke edebilir. Neden beklesin o ana kadar? En doğrusu o an içinde değerlendirmek. Şenol hoca yere düştüyse bir problem vardır. İki takım doktorları bir araya gelip tedavi etmesi gerekir. Ne olmuştur, yaralanmanın nedeni nedir? Dikişi bile inandırıcı bulmuyorlar ya. İlginç bir durum.
'Zidane bile gitti kafa attı'
Tolga'nın yaşadığı durum Volkan'ın da başına geldi. Volkan sahayı terketti. Bütün futbolculara küfür edilmiştir. Buradaki durum şöyle; tamamen kişiyle alakalı bir durum. Bize de küfürler geliyor. Ama karşımda biri var mı bilemiyorsun. Futbolcunun verdiği tepkiler kişinin karakteriyle alakalı bir durum. Ben profesyonel bir futbolcu için sakin kalması gerektiğini düşünüyorum ama o anda yaptığı şeylere hiç bir şey diyemezsin. Zidane bile gitti kafa attı Zanetti'ye Dünya Kupası finalinde ya. Final oldu bu küfürden dolayı.
'Sporda şiddet değil, futbolda şiddet'
Basketbolda Avrupa'nın bir numarasıyız. Voleybolda dünyanın bir numarasıyız. Ama futbolda böyle oluyor sadece. Sporda şiddet dememek lazım. Futbolda şiddet demek lazım.Bu konuyla alakalı çok net karar verecek olan devlettir. Sanki takımlarımız çok başarılı Avrupa'da göz yumayım desen öyle bir şey de yok. Çeyrek finalin eşiğinden dönmek başarılı sayılıyor bizde.
'Gelecek konusunda umutsuzum'
Pepe'nin gördüğü kırmızı kartta aynı olay Vodafone Park'ta olsa hakem aynı kararı verebilecek miydi? Net bir şey diyemiyoruz çünkü hakemler çok baskı altında kalıyor. Liverpool - M. City maçını izleyen biri hakemin kararlarını eleştiriyor mu? Çok fazla üst seviyede hatalar oldu o maçta. Ama bizde tepki konusunda çok umutsuzum. Devlet ve bakanlık tarafından kararlar alınıp korkuyu vermek lazım. Taraftar konusunda umutsuz olmamın nedeni milyar dolarlık şirketi olan, sanatçı olan, eğitim düzeyi yüksek olan insanların bile söz konusu futbol olunca gözleri dönüyor. Bu yüzden umutsuzum gelecek konusunda.
Ben Şenol Hoca'ya geçmiş olsun diyemiyecek miyim yani? Sosyal medyada buna tepki gösteriyorlar. Ben Şenol Hoca'yı iki kere yerde görmüşüm.
Serdar Sarıdağ'ın açıklamaları;
'Ortamı yorumcular gerdi. Olaylardan sonra bile...'
Taraftarın büyük bir bölümü 'Yapmayın' diye bağırdı ama özellikle köşelerdeki taraftarlar önemli olan. Onlara kombine verirken kılı kırk yarmak gerek. Ama ilginç bir durum var. Takımın avantajı eline almış. Tabi buna hemen bir operasyon demek doğru olmaz. Bu adli bir konudur. Ortada bir suç vardır. Ama sosyal medyadaki gerginlik olayları çok tetikliyor. Sosyal medyayı kontrol altına almak lazım. Çok etkileniyor insanlar sosyal medyadan. İkincisi medyadan. İki takımdan da ne yönetici ne teknik adam çıkıp açıklama yapmadı. Peki taraftar nereden tahrik oldu? Medyadan tabikii. Yorumcular çıkıp öyle açıklamalar yaptılar ki. Maçtan sonra bile devam ettiler. Bu sorunu kökten çözmenin yolu yasadan geçer. Acımayacaksın ve uygulayacaksın. Seçimlerden sonra gelecek olan yeni hükümetin yapacağı ilk işlerden biri bu olmalıdır. Bakıyorsun yöneticilere, yorumlara tribüne oynuyorlar. Yorumcular ortamı çok geriyor. Şenol Hoca hastaneye gitmeyip geri dönse devam edebilir, Hasan Çetinkaya da yaralandı, geri döndü Vodafone Park'ta. Ama Şenol Güneş ile Hasan Çetinkaya'yla karşılaştırılamaz. Çünkü Şenol hocanın yaralanması oyuna etki eder. Farkı görmek lazım.
'Olaylar olmasaydı avantajlı Fenerbahçe'ydi'
Bence olaylar olmasaydı bütün şartlar Fenerbahçe lehineydi. Maç ortaya gözükse de ilk maçtaki 2-2'lik skor dengeleri değiştiriyordu. Babel'in attığı gol hiç konuşulmuyor. Ofsayt değil onu söyleyeyim. Ama bu futbolda affedilecek bir şey. Ama yaralama hiçbir şekilde affedilemez. Geçmişte yaşananlar sürekli gündeme getirilirse olayı çözemezsin. Geçmişi kurcalarsan bir yere varamazsın. Fenerbahçe açıklama yaptı ama bir geçmiş olsun demedi. İlk önce geçmiş olsun de sonra ne diyorsan de. Dikiş fotoğrafında şöyle bir durum var. Yara önce temizleniyor, sonra detoksin adrenalin uygulanıyor ve dikişler yaranın iki dudakları sıkı olacak şekilde atılıyor. Şenol hoca daha önce de travma geçirmiş 65 yaşında bir adam. Beyin bu yani. Çok önemli. Yara olmasa bile kafaya aldığı darbe için hastaneye gitmesi lazım. İlla kanama olmasına gerek yok.
'Türkiye'de holiganlar şımartılıyor'
Herkesin annesi kutsalıdır. Tolga'nın bir de rahmetli annesi. Kolay bir durum değil. Ben bir deplasmanda Ertuğrul hocanın arkasında annesine edilen küfürleri hayatım boyunca duymadım. Nasıl bir sabır var. Hiç kolay değil. Orada küfür edenlerin hiç mi suçu yok. Türkiye'deki bütün holiganlar sımartılıyor. İngiltere'de köküne kibrit suyu döktü olayların. Avrupa'ya gitmediler. Kanun çıksa 2 sene taraftar almıyorum diye. Ne yapacaklar. TT Arena'da şişe atmadılar mı? Vodafone Arena'da da oldu bazı şeyler.
Bu arada futbolcular hakeme sorup girmişler içeriye. Hakemden önce falan girdi diyorlar. Ama futbolcular tecrübeli bu konuda. Sorup girmişler.
Pepe'nin gördüğü kart kesinlikle kırmızıydı zaten. Ama aynı pozisyon Vodafone Park'ta olsa aynı kararlılığı göstereceğini söylemek net değil.
Dünkü maçta Allah var bütün Fenerbahçeli futbolcular ortamı sakinleştirmek için uğraştırdılar. Ama sosyal medyadaki çirkinlikler hala devam ediyor.Gökhan Gönül diyor ya sosyal medyaya TC kimlik no'suyla girilmesi lazım.